bugün
- şarap içip entry girmek8
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar11
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz17
- icardi190512
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- galatasaray30
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- hadise'nin külotla marş söylemesi27
- allah neye benzer14
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe30
- albay kemal11
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- anın görüntüsü10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- son 22 yılın özeti12
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi16
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- bu gece intihar edeceğim47
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- düğün yapmak akıl dışıdır11
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi23
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- müslümanların anadili arapçadır13
- sevgiliyle uyumak13
- kadın vücudunun olağanüstü bir tasarım olması8
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
telefondan sözlüğe girince karşılaştıklarım. bir ekrandan diğerine sekiyorum ceylan gibi. sorun şu ki bilgisayarda yazmaya o kadar alıştım, telefondan yazmak işkence gibi geliyor.
Bu aq şeyi en fazla 3 dk olur hadi olsun 5 dk, 10 dk yayın yapıp 20 dk reklam vermek nedir aq rtük falan ne işe yarıyor ben anlamıyorum ki. Para söz konusu olunca hizmeti falan kimse siklemiyor. Milletin bi televizyonu var doğru yapsanıza şu işi aq.
yeri geldikçe, vakti zamanında üçüncü sınıf futbol takımlarını "tesadüfi gollerle" yenerek elde ettiğimiz bir dünya üçüncülüğünün, vakti zamanında üçüncü sınıf bir şarkı yarışmasında alt tarafı "göbek havasıyla" kazandığımız bir kıta birinciliğinin yüzbinlerce budalaya nasıl zil taktırıp oynattığını eleştirip dururum...(şimdi beni vatan haini ilan edersiniz kesin!)
üçüncü sınıf bir televizyon dizisinde kadın kahramanın kanser olmasının yüzbinlerce budalayı nasıl salya sümük ağlattığını da kınamışlığım var da, reklamların yıkıcı gücünü yazmak ve toplumu bilinçlendirmek istiyorum şu sıralar. elbette bu entry davulcu yellenmesi gibi tarihin tozlu sayfalarına gömülüp gidecektir elbette ama elime megafon alıp meydanda bağıracak olsam ekseriyetle akıl sağlığımdan şüphe ettirmiş olurdum!
efendim? reklamları tartışamayız değil mi? cıs, çünkü kızarlar da reklamı keserler maazallah!
söz konusu boktan bir dizinin elli beş dakikalık son bölümüne tam seksen bir dakika reklam yağmış, reklam filmin kendisinden yarım saat fazla sürüyor, yayının boku çıkmış ama yayıncılar köşeyi dönmüşler, RTÜK de kanalı uyarıyor "ölçüyü kaçırmayın" diye, onu kastetmiyorum elbette.
Yok hayır, ağız şapırdatan sucuklu yumurta reklamlarını falan da kastetmiyorum, hani eve sucuk alacak parası yokmuş da insanların, bu tür reklamlar çoluk çocuğun iştahını kabartıyormuş, ana babası da çocuğuna sucuk alamayınca üzülüyormuş, yasakçı kafa hemen "yasaklansın" diyor, o da değil konum.
Daha köklü, daha esaslı ve çok daha tehlikeli, sinsi bir faaliyet.
Yok efendim merak etmeyin, gizlice komünizm propagandası falan yapılmıyor reklamlarda. Daha berbat bir şey, "vahşi bireycilik" propagandası yapılıyor.
Gençlik mençlik ayağından, özgürlük dümeniyle, kuraltanımazlık aşılanıyor.
Görünürde gazoz, çiklet, meyve suyu, dondurma reklamları falan bunlar. Masum şeyler. Öyle ya, yaz ayları gelince, çocuk dondurma da alacak gazoz da içecek. Bundan doğal ne olabilir? Bu ürünler satılacak, reklamı da elbette yapılacak.
Bunlarda para çoktur abi, o arada daha pahalı şeyler, cep telefonu falan da alsınlar piç kuruları!...
