Ulan ne alakası var, komünist değilim bile. En ala kapitalistim lan ben. *
Evet fatih'in istanbul a girmesiyle kıyaslarım. Benim anlattığım savaşan iki ülkenin birinin kazanıp diğerinin topraklarına, başkentine girip orayı sahiplenme durumu.
Bizans halkı o gün ne hissettiyse, alman halkı da meclis binalarının tepesinde sovyet bayrağını görünce aynı şeyleri hissettiler.
On birinci nesil yazarların "böyle her önüne geleni yazar yapmayın" demesi de ayrı bir ironi.
Tarihi olayları kıyaslamıyorum, ama sizler için tabi diriliş. Fatih. Vahdettin. Osmanlı, trt1, diyince kendinizden geçiyorsunuz.
ikinci dunya savasının sadece avrupa cephesinde bitisini simgeleyen bayraktır oysa savas bir kac ay daha devam edecek ve japonya'nın kosulsuz teslimiyetiyle son bulacaktır.
Daha öncesinde rahimcan koşgarbayev tarafından Almanya’yı simgeleyen germania adlı kadın heykelin bulunduğu yere dikilen kızıl bayrak Almanlar tarafından sökülmüştür.
Stalin’in emriyle 1 Mayıs işçi bayramımda Sovyet basınında fotoğrafları yayınlanacak şekilde reichstag’a kızıl bayrak dikilmesi emredilir.
Bu amaçla mihail yegorov ve meliton kantaria adlı fotojenik iki asker seçilir. Askerlerden birinin(meliton) Gürcü olmasında Stalin’in de Gürcü olmasının payı var mıdır bilemeyiz tabi.
Neyse efenim lafı uzatmayalım fotoğrafçı hani la burda bayrak olacağıdı diye sorduğunda Meclis binası etrafında avel avel dolaşan Aleksi kovalov, abdulhakim ismailov ve leonid goriçev isimli askerler emrin olur abey diyerek bayrağı dikerler.
Bayragi diken askerlerin kollarina bakarsaniz cifter saatleri oldugu gorursunuz. Daha yakindan bakarsaniz, iki askerin cepleri de siskin duruyor. Ne yagma bulur ise kardir.
Buyuk olasilikla bayrak dikildikten, gece kafalari cekip birkac alman genc kizina tecavuz ettikten sonra gunu sonlandirmislardir.