yanınızda dans edenlerin bir anda durması, sizin etrafınızda bir çember oluşturması ve sizi birbirlerine atıp itip kakmaları aliye rona tarzı kahkahalar atmalarıyla son bulacak hadisedir.
-inanmıoraummmm. sen dolmusa mı biniyousuaannnnn kikirikikiri zuhahahaa.
burada kendinize mi yoksa dolmusla otobüsü ayıramayan tiki kızlara mı acırsınız karar sizin.
akbilin ne olduğunu bilmedikleri için hava bile atabilirsiniz:
-aaa o ne?
-bizim evin anahtarı, lan yoksa siz hala manuel kilit mi kullanıyonuz?
-na.. na nasıl yani?
-allah bilir sizin evde tuvalette vardır!
denir ve zengin kız ezilir arkadaş.
akbilden bi haber insanlar için birşey ifade etmeyen olaydır. akbilin ne olduğunu bilip de durumu farkedenler de deşifre olmamak için sessizliklerini korur.
-yerde bi akbil var
--o ne ki pipican?
-şey... otobüse biniliyo
--sen nerden bilioosn aşkooomm?
-....
seri kanlı olup olayın şokunu üzerinden atman lazım kıvrak bir manevrayla bütün gözleri pörtlemesi dudaklara şoke görüntüsü vermen gerekir.
dımtıs dumtız müziğin çoşkusuna kaptırmışsın zımba zımba zıplıyorsun birden senin ucuza doldurup bir günden bütün şehri dolaştığın muceze alet akbil yere düşüyor bütün gözler sende belki o anda hepsinin aklından ''aaa yoksa bu''
-bu düşen akbil senin mi?
*hayır.
ceketin içine bakarsın markasını gösterek
-benim ceketin markası Sartoria Domenico Caraceni olucak. ceketimi kim değiştirdi.
hemen güvenliğe haber verin.
öz olmaktır. yapmacık olan insanlardan sizi ayırır. belki rezil olursunuz, insanlar size güler fakat kendini kandırmamayı öğrenip baba parası yiyen züppelerin ne kadar boş insan olduğunu anlarsınız. tabi anlayana. otobüse binmeyi aşağlıyan insanlar bir boktan anlamaz o ayrı bir mesele.