Birkaç saçı at kuyruklu entelle birkaç kıvırcık zıpır karı kafa kafaya versinler, kenarından yol yol kahve süzülen kulplu Nescafe fincanları ve bol Gitanes cıgarası eşliğinde "brainstorming" yapsınlar (toplantıdan çıkınca salata yemeye giderler, sağlıklı yaşam), gençlere ne kadar özgür olduklarını hatırlatalım.
Gitar çalıp şarkı da söyleyen bir kız (ne hikmetse hep gitar çalarlar, hiç flüt ya da çello çalanını görmedim!), Nevada dağlarında ya da Denver kanyonunda gezer gibi Doğu Anadolu dağlarında dolaşsın, ırzına geçilme ve gırtlağı kesilme tehlikesi olmadan... Münbit otlaklarda otlayan mutlu ve besili ineklerle, güler yüzlü ve lisan bilen köylülerle tanışsın...
Şaka bir yana, gençliğe, bir içecek reklamında, "heeey dostum," deniyor birtakım sahte Amerikan ağızlarıyla, "kurallarını kendin koy!"
Kafana göre takıl! Göster enerjini! Zıpla! Dağıt! Diploma törenine şıpıdık tokyoyla git, öğretmen hanımın poposunu mıncıkla, götür karıyı... Ceza falan görmezsin, korkma, çekinme. Kuralları takma, kendi kuralını kendin oluştur, tıpkı pizzanın üstündeki ek malzemeyi kendin oluşturur gibi!
Bir futbolcunun, yakınlarının, arkadaşlarının ve büyüklerinin "oku, adam ol, bir işe gir, çalış" öğütlerini dinlememekle ne kadar doğru yaptığı da gösterilir reklamlarda...
Çocuk, gazoz mazoz tüketimi gibi masum bir alanda sunulmuş da olsa, bunu ciddiye alacak, hayatın başka yerlerine uygulayacaktır.
Çünkü çok zeki ve bilgili de değildir, Amerikan emperyalizmi tarafından zaten aptallaştırılmış, etkiye açık hale getirilmiştir. "idrak ve ihata kabiliyeti" ortadan kaldırılmıştır. Salaklık bombardımanıyla büyütülen "Matrix kuşağı" eğilip bükülmeye açık bir kuşaktır. Üstelik, salaklık, genç kızlarımız tarafından ne yazık ki "dişi, kadınsı, seksi" sanılmaktadır, modadır, "in"dir. Mankenlerin en aptal suratlısı en iç gıcıklayıcı olarak kabul edilmektedir örneğin. En abullabut yürüyen tombul ve şapşal oğlan, en fiyakalı çocuk olmuştur.
Çocuğa "kurallarını kendin koy" derseniz, örneğin sınavda kopya çekip çekmeme "etiğini" de, anasının çantasından para çalıp çalmama ilkesini de, hatta trafik kurallarını da kendisi koymaya kalkacaktır!
O zaman da size "hızı ben yapmıyorum ki abi, arabanın kendisi yapıyor" diyecektir tabii.
Çünkü biz "liberalizmi" zıpırlık yapma, serserilik etme, ezme, çiğneme, geçme özgürlüğüdür sanıyoruz. bu da yetmezmiş gibi kendilerine "demokrat-liberal" diyen bazı andavallar var ki, sanki bu ülkede demokrasi varmış gibi kendilerini demokrat sosuna bulayıp bir de liboşluk yaparlar.
yeni nesil; kişiliksiz, silik, ezik, kuzu gibi, "itaatkar" olsunlar, küçüklerini sevsinler büyüklerini saysınlar demedik. Ama nasıl çarpık bir "süperego" oluşturuyorsunuz bu çocuklarda, nasıl ters bir kişilik geliştiriyorsunuz, nasıl yanlış bir toplum bilinci veriyorsunuz?
Siz ne halt ettiğinizin farkında mısınız reklamcı dıngıllar?
