Şu yüz tanıma teknolojili laptop reklamında adam ıssız adaya düşüyor yıllar sonra evine geliyor, kapıdan direkt üst kata koşup laptoptan yüzünü tanıtıp karısına kocası olduğunu ispatlıyor ama bu yeni bir teknoloji değil miydi ? Issız adadaki adam bu teknolojiyi nereden biliyor?
Maçlarda 'Sahaya yabancı madde atılması' da ne yahu? ''Sahaya aşina'' madde mi var ki? Örneğin; bir basketbol maçında sahaya şort, çorap, basket ayakkabısı atılırsa aşina madde mi kabül edilecek?
Acun'un Digitürk reklamında kalabalığın içindeki Acun, onu gören çocuğa sus işareti yapmasına rağmen çocuk onu ispiyonlarcasına; ''Acun burda beyleeer!..'' diye bağırıyor. Acun o kalleşe niçin Digitürk veriyor ki, ben olsam vermezdim...
şampuan reklamlarında sıkça görülen saçmalıklardır; yıldızımız saçlarını hede şampuanı ile yıkar, ne hikmetse o saçlar günlerce aralarına ateşböcekleri serpilmiş gibi parlamaya başlar.
gerçek hayatta görülemeyecek bir parlaklıktır bu. insan bu şampuanı alıp aylarca kullanıp da saçlarının böylesine parlamadığını görünce kendinde sorun aramaya başlar.
calgon reklamlarının tamamının tamamı saçmalıktır. ben 2 günde 10 kat iyisini çekerim. ben değil, sokaktan birini çağırsınlar 'abi 2 dakka el atar mısın' diye ortaya daha iyi birşey çıkaracaktır.
örnek:
ev hanımı dünyanın en mal oyunculuk örneğini sergileyerek makinesinin bozulduğunu söyler, çok yıllık bitki benzeri tamirci kılıklı adam 'üzgünüm, makinenizi götürmek zorundayım' der ve makineyi götürme eyleminin ilk adımlarını atar. çünkü makineyi götürmek zorunda!
derya baykalın evde oğluna süt kaynatan kadını sözleriyle dövmesi gibi. yanında getirdiği uzman da tam hazırdır laptopla gelmiştir, kadın belki eve almayacak ?
- sütü kaynatıyor musunuz
- evet
- mikroplar ölürken besin değerlerinin düştüğünü biliyor musunuz, bir de uzmanımızdan öğrenelim
kadının tek suçu kaynattığı sütten sütlaç ve muhallebi de yapabilmesidir. başka türlü de pakette sütün daha sağlıklı olduğu anlatılabilirdi. reklamda kullanılan 50sine gelmiş menopozlu, televizyon programında sifon kapağından dünyalar yaratan çoğu kişi tarafından antipati beslenen bir kadın. inandırıcı olabilme anlayışı saniyede 50 kelime söylemesi, hayır bir ara yine bu temalı reklamlar vardı buzdolabı açılıyordu çocuk uzanamıyordu tencere düşüyordu falan, onlarla kıyaslandığında itici olmuş (bkz: sosyal mesaj verelim derken batan reklamlar)
magnum reklamındaki saçmalık hepsinden daha da ileridir. kadın magnum u yemeye başlayınca gözü ondan başka hiçbir şey görmüyor. hatta %99 indirim yapmış alışveriş merkezini bile. öyle şey mi olurmuş? hangi kadın öyle bir indirim olursa dönüp bakmaz bile? hem %99 indirime ne demeli? ee bedavaya verseydin bari. ne diye kastın ki???
sanki bütün kızlar beyaz etekle yürüyen merdivenlerden kayarmış gibi bir de bunun ped reklamı olması. bütün ped reklamlarında kızlara beyaz giydirmeleri ayrı bir saçmalık zaten.
-güne hodoyle başlıyorum.
-sadece x lira.
-falanla filanmayan kalmayacak!
...
hele bir tane varki hepsine bedel;
hedenin eşsiz lezzetinin sırrı; şudur, burda gizlidir, şöyledir, böyledir.
ulan hıyar, adamlar uğraşmış, didinmiş, bişey yapmışlar. nasıl yaptıklarını gizlemişler, eşsiz demişler, sır demişler. sen ne diye onca insanın emeğini, "reklam yapacağım huea" diyerek deşifre ediyorsun?
ps: nutella yı saymıyorum, mal herifler gizli tarifi kavanozun arkasına yazmışlar.
bir reklam goruyorum son zamanlarda, bir kız araba içinde cocuk ona bakıyor. kız sozum ona numarasını verecek ya oglumuza. e arabada olunca zor biraz. ama kızımızın aklına parlak bir fikir gelir. cama bugu yapıp cama yazar telefon numarasını. oglumuzda sevinir. saçmalık sudur ki kız arabanın içinden cama yazarsa numara dışardan ters gorunur. ama kızımız hiç zorlanmaz o 11 haneli numarayı yazarken.
bir kere, ben anneme kek hamuru çırpmak gibi bir iş esnasında yaptığı işi sabote edecek, etrafı batıracak bir halt yiyip sonra da karşısına geçip eşşek anırması gibi kahkahalar atsam ne olur biliyor musunuz selpak'çılar? kafama terliğini olmadı elinde artık hangi mutfak aleti varsa onu yerim. ama bahsi geçen reklam kahramanı kadın yapılan eşşek şakasına sadece gülümseyip, karşısında oturan bir diğer kadına "kaç yaprak?" diye soruyor, sonra da çocuklara göz kırpıyor. bu ne bohem hayat ya.
çamaşır makinesi alana kurutma makinesi yüzde elli indirimle temalı bosch reklamı.
- ayşe, hani sen hep bi kurutma makinesi alalım derdin ya?
+ eee? alıyo muyuz yoksa?
- hayır çamaşır makinesi alıyoruz.
+ dalga mı geçiyosun
- bosch'ta çamaşır makinesi alana, kurutma makinesi yüzde elli indirimle.
şimdi; kurutma makinesi ve çamaşır makinesi fiyatları hemen hemen aynı.
kurutma makinesi alacak kadar paran yoksa, tutup da niye çamaşır makinesi alıp, üstüne bir de yüzde elli fiyata kurutma makinesi alasın ki? mal mısın?
hangi aklı başında, şuuru yerinde, gerizekalı olmayan insan bunu yapar? üstelik reklamda "çamaşır makinesine de ihtiyacımız var" gibi bir ibare yok. bari öyle bir şey koysaydınız reklama, anlardık. ama öyle bir şey yok reklamda.
adam o kadar gerzek ki, kurutma makinesine para vermekten imtina ediyo, fakat çamaşır makinesi alıp bir de üstüne kurutma makinesi almaktan çekinmiyo hıyar.
- oğlum memlekete dönüyorum dedi. ayy ben de bi telaş. hemen gittim arçelikten bir fırın aldım...
bu ne be?
kadının oğlu gurbet ellerden geliyormuş, kadını bi telaş almış. buraya kadar ok.
ama niye gidip arçelikten fırın alıyo o telaşının arasında? oğlu gelene kadar fırını yok muymuş?
ya da oğlu arçelik fırından başka fırında pişmiş poğaça istemiyo muymuş?
eski bir reklam gerçi ama yine de kalmış aklımda;
head & sholders şampuan reklamında kıvaç tatlıtuğ oynuyor ve hobilerim arasında kumsalda koşturmak da diyordu ??
kumsalda koşturmak nasıl bir hobi acaba ?