devlet yurtlarında bulunurlar. Bunlar genelde yurt yönetiminin desteğini arkasına almışlardır. Bu kurtçukların çevrelerinde sırtlanlar dolaşır. Küpe takanları uyarmak, kürtçe müzik dinleyenleri engellemek, kız arkadaşıyla el ele dolaşanı uyarmak, ramazanda sigara içenleri dövmek gibi kutsal görevleri vardır. Genelde yeni gelen öğrencilere göz dağı vermek amacıyla iri kıyımlı tipler ocak tarafından reisliğe seçilir. reisler genelde derslere girmezler; tüm gün yurdun namusundan ve selametinden sorumludurlar.
(bkz: sıg goruslu)
(bkz: fasist)
liselerdeki reisler de genelde 1.50 boylarında olup arkasında 8 adam gezdirmesiyle meşhurdur. o kadar çekicidirler ki istedikleri "kadını" elde ederler o kadar yani.
türkiye'nin 20 yıllık yakın tarihini belgelerle anlatan, soner yalçın ve doğan yurdakul ikilisinin yazdığı belgesel niteliğindeki her kitaplıkta bulunması gereken kitap.
istanbuldaki liselerde sedat peker'in yeğeni olmak
ankaradaki liselerde milletvekili çocuğu olmak
bursadaki liselerde teksas'tan olmak
mersindeki liselerde aşiret çocuğu olmaktır reis olmak.
bir ismail türüt eseri. sedat peker'e yazılmış. şiirinin o harikulade tınısını, ikinci yeni esintilerinı, buram buram deha kokan rimbaudvari anlatımını, yer yer sürrealizme çalan eşsiz havasını es geçip hem türüt'ün hem de peker'in aslında birer gomünist olduğunu anladığımız o çarpıcı dizelere kulak vermenizi istiyorum. gerçekten bir başucu eseri.
reis reis deyiler, tam hemşeri canlısı
yirminci asrın lider delikanlısı
haksızları susturur, haklıyı konuşturur
türkiye'ye yan bakan düşmana kan kusturur
dinle 'reisim', dinle türkülerim sanadır
kapitalisti sevmez, garibandan yanadır
fakire yardım ettin aç olanı doyurdun
susmuştu karadeniz sesimizi duyurdun
bu reis bizim reis adaleti tertemiz
bu reisin peşine yürüsün karadeniz
karadeniz uşağı hem delidir hem veli
kendi 'ondörtlü' taşır anası 'barabelli'
soner yalcin ve dogan yurdakul ' un , abdullah catli ' nın yaşamını anlattığı kitaptır . büyük bir araştırma yapılarak hazırlandığı bellidir ve saygıda duyulmalıdır ancak ilginç olan solcu kesimin tamamen suçsuz , ülkücülerin ise durmadan saldıran taraf olarak gösterilmesidir . ölen solcuların isimleri nasıl öldürüldükleri dramatik bir dille anlatılırken ülkücülerden çok az bahsedilmektedir . şimdi çıkıpta 40 yıllık kitap eleştirmeni gibi analizler yapmayacağım ama biraz daha objektif olusa daha iyi olurdu .