fakir adlı süpürge markasının fakir 2000 adlı modeli için yapılan reklamda kadın üst katta evini süpürmektedir. reklama göre süpürge o kadar güçlüdür ki aşağı katta oturan adamı bile yukarı doğru çeker. işte mantıksızlıkta tam buradadır. madem o kadar güçlü bir makine var neden adamdan daha hafif olan eşyalar da yukarı doğru havalanmıyor. tabı ayrıca fakir'in (sanırsam almanca) okunuşuna da dikkat etmenizi isterim. adam fakir'i "fak yuaa" diye okumakta.*
çocuklar çamurdan çamura atlayıp, üstüne başına yemek döker. ve akabinde eve o halde gelen çocuğunu gören annenin yüzünde gülücükler açar(!)
(bkz: kirlenmek güzeldir)
anket amaçlı değil de; firmaların belki burayı okumaları sonucu birlikte çalıştıkları reklamcılarından daha iyi iş çıkarmalarını isteyip "zekamızla" dalga geçmemelerini sağlamak için dile getirilen gerçeklerdir bunlar.
-mesela bir frmanın x ürünü, piyasada aynı kulvardaki diğer ürünlerden kat kat iyi olarak betimlenmesi. sorun burada değil. sorun; firmanın bir reklamında "fomestos ultra krem"in "bütün kirlerin amansız düşmanı" olarak belirtilmesi ama aylar sonra yeni bir reklamda ise "fomestos ultimate krem" ile bütün kirlerin üstesinden gelineceği söylenerek bir önceki reklamında kusursuzlaştırılan ürünün yalanlamasıdır. bunu en çok temizlik ürünlerin reklamlarında görebilirsiniz.
-türkiye'de o ürünün yıllarca "en popüler ürün" olarak gösterilmesi.
adam diyor "türkiye'nin %95'i xxx'i tercih ediyor!" ama o zaman yıllarca o %5'lik dilim için mi reklam yapıyorsunuz?
-en fazla 1000 katılımcının katıldığı anketlerle, "bir numaralı şirket" olduklarını iddia etmeleri. telekominasyon reklamlarında bunu görmekteyiz en çok. bu adamlara göre, o 1000 kişi bipcell'i, 74 milyon 999 bin kişi de abccell'i tercih etse, reklamlarda "türkiye'nin açık ara farkla lideri bipcell" ibaresini göreceğiz demek ki.
-yabancı reklamalrın üzerine kıytırık dublaj ve montaj yaparak, bize yutturmaları.
bunlardan birisi de "tuvalet kağıdına sulu boya ile yazı yazıp banyoda sergileyen çocuk"lu tuvalet kağıdı reklamıdır. normal bir anne, -sevinmek bir yana- banyodaki o tuvalet kağıdı üzerine yazılmış yazıyı görünce otomatik olarak gider hesaplarına dalacak (kaç g.t silinirdi onunla biliyon mu sen?) üstüne üstlük banyonun kirletilmesinden de şikayetçi olacaktır. bunun yanısıra normal bir çocuk da o suluboyayı yaparken su doldurduğu kabı mutlaka halıya döker.
halı berbat, bir sürü kağıt ziyan oldu, (ay sonunu zor getiriyoruz zaten) banyonun her tarafı suluboya lekesi...
işin aslı, 'iyi ki doğdun anne'nin ardından gelecek olan 'iyi ki dövdün anne'dir.
Yıllardır aklımı kurcalayan ama kimseye anlatamadığım bir olay. Ben çözemedim varsa çözen beri gelsin.
Reklam : Molfix
Konu : Bebek bezinin inanılmaz emiciliği
Yer : Basamaklardan oluşan bir çocuk havuzu
Olay : Şimdi 3-4 bebek bu basamaklardan oluşan havuza iniyor. Yani adım attıkça daha derine gidiyor. Neyse bu molfix kullanan bebe(k) havuza girdiği anda havuzdaki tüm suyu çekiyor. Ulan allahsız, en üstteki basamakta oturuyorsun nasıl havuzdaki tüm suyu çekebiliyorsun. Maksimum çekebilecek su miktarın oturduğun basamak ve üstünü çeker. Altta kalan kısmı nasıl çekiyorsun.