özellikle yabancı yapım reklamlarda sıklıkla görülen durumdur.
çünkü bu adamlar hiçbir şeyi boşuna yapmazlar.
hani paranoya yapıp her şeyin altında anlam aramak istemem ama gerçek bu...
kullandıkları amblemden tutun da renklere kadar..
her şeyin verdiği gizli bir mesaj vardır muhakkak...
--spoiler--
özellikle yabancı yapım reklamlarda sıklıkla görülen durumdur.
çünkü bu adamlar hiçbir şeyi boşuna yapmazlar.
hani paranoya yapıp her şeyin altında anlam aramak istemem ama gerçek bu...
kullandıkları amblemden tutun da renklere kadar..
her şeyin verdiği gizli bir mesaj vardır muhakkak...
--spoiler--
edit:evet haklıdır burada yazar çünkü; ben de pazarlama okuyorum ve renkler öylesine konulmamıştır kırmızı güç demektir yeşil güven demektir, her şey baştan tasarlanarak halka sunulmaktadır!
çizgi filmler, sinemalar, reklamlar ve diğer butün yabancı kaynaklı medya yayınlarında yıllardır yapılan eylemdir. amaçlarında sıkı adımlarla ilerlemektedirler.
işin görünen ve bilinen boyutudur sadece.
seksenli yıllarda tüm sinema ve televizyon yapımlarının içine yerleştirilen birer kare görüntü ile direkt bilinçaltınıza saldırı yapan reklamlar vardı.
tek bir kare coca cola şişesi.
tek bir kare marlboro paketi.
tek bir kare hamburger.
bilinçaltınız aşırı tepki veriyor ama siz bu tek kare resmi bilinç düzeyinde algılayamıyordunuz.
bu durumun etik olmadığı psikologlarca dile getirilince ve başka firmalarca haksız rekabet davaları açılınca, bu tür reklamların biliçaltını ne kadar etkilediği ve psikolojik etkileri üzerine bir deney yapıldı.
çizgi film izleyen bir sinema salonu dolusu çocuğa tek bir kare erkek cinsel organı ve yine tek bir kare kadın cinsel organı gösterildi ve tepkileri gözlemlendi.
çocukların yüzde seksenden fazlasında sebebini bilmedikleri korku durumu oluştuğu ve çoğu çocuğun salonu ağlayarak terkettiği gözlemlendi.
bu tür deneylerin hep aynı olumsuz verilerle dolu olması üzerine bu tür reklam, yani kişinin bilinç düzeyinde algılayamadığı ama bilinç altında aşırı tepkiler verdiği ve travmalara sebeb olan reklam türü yasaklandı.
günümüzde renklerle, vücut diliyle ve çeşitli prikolojik yöntemlerle görsel düzeyde bilinçaltına zarar vermeden seslenen reklamlar kullanılmaktadır.
pekala alın size asıl orospu çocukluğu, sübliminal maniplasyon denen amcıklığı biliyorsanız ne demek
istediğimi anlayacaksınız.
ülkemizde yayınlanan bir akaryakıt reklamında:
istasyonun önüne çeken hatun, fulle diyor ardından elememan tam boruyu döşeyeceyip pompalamaya başlayacakken,
-evlattt koymaa
+aaa neden ?
-bi kere ondan koydun mu hep ondan isteyecek. şimdi, bu nedir lan? ilk izlediğimde de gülmemiştim. yanımda bir iki tane salak arkadaşım vardı, çok beğenmiş gülmüşlerdi. hehehehe dedeye bak bastonu nasıl sallıyor gibisinden bişey demişti bitanesi. bu bir şerefsizliktir.dünyanın her noktasında yasakken bu tip reklamlar, ülkemizdeki denetimsizlikten dolayı aldı başını yürüdü. reklamın devamında da:
-performans geçici evladıımm diyor ve yine cinsel içerikli bir mesaj veriyor dedemiz.
yazar notu: reklamın senaryosunu yazan, tepecikli ya da bentdereli bir emek işçisi.
edit: bu reklamdaki sübliminal maniplasyon nedir diye sorarsanız, pompanın erkek cinsel organı, pompanın girdiği ağzı açık depo da kadın cinsel organıdır. tabi ardından gelen, koyma, koyarsan hep isteyecek gibi şeylerde cabası.
çoğunlukla şampuan ve jilet ürünlerinin satımında, kullanılan ürünün karşı cins üzerinde bıraktığı etkiden dem vurularak kişileri etkimeye çalışmaktadır . Örneğin şampuan reklamlarını ele alalım her şampuan reklamında kadınların elleri bi mehmet günsur a dalmaktadır bi kıvanca(saçlarına yani) veya blendax reklamındaki gibi şampuanı kullanan kızlarımız erkeklerin başını döndürmektedir . Böylece kişide ürünü kullandığı takdirde karşı cinsi etkileyeceği mesajı verimektedir .jilet reklamlarında keza erkek traş olduktan hemen sonra yandan güzel bi hatun vantuz gibi yapışmaktadır . Böylece sinek kaydı traş olmak , erkeklerin zihninde kadının onu öpmesiyle özdeşmektedir ve özendirilmektedir. Örnekler bu şekilde çoğaltılabilir . tabi bu anlattıklarım masum sayılabilecek örnekler . sektörün çok daha fazlasını ihtiva ettiği gerçektir .
25. kare tekniğiyle direkt olarak insan beynine montalanan mesajlardır. ve ne yazık ki bu mesajları denetleyen/engelleyen bir mekanizma yoktur şu an türkiye'de. ne tuhaf, denetimsiz bırakılmış bir alan. üstelik yıllardır bu alana dair bir ilerleme yok. "yapabilene helal olsun" zihniyeti burada da hakim.