reis bey

entry36 galeri1 video1
    11.
  1. hayatıma yön veren, her insanın bence mutlaka izlemesi gereken üstadın baş yapıtlarından bir tanesi.
    1 ...
  2. 10.
  3. bir başyapıt. gözlerimden yaşlar boşanmasını sebebiyet veren harika bir eser.
    1 ...
  4. 9.
  5. vicdan mahkemesinin dünyadaki en şaşmaz, en adil ve en acımasız mahkeme olduğunu gözler önüne seren necip fazıl kısakürek eseridir, filme de uyarlanmıştır. ağır ceza hakimi olan bir isanın, onca suç ve suçlu ile ilgili karar veren bir insanın dahi kendi vicdan mahkemesinde, kendisini yargılayışını gösterir. "herkes, herkesi affetmeli" vurgusu özel bir anlamlandırılmıştır şahsım tarafından. zira herkes, herkesi affedebildiği takdirde üzerinde yaşadığımız şu dünya; çok daha yaşanılır bir hal alacaktır. konusu ve konunun işlenişi açısından son derece de özgündür oluşturulduğu dönemde ilgili eser.
    5 ...
  6. 8.
  7. sinematografi falan değil de şiir gibi diyaloglarıyla yürekleri dağlayan üstadın eseri. filmi de bu izlenir kılar, bir de rahmetli haluk kurtoğlu'nun mükemmel oyunculuğu. aslında müzikleri de fena değildir filmin.
    3 ...
  8. 7.
  9. ayrıca vizontelede sıkça duyduğumuz cümle.
    0 ...
  10. 6.
  11. filmin son sahnelerinden birinde reis bey kendisini ifade ederken bunları söyler;

    --------------------

    benim merhamet tezim bir dedektif kaidesimidir ki suçluyu bulsun? ben diyorum ki her fert başucuna; "suçlu benim herkes suçsuz!" levhasını asmalıdır. ben diyorum ki yegane kurtluşumuz herkesin herkesi affetmesindedir. daha ötesi kanunların sorumluluğuna girer. ama görüyorum ki anlatamıyorum... hissediyorum ama anlatamıyorum! çocuk, "ağlayabilseydiniz anlyabilirdiniz" dedi. ağladıkça anlıyorum... ağladıkça anlıyorum... artık bütün mantık hesaplarımı kaybettim. hem de öylesine kaybettim ki ; amerika'da bir cinayet işlense de, dünya çapında bir ses sorsa; "katil kim?", "benim!" diye haykırabilirim! soğuk kış geceleri, köprü altında yatan çıplakların vebali benim boynumda, gömleğimin yakasında... isterse çareme adli tıp baksın fakat bir hastaneye girsem de kan kanseri çeken hastalar görsem acaba onları bu hale ben mi getirdim? diye düşünüyorum.

    ben ne yaptım? uykuda, baygınlıkta, annemin karnında, babamın kanında hangi cinayeti işledim? hangi mukaddesi kirlettim ki kendimi gelmiş gelecek bütün fenalıkların tek sorumlusu biliyorum? dışımda ne arıyorlar? içime doğru suçluyum ben! birde kalkmış belki kendimden birine, ondan öbürüne geçer, bir merhamet yangını çıkar bütün ülkeyi sarar diye; tımarhanelik bir hayalin peşine düşmüş gidiyorum! reis beyefendi;
    ceketim benimdir! cep benim ceketime aittir. erionde o cebin malıdır. ben suçluyum bana acımayın reis beyefendi... bana acımak merhamete haksızlık olur!

    --------------------

    depresyon teşhisiyle gittiğim ilk psikiyatrist bana "içinde bir suçluluk duygusu var mı?" diye sormuştu. hayatımda kimseyi kırmadığım ve inciltmemeye çalıştığım için bu soruya açık yüreklilikle "hayır" cevabını verdim. bugün anlıyorum ki hastalığım depresyon değilmiş. depresyon ciddi anlamda kişiye suçluluk duygusu verir. yukarıda reis bey karakteri öyle büyük bir depresyona girmiş ki dünyada bir suç işlense kendini suçlayacak dereceye gelmiş. filimde bu kesiti dinledikçe kendimi buldum. ve o gün bugündür soruyorum ben ne yaptım???
    9 ...
  12. 5.
  13. eskiden belediye başkanı olan amcama karşı insanların hitap biçimidir. *
    2 ...
  14. 4.
  15. tarık buğra' nın ölümsüz eseri; küçük ağa' da kasabanın aydın ceza reisine verilen lakab.
    (bkz: ireis bey)
    (bkz: çakırsaraylı)
    (bkz: istanbullu hoca)
    (bkz: çolak salih)
    (bkz: ali emmi)
    2 ...
  16. 3.
  17. 2.
  18. 1.
  19. necip fazılın yazdığı, sinemaya da uyarlanmış anlamlı eser. her karesi edebiyat yüklüdür. "ağlayamassınız... ağlasaydınız anlardınız" "ağızların kirli sakızı merhamet" gibi cümleleri literatüre kazandırmış eserdir ayrıca.

    (bkz: haluk kurtoğlu)
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük