kıbrıs harekatı ile övünüp de harekatın getirdiği ambargo sebebiyle tüp kuyruklarına söven, erdoğan olmasa yağ kuyrukları, tüp kuyrukları olurdu diyen bir kitle var. daha bikaç ay önce ucuz et kuyruğu haberleri çıkmamış mıydı
bu alıntıyı, başka bir evrenden başka bir tarihten yapıyorum..
geri zekalılar üzerine alınmasın lütfen..
SHP’nin Belediye yönetiminde bir dönem işçi grevi yüzünden istanbul’da çöpler toplanmadı. AKP bunu genelleştirerek SHP dönemi hiç çöp toplanmadı gibi bir algı yarattı. SHP döneminde asla taşeron işçi kullanılmamış, belediye işçilerine sendika, grev, toplu sözleşme gibi sosyal haklar sonuna kadar verilmişti.
Nurettin Sözen, “ Önce insan “ diyerek o dönem işçiler ile toplu sözleşmeler için görüşmeler yapmış, ancak bazı aksilikler çıkmıştı. Görüşmeler sırasında yaşanan tıkanıklık belediyenin çöp toplama hizmetlerini engelledi ve kentte çöp sorunu başlattı.
Evet kabul ediyorum, kent sağlığı ile ilgili bir sorundu. Sözen’in işçilerle toplu sözleşme görüşmelerini onların özlük haklarına saygı duyarak müzakerelerle gerçekleştirmeye çalışması sırasında çıkan anlaşmazlıklar bir anda istanbul’u bu sorunla karşı karşıya getirdi.
Müzakereler sonucunda Belediye işçileri belki de istanbul belediyesinin tarihinin en rekor zamlarından birisini aldılar. Sözen işçilere enflasyon oranının üstünde ektradan %10 refah zammı vermişti.
Daha sonra belediye yönetimini alan Tayyip Erdoğan ve sonrasındaki AKP ekibi, belediye işçilerini tutmak ve onların sosyal haklarını korumak yerine taşeronlaştırmayı hızla arttırarak, belediyelerde hiçbir sosyal ve özlük hakları olmayan taşeron işçi sistemine geçtiler.
Sözen, işçi ve Emekçi haklarına saygının kurbanı olmuştu.
Sözen topu topu 4 yıl başkanlık yaptı. AKP 20 yıldır istanbul’u ve 12 yıldır devleti yönetiyor; bütün kamu kaynakları sonuna kadar elinde ve durmadan kendisini 4 YILLIK Sözen dönemi ile kıyaslıyor. Bu baştan sona vicdansızlık ve akıl tutulmasıdır.
CHP döneminde şu yoktu, bu yoktu diyen AKPliler’e soruyorum. CHP’den önce çok sevdiğiniz Dalan ve öteki Sağ partiler vardı onların döneminde bütün bunlar vardı da Sözen mi yok etti?
Niçin şu yoktu bu yoktu diye durmadan vurguladığınız eksiklikleri Sözen öncesi desteklediğiniz ANAP yönetiminden de aynı şekilde sormuyorsunuz?
Sözen’in en büyük talihsizliği, yönetimi boyunca Türkiye’nin en kurak yıllarından birisini geçirmesidir. Daha önceki yönetim zamanında ciddi hiçbir yenilenme yapılmayan su taşıma sistemlerine ve alt yapısına Sözen büyük kaynak aktarmak zorunda kalmıştır. istanbul’un susuzluğunu 20 yıldır dilinden düşürmeyen AKP yönetiminin sadece bu kışın kurak geçmesiyle durumlarını daha birkaç ay önce gördük. istanbul’un hem de kışın 29 gün gibi bir su stoğu kaldığı basına yansımıştı.
Her dönem kötü adam gösterilip linç edilen Sözen, AKP’nin gururla sunduğu birçok projeyi başlatan adamdır.
istanbul’da Metro’yu ilk düşünen ve başlatan adam Sözen’dir.
Taksim- Şişli- Yeni Levent arasındaki 14 km’lik Metro’nun bizzat 10 km’si Sözen tarafından yapılmıştır.
istanbul’un su sorununu çözmek için Istıranca’dan su getirecek regülatörler ilk Sözen zamanında yapıldı. Melen projesini o ihale etti.
Erdoğan’ın ” Ecdad Abdülhamit’in rüyasını gerçekleştirdim ” dediği Marmaray’ı bizzat Sozen hazirlayip ihale aşamasına getirdi.
ilk çift katlı otobüsler ve özürlüler için otobüs bu dönemde alındı. ilk biyolojik arıtma tesisleri istanbul’da bu dönemde kuruldu.
istanbul’un eskiyen Kanalizasyon, Su gibi alt yapılarına büyük yatırımlar yapıldı.
istanbul’a ilk Doğalgaz’ın 1992 yılında Kadıköy’de Sözen tarafından verildiğini biliyor musunuz?
” istanbul aşığıyım “ diye geçinen Tayyip Erdoğan, istanbul’un silüetini bozan binalar için bir çocuk gibi “ küstüm “ açıklaması yapmıştı.
Benzer bir olay Sözen zamanında yaşandı. Sözen kamuoyunda çok tartışılmasına rağmen istanbul’un silüetini bozuyor diyerek Park otelin ekstra 20 katını hiç düşünmeden yıkmıştı. Bu olay bile Sözen’in kamuoyunda nasıl hakkının yenildiğini göstermektedir.
bazıları ağır geri zekalı olmaktadır. giren şey şemsiyeyi aşmış çadıra dönmüş hala o çadırı kendisine sokanlara yalakalık yapabilmek adına sap ile samanı karıştırıp ülkenin kurucusuna laf atacak hadsizliğe düşüyorlar. acımayacaksın böylelerine aslında bir tekmede sen atacaksın ya neyse allah ın yarattıklarından genede..
edit : geri zekalı diye boşuna yazmıyoruz. hem ağızlarından bok akıyor hem kendilerine yazılmayan şeyi kendilerine yazılmış zannedecek kadar akıldan yoksunlar.
yalancı çomardır.
aklı sıra atatürk'ü günümüz takunyalıların savurganlıgıyla kıyaslayacak.
yerli üretim rakı pahalı değildir.
bugün rakı pahalıysa üstüne %200 vergi koyuldugu için. yoksa bir büyük rakının vergisiz fiyatı bir adet ejder meyvesine eşit.
en kral meze dedigin leblebi. atatürk rakısını leblebiyle icerdi.
sahip olduğu her sey de devlete aitti. gayet de mütevaziydi.
Atatürk'e iftira atan bugününden de beter duruma düştüğünde ağlamasın. Çünkü uzmanlar bugünlerin iyi günler olduğunu söylüyor. Atamızı bizden fazla sahipleneceğiniz günler yakın.
mustafa kemal'i örnek vermek istiyorum ben bu konuda. gazi kemal kurtuluş savaşından çıkmış yaralı ülkede köşkte yaşıyor, hergün içkisi, en kral mezesi eksik olmuyordu.
demek istediğim onlar bu ülkenin lideri. dışarıya karşı ne kadar güçlü görünürsen o kadar saygı duyarsın.