üçüncü sınıf bir televizyon dizisinde kadın kahramanın kanser olmasının yüzbinlerce budalayı nasıl salya sümük ağlattığını da kınamışlığım var da, reklamların yıkıcı gücünü yazmak ve toplumu bilinçlendirmek istiyorum şu sıralar. elbette bu entry davulcu yellenmesi gibi tarihin tozlu sayfalarına gömülüp gidecektir elbette ama elime megafon alıp meydanda bağıracak olsam ekseriyetle akıl sağlığımdan şüphe ettirmiş olurdum!
efendim? reklamları tartışamayız değil mi? cıs, çünkü kızarlar da reklamı keserler maazallah!
söz konusu boktan bir dizinin elli beş dakikalık son bölümüne tam seksen bir dakika reklam yağmış, reklam filmin kendisinden yarım saat fazla sürüyor, yayının boku çıkmış ama yayıncılar köşeyi dönmüşler, RTÜK de kanalı uyarıyor "ölçüyü kaçırmayın" diye, onu kastetmiyorum elbette.
Yok hayır, ağız şapırdatan sucuklu yumurta reklamlarını falan da kastetmiyorum, hani eve sucuk alacak parası yokmuş da insanların, bu tür reklamlar çoluk çocuğun iştahını kabartıyormuş, ana babası da çocuğuna sucuk alamayınca üzülüyormuş, yasakçı kafa hemen "yasaklansın" diyor, o da değil konum.
Daha köklü, daha esaslı ve çok daha tehlikeli, sinsi bir faaliyet.
Yok efendim merak etmeyin, gizlice komünizm propagandası falan yapılmıyor reklamlarda. Daha berbat bir şey, "vahşi bireycilik" propagandası yapılıyor.
Gençlik mençlik ayağından, özgürlük dümeniyle, kuraltanımazlık aşılanıyor.
Görünürde gazoz, çiklet, meyve suyu, dondurma reklamları falan bunlar. Masum şeyler. Öyle ya, yaz ayları gelince, çocuk dondurma da alacak gazoz da içecek. Bundan doğal ne olabilir? Bu ürünler satılacak, reklamı da elbette yapılacak.
Bunlarda para çoktur abi, o arada daha pahalı şeyler, cep telefonu falan da alsınlar piç kuruları!...
Birkaç saçı at kuyruklu entelle birkaç kıvırcık zıpır karı kafa kafaya versinler, kenarından yol yol kahve süzülen kulplu Nescafe fincanları ve bol Gitanes cıgarası eşliğinde "brainstorming" yapsınlar (toplantıdan çıkınca salata yemeye giderler, sağlıklı yaşam), gençlere ne kadar özgür olduklarını hatırlatalım.
Gitar çalıp şarkı da söyleyen bir kız (ne hikmetse hep gitar çalarlar, hiç flüt ya da çello çalanını görmedim!), Nevada dağlarında ya da Denver kanyonunda gezer gibi Doğu Anadolu dağlarında dolaşsın, ırzına geçilme ve gırtlağı kesilme tehlikesi olmadan... Münbit otlaklarda otlayan mutlu ve besili ineklerle, güler yüzlü ve lisan bilen köylülerle tanışsın...
Şaka bir yana, gençliğe, bir içecek reklamında, "heeey dostum," deniyor birtakım sahte Amerikan ağızlarıyla, "kurallarını kendin koy!"
Kafana göre takıl! Göster enerjini! Zıpla! Dağıt! Diploma törenine şıpıdık tokyoyla git, öğretmen hanımın poposunu mıncıkla, götür karıyı... Ceza falan görmezsin, korkma, çekinme. Kuralları takma, kendi kuralını kendin oluştur, tıpkı pizzanın üstündeki ek malzemeyi kendin oluşturur gibi!
Bir futbolcunun, yakınlarının, arkadaşlarının ve büyüklerinin "oku, adam ol, bir işe gir, çalış" öğütlerini dinlememekle ne kadar doğru yaptığı da gösterilir reklamlarda...
Çocuk, gazoz mazoz tüketimi gibi masum bir alanda sunulmuş da olsa, bunu ciddiye alacak, hayatın başka yerlerine uygulayacaktır.
