karşımıza gelen hemen hemen her reklamda mevcut olan bir durumdur.kadınları cinsel obje,yan unsur,erkekten sonra gelen varlık olarak algılamamız üzerine kuruludur bu tarz reklamlar.bunlar örtülü yada açık şiddet olarak görülebilir.yanlış olan kadınları kullanmak değil onları olduklarından çok daha farklı kalıplara sokarak göstermektir.reklamlar bu yüzden sanıldığı kadar masum olmamakla beraber sadece kadınları değil satışa yönelik herşeyi kullanmayı kendine ilke edinmiştir.
sabaha karşı 4 buçuklarda ekrana getirilmesine anlam veremediğim durum.hedef kitleniz kim sizin? reklamı çeken ekibe soruyorum. sabahın 4'ünde yayına koyduğunuz reklamın hedef kitlesi kim? sabah 4'te televizyonu açık unutup uyuyan azınlık mı hedef kitleniz?..
kadına yönelik şiddet suçtur dediğiniz kitle, karısını çoktan dövmüş,ossura ossura uyuyodur şimdi.
(demek ki tv kanalları da bu harekete destek vermiyor. bu saatte yayınlandığına göre).
senaryo gereği kocasından şiddet gören kadının destekçileri olmasıdır.
gecenin bir yarısı öten dayak alarmı bütün insaf, merhamet sahibi komşuları harekete geçirir. telefonlar çalışır, polis gelir, kadının koruyucu melekleri devreye girer.
"kocam değil mi, döver de sever de" lafının gerçekliğini gözardı eden reklam filmleridir.
inanılmayasıdır.
anneler günü öncesi daha çok şahit olduğumuz durum. fiziksel şiddet değil bu. toplumsal şiddet. reklamlara bakın.
anneler gününde annenizi mutlu edin. arçelik küçük ev aletleri yüzde bilmem kaç indirimli.
bu şiddet değil mi. örtük şiddet. kadına şiddetin çok farklı bir boyutu. sen kadınsın. al şu narenciye sıkacağını çocuğuna kocana portakal sık. al şu mikseri kek yap. çalışma. evinin hanımı ol. karşı gelme. hakkını arama.
bu reklamlarla kadın mutlu değil ev halkı daha çok mutlu oluyor. daha güzel kekler yiyecekler, sağlıklı içecekler içecekler vb.
