çocuklar reklamlardan çok etkilenirler. hatta mamasını reklamlarda yiyen çocuklar bile vardır. o yüzden reklamlar genellikle çocuklara yöneliktir ama bazı reklamlar insanı çileden çıkarır.
arkadaş ayar oluyorum böyle reklamlara;
benim bile bu yaşta rahmetli babam aklıma geliyorsa, küçükken onunla yaptığımız bilek güreşleri, yalandan yere bana yenilmesi, kolunu tutup ahlayıp, puflaması, yavaş vurduğum topu tutamayıp gol yemesi, daha bir sürü anı, anında gözümde canlanıyor ise...
babasını kaybetmiş, o zavallı küçük yetimler ne yapsın?
düşünün evde ki annenin kanal değiştirme telaşını, ilgisini dağıtmak için şakalaşma gayretini...
çok kısa başımdan geçen bir hadiseyi anlatayım;
kocasından boşanalı 1 sene olmuş teyze kızının evine gittim. onun 4 yaşında oğlu var. adı efe. albayım derim ona. çok sevimli bir velet. ona oyuncak alıp sevindirmek, onunla az da olsa vakit geçirmek ayrı bir keyif benim için.
kapıyı çaldım eve girdim. salondan efe'yi gördüm. yatmış çekyata, ayaklarını da çekmiş karnına doğru, sessiz bir şekilde gözlerinden yaşlar akarak ağlıyor.
annesine sordum '' neden ağlıyor'' diye,
'' aa görmedim, mutfaktaydım, çizgi film cd' si taktım, onu seyrediyordu'' dedi.
odaya girdim. efe beni gördü. fakat her zamanki gibi kalkıp bacağıma sarılmadı,
''bana oyuncak aldın mı?'' diye de sormadı. sadece dolgun gözlerle televizyona bakıyordu. dalgındı.
teyze kızına '' sen albayım'la beni yalnız bırak'' deyip odadan çıkardım.
kukla= niye ağlıyor benim albayım?
efe=hüüüğğğğ
kukla= gel yanıma gel. kıyamam sana. anlat bakayım niye ağlıyor albayım.
efe= bambi'yi babası terk etti. hüüüğğğğ
kukla=bambi kim albayım.
efe= hüüğğğğğğ işte bu...
göstermiş olduğu da küçük bir ceylan.
tek başına bir çukura yatmış, rüyasında babasını görüyor, uyurken kafasını toprağa sürtüyor,
sanki babasını okşuyor. üşenmedim, cd'yi geriye sardım.
özetle anne geyiği avcılar tuzağa düşürüp öldürüyor sonra baba geyik gelip bambi'ye bakıyor. çünkü o daha küçük, kışı atlatamaz ve bahar geliyor.
baba geyik hayvansal olarak bambi'yi terk ediyor.
efe= neden terk etti kukla abi. hüüüğğğğ
kukla= (bu nasıl soru ya, nasıl cevap vereceğim, hayvanlar öyle yapar desem olmaz. bahar geldi desem olmaz) şey albayım; bambi artık güçlendi, gördün ya o tepeden o tepeye nasıl da atladı. babası bile gurur duydu onunla. artık tek başına ayakta durabilir.
tüm zorlukların üstesinden gelebilir. o da senin gibi çok güçlü biri oldu.
efe= babam da beni o yüzden mi terk etti? ben güçlü oldum diye mi?
damarıma damarıma işleyen bu sorular beni kahrediyordu. onu biraz neşelendirmiş,
ilgisini dağıtmıştım. aldığım oyuncak ile oynarken, birden reklam çıktı.
'' bir babanın evladına öğreteceği en büyük sır,
sucuklu yumurta''
bu konuya daha geniş açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum ben veya daha genel olarak tv'lerin çocuklar üzerindeki etkilerinden bahsetmek gerek. subliminal mesaj yönteminin bolca kullanıldığı bu sahte dünyada sadece çocukların değil yetişkinlerinde kendilerini korumaları gerekiyor. zaten öyle bir hal aldı ki; artık yetişkinler çocuklardan daha rahat yozlaştırılabiliyor.
nezaman olduğunu hatırlayamıyorum ama heralde yaklaşık 15 sene olmuştur. dalin reklamı vardı civcivlere bornoz falan giydiriyolardı. bende çocuk aklı etkisinde kalıp ağlıyarak civciv aldırmıştım 3-4 tane sonra banyoya gidip bornozumu alıp giydirmeye çalışmıştım. tabi başarasız olup ağlamaya başlamıştım bu bornoz büyük anne küçüğünü alalım diye. **annemde tamam tamam diyip beni geçiştirmişti zaten sabahında civcivlerimin hepsi ölmüştü. **
"babam alıyor her gün beş posta" sloganlı posta gazetesi reklamı yüzünden, posta gazetesine daha çocukken "ehehe mal bunlar yaa" dememe sebep olan etki aha tam da bu etkidir.
sene 1988. poponun seksi bir organ olduğunu öğretti bu reklam 80lerin sonunda çocuk olanlara. öyle bir etki bıraktı ki eşek kadar adam oldum, ne zaman dar kot giyen bir kız görsem, koşup poposuna vurarak "uvaaaa uvaaaa lii kuupıır!" diye bağırasım geliyor.
bir çağrı merkezi reklamı var evden 80i ara cepten sekseni ara diyor.Diyor demesine de bu en çok 1 yaşındaki yiğenimin hoşuna gidiyor her çıktığında oynuyor.Şimdi bu reklamın hedef kitlesi nedir?
4 yaşlarındayken fanatik diye bir gazetenin reklamlarında çocuğun pipisini gösterdiklerinde çekyatın arkasına saklanacak kadar etkilenen bir çocukmuşum. yine 3-4 yaşlarında yuvasız kuşlar(bilen bilir) filminde çocuğun annesiz kalınca yollara düşüp gidip babasının yaptığı annesinin heykeline ağlayarak sarılışına ise 3 gün hüngür hüngür ağlamışım. velhasıl çocuk psikolojisi kaldırmıyor efendim.
Yanılmıyorsam mentos un bir reklamında çocuk yerden örümceği alıp atıcaktı örümcek çocuğu yerden yere vuruyordu. Benim 3 yasında bir yeğenim var bu reklamı her gördüğünde elinde ne varsa yere fırlatıyordu. Reklamların çocuklar üzerindeki etkisinin pek iyi olmadığı açık.