Çünkü çok zeki ve bilgili de değildir, Amerikan emperyalizmi tarafından zaten aptallaştırılmış, etkiye açık hale getirilmiştir. "idrak ve ihata kabiliyeti" ortadan kaldırılmıştır. Salaklık bombardımanıyla büyütülen "Matrix kuşağı" eğilip bükülmeye açık bir kuşaktır. Üstelik, salaklık, genç kızlarımız tarafından ne yazık ki "dişi, kadınsı, seksi" sanılmaktadır, modadır, "in"dir. Mankenlerin en aptal suratlısı en iç gıcıklayıcı olarak kabul edilmektedir örneğin. En abullabut yürüyen tombul ve şapşal oğlan, en fiyakalı çocuk olmuştur.
Çocuğa "kurallarını kendin koy" derseniz, örneğin sınavda kopya çekip çekmeme "etiğini" de, anasının çantasından para çalıp çalmama ilkesini de, hatta trafik kurallarını da kendisi koymaya kalkacaktır!
O zaman da size "hızı ben yapmıyorum ki abi, arabanın kendisi yapıyor" diyecektir tabii.
Çünkü biz "liberalizmi" zıpırlık yapma, serserilik etme, ezme, çiğneme, geçme özgürlüğüdür sanıyoruz. bu da yetmezmiş gibi kendilerine "demokrat-liberal" diyen bazı andavallar var ki, sanki bu ülkede demokrasi varmış gibi kendilerini demokrat sosuna bulayıp bir de liboşluk yaparlar.
yeni nesil; kişiliksiz, silik, ezik, kuzu gibi, "itaatkar" olsunlar, küçüklerini sevsinler büyüklerini saysınlar demedik. Ama nasıl çarpık bir "süperego" oluşturuyorsunuz bu çocuklarda, nasıl ters bir kişilik geliştiriyorsunuz, nasıl yanlış bir toplum bilinci veriyorsunuz?
Siz ne halt ettiğinizin farkında mısınız reklamcı dıngıllar?
reklamların tek amacı mantıksız seçimler yapan bilinçsiz tüketiciler oluşturmaktır. zihinler manipüle edilerek bir mal veya hizmet insan yararına gördüğü işlev ile değil paketiyle veya popülaritesi ile öne çıkarılmaktadır.
seçimlerin sonuçları da mantıksız seçimin en güzel örnekleridir.
bu reklam düzenbazlığına bir son verilmelidir.
seçimlerin sonuçları da mantıksız seçimin en güzel örnekleridir.
bu reklam düzenbazlığına bir son verilmelidir.
Bundan 10-15 sene öncesinde yiyecek reklamları revaçtaydı. özellikle tarım ürünleri (buğday, makarna, pirinç vs), traş bıçağı, traş kremi, salça, sıvı yağlar gibi günlük tüketim ürünleri revaçtaydı. şimdilerde ise konut ve banka reklamları dışında reklam göremez olduk. "reklamlar toplumun aynasıdır" tespitinin doğruluğunu gözönüne alıp biraz düşünmek gerekiyor.
Para döner bu sistemde. Reklam yayınlayanlar parayı kırar. Reklam verenler ise geniş kitleye ulaşabilirler.
Son feci bisiklet'in anlam yüklü şarkısı. Yalarun.
şimdilerde bilgisayarlara virüs olarak gelmekte olan şirretlerdir.
dns unlocker diye bir şey peyda olmuş bir türlü kurtulunmuyor. reklam önleyici iki program yükledim bana mısın demiyor nalet şey.
dns unlocker diye bir şey peyda olmuş bir türlü kurtulunmuyor. reklam önleyici iki program yükledim bana mısın demiyor nalet şey.
mac icin internet ten atv actim ve bu reklamlara nasil dayaniyorsunuz diye dsundugum reklamsilardir. bu ne amk. yok boyle bir dunya.
