anket amaçlı değil de; firmaların belki burayı okumaları sonucu birlikte çalıştıkları reklamcılarından daha iyi iş çıkarmalarını isteyip "zekamızla" dalga geçmemelerini sağlamak için dile getirilen gerçeklerdir bunlar.
-mesela bir frmanın x ürünü, piyasada aynı kulvardaki diğer ürünlerden kat kat iyi olarak betimlenmesi. sorun burada değil. sorun; firmanın bir reklamında "fomestos ultra krem"in "bütün kirlerin amansız düşmanı" olarak belirtilmesi ama aylar sonra yeni bir reklamda ise "fomestos ultimate krem" ile bütün kirlerin üstesinden gelineceği söylenerek bir önceki reklamında kusursuzlaştırılan ürünün yalanlamasıdır. bunu en çok temizlik ürünlerin reklamlarında görebilirsiniz.
-türkiye'de o ürünün yıllarca "en popüler ürün" olarak gösterilmesi.
adam diyor "türkiye'nin %95'i xxx'i tercih ediyor!" ama o zaman yıllarca o %5'lik dilim için mi reklam yapıyorsunuz?
-en fazla 1000 katılımcının katıldığı anketlerle, "bir numaralı şirket" olduklarını iddia etmeleri. telekominasyon reklamlarında bunu görmekteyiz en çok. bu adamlara göre, o 1000 kişi bipcell'i, 74 milyon 999 bin kişi de abccell'i tercih etse, reklamlarda "türkiye'nin açık ara farkla lideri bipcell" ibaresini göreceğiz demek ki.
-yabancı reklamalrın üzerine kıytırık dublaj ve montaj yaparak, bize yutturmaları.
şelaleden pepsi akması, bunun üstüne salaklık tanımam. bundan önce de seda sayan ı oynatmışlardı. yani pepsinin böylesine sikindirik reklamlar yapmasındaki amaç nedir anlayamıyorum. sırf bu dandik reklamlar yüzünden pepsi almam mesela, sanki dalga geçiyor itneler.
sertap erenerin oynadığı 4 çeker reklamında ortam sesını iletmiyodu yeni reklamlarda osursan duyuluyo ne iş anlamadım.böle saçmalık olmaz bırakın bu işleri ya.
Yıllardır aklımı kurcalayan ama kimseye anlatamadığım bir olay. Ben çözemedim varsa çözen beri gelsin.
Reklam : Molfix
Konu : Bebek bezinin inanılmaz emiciliği
Yer : Basamaklardan oluşan bir çocuk havuzu
Olay : Şimdi 3-4 bebek bu basamaklardan oluşan havuza iniyor. Yani adım attıkça daha derine gidiyor. Neyse bu molfix kullanan bebe(k) havuza girdiği anda havuzdaki tüm suyu çekiyor. Ulan allahsız, en üstteki basamakta oturuyorsun nasıl havuzdaki tüm suyu çekebiliyorsun. Maksimum çekebilecek su miktarın oturduğun basamak ve üstünü çeker. Altta kalan kısmı nasıl çekiyorsun.
aygaz euro lpg reklamında
1: Şehirler arası yolda scooter motorsiklet olması
2: Bütün eşyaları attıktan sonra araba geriye gitmeden bütün eşyalarının geri gelmesi
3: Araba yolda giderken bütün eşyaların nizami bir biçimde dökülmesi.
fakir adlı süpürge markasının fakir 2000 adlı modeli için yapılan reklamda kadın üst katta evini süpürmektedir. reklama göre süpürge o kadar güçlüdür ki aşağı katta oturan adamı bile yukarı doğru çeker. işte mantıksızlıkta tam buradadır. madem o kadar güçlü bir makine var neden adamdan daha hafif olan eşyalar da yukarı doğru havalanmıyor. tabı ayrıca fakir'in (sanırsam almanca) okunuşuna da dikkat etmenizi isterim. adam fakir'i "fak yuaa" diye okumakta.*
reklamın insanlar üzerindeki etkisidir. yani o reklamlar bu başlığı açtırmış ve bizlere entry girdirmiştir. asıl amacı zaten budur fazla kasmamak gerekir.
firmaların pazarlama stratejisindeki mantık hatalarıdır.
hep daha iyisine odaklanan firma, bir ürününü yenileyerek tekrar piyasaya sürdüğünde "bu çok çok daha iyi" gibi söylevlerle biz tüketicileri tavlama yoluna gidiyor. yeniyi sevdirecem diye hala piyasada satılmakta olan eski ürününü kötülemiş oluyor.
tefal in yapışmayan tava reklamıdır mesela. hani hanım abla et pişirir ancak et tavaya yapışmıştır da eşi o eti çıkaracağım diye ablamızı sandalye tepesine çıkartır. kadın spatulanın üzerine zıplar et tavadan ayrılı cama yapışır filan.buraya kadar tamam, tamam da fizik kurallarına göre o etin sağa doğru değil sola doğru fırlaması gerekmez miydi? diye sormayız bir türlü.
reklamın iyisi ve kötüsü olmaz. mantıklısı mantıksızı hiç olmaz. ya filler çıkardı bi peçete reklamında eskiden çocuğun hayalgücü işte ne mantık arayacağız.
Başlığı görünce 'hah, düşündüğüm şeyin üzerine açmışlar sanırım bu konuyu' dediğim ama ardından yanıldığım konu. Efenim aslında çok göz önünde olandır ama kimsenin dikkatini çekmemiş..
''insanları gönüllü olarak belli bir davranışta bulunmaya ikna etmek, dikkatlerini bir ürüne onunla ilgili bilgi vermek, ona ilişkin görüş ve tutumlarını değiştirmelerini veya belirli bir görüşü ya da tutumu benimsemelerini sağlamak amacıyla oluşturulan; iletişim araçlarından yer ya da süre satın almak yoluyla sergilenen veya başka biçimlerde çoğaltılıp dağıtılan ve bir ücret karşılığı oluşturulduğu belli olan tanıtım amaçlı duyurudur'' Evet, reklamın tanımıdır.
Reklam ''tanıcıdır''. Peki bu ''Tanıtıcı Reklam'' saçmalığına ne demeki?
farkedenlere ''ahhah bakın bakın çok mantıksız cık cık'' dedirtirken aslında çaktırmadan reklamın akılda kalmasını sağlayan, çoğu kasten yapılmış mantıksızlıklardır.
Pelin Karahan lı komili şampuan reklamında fazlası ile vardır.
Bir kere o reklam şampuan ve saçı temsil ederken hanımkızımızın saçına postij takılmıştır. Izleyici olarak şu anlamı çıkarabiliriz ki, saçımı güzelleştirmek ve sağlıklı göstermek için o şampuana gerek yok postije gerek var (?).
Ikincisi ise Pelin Karahan benim bildiğim akdeniz kadını değil ankaralı. Bu durumda o reklamda gerçekten akdeniz kadınını mı temsil ediyor tartışılır ya.