ilk izlediğimde 1 ay boyunca etkisinde kurtulamadığım.filmdir.
mahkumla reis bey arasında geçen şu diyoloğlar beni gerçekten derinden etkilemiştir.
reis bey: yazık ağlanacak haldesiniz mahkum: etmeyin reis bey siz ağlayamassınız aglayabilseydiniz anlayabilirdiniz siz merhametten acıma duygusundan yanlız kötülük doğacağına inanmışsınız yerine göre haklısınız fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unutduğunuz için en büyük hakkı kaybediyorsunuz rahmet kaldırılmış kalbinizden buz çölünde yol alıyorsunuz mühürlü kalbinizin açılmasını dilerim allah sizide arındırsın.
Hayatimda izledigim en iyi filmdir. Simdi ki filmlerde sevisme sahneleri yerine biraz daha kafa yorup boyle saheser cikarsalarda aglayip anlayabilsek.
''Disimda ne ariyorlar, icime dogru sucluyum ben!"
mahkum: reis bey siz ağlayamassınız. ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz.
reis bey: benim hakkımda hüküm mü veriyorsunuz!
mahkum: bir kere de hükmü veren ben olayım. hem de en yüksek yerden, sehpadan.
" Umut tükenince heycan da kalmıyor." sözünün geçtiği magnum opust.
Bir kere değil defalarca izlenmesi gereken bir film.her izlediğinizde hayata dair farklı edinimler, farklı dersler çıkarmak mümkün.reis bey'in cümleye 'katil, evladım' diye başlaması mı, dadının reis bey'e gösterdiği merhamet mi, reis bey'in 'kendi içime doğru suçluyum ben' diyerek kendine yüklediği ağır sorumluluk mu ?