Sevdiğimiz diziyi, programı vs. seyrederken araya girip kendine sövdüren şeydir.
Bedava izlediğimiz programların öncelikli yapılma amacı sizin iyi vakit geçirmeniz değildir. Programlar ve filmler reklamların izlenmesi için vardır.
yabanci bir ulkede bulunmak zorundaysaniz ve oraya hemen alistiginizi dusunuyorsaniz bu dusuncenin televizyon izlenme orani yuksek olan ulkenizde yaptiginiz gibi televizyonu acmanizla son bulmasi halinde geride biraktigi buruklugu azaltmak icin anlamaya kastirdiginiz programlar icinde anladiginiz tek seydir..
bir zamanlar show tv'nin kullandığı reklamlar için jenerik müziğini hatırlatır. dıp dıp dıdıp.
Televizyon izlememe vesile olan lanet bi seydir.
daha çok haber sitelerin video haberlerinden önce size zorla izlettirilen 24 saniyelik işkencedir. önceleri sağ üst köşede çarpı işareti olmasına rağmen artık o işareti de kaldırdılar.
arasında dizi seyrettiğimiz, bitmek bilmeyen yayın. Bu nedir arkadas ya? Rtük sözde aile yapısını bozan dizilere takılacagına, sinir yapımızı bozan şu olaya el koysaya. Rezalet.
yağcı yılışık laubali yalancı sadece ve sadece para sevgisi üzerine kurulu insanları kandırma amaçlı bin bir türlü şekillere girilerek adeta sırtlan edası ile insanların ceplerine hayatlarına göz göre göre kast edilen son derece gereksiz utanç verici aktivitelerdir .
para hırsının insanları nasıl yiyip tükettiğinin belgeleridir reklamlar .
özellikle bizden gibi gözükerek sanki etrafa para saçıyorlarmış gibi yaparak insanların kanını emen sanki insanları çok seviyorlar çok düşünüyorlarmış gibi yaparak onları adeta av olarak gören facialardır reklamlar .
insanları geri zekalı olarak gören güzel bir reklam ile ceplerinde ne var ne yok alabiliriz ideolojisi güdülmüş felaketlerdir .
son zamanlarda iyice çığırından çıkmıştır umarım halkımız gözlerini açarlarda bu yamyam ların farkına varırlar .
banka reklamlarını düşünmek bile istemiyorum aman allah ım . bankaların gerçek yüzlerini kart borçlarını ödeyemeyip aksatanlar çok iyi bilirler .
para hırsının insanları nasıl yiyip tükettiğinin belgeleridir reklamlar .
özellikle bizden gibi gözükerek sanki etrafa para saçıyorlarmış gibi yaparak insanların kanını emen sanki insanları çok seviyorlar çok düşünüyorlarmış gibi yaparak onları adeta av olarak gören facialardır reklamlar .
insanları geri zekalı olarak gören güzel bir reklam ile ceplerinde ne var ne yok alabiliriz ideolojisi güdülmüş felaketlerdir .
son zamanlarda iyice çığırından çıkmıştır umarım halkımız gözlerini açarlarda bu yamyam ların farkına varırlar .
banka reklamlarını düşünmek bile istemiyorum aman allah ım . bankaların gerçek yüzlerini kart borçlarını ödeyemeyip aksatanlar çok iyi bilirler .
adama yaka silktiren aktivitelerdir.
soğuk kış sabahında sıcak yatağından çıkmak için güzel bir bahane.
son zamanlarda bi hayli zıvanadan çıkmış olmalarına rağmen, bir ülkenin ne kadar geliştiğini gösterebilen araç. bazen yaratıcılık dehası ile ortaya cidden çok iyi görseller, çok ince fikirler çıkabiliyor.
devekuşu kabare nin bir oyunudur aynı zamanda
tv izlemeye çalışırken her 10 dakikada bir giren olaydır. Her reklam kuşağında bu kadar reklam alıp sonra neden çalışanlarınıza maaş veremiyorsunuz dallamalar diye seslenesim gelir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar