kısaltılmışı: rpd olan bölüm
genelde girenler psikolog olacağını sanarak girer ama öyle değildir. psikoloji bölümü rpd'ye tepeden bakar. siz kimsiniz lan der gibi bir tavır takınabilirler.
ilk yıllarında felsefe dersleri, eğitim bilimleri, tarihler, türkçeler ve tadımlık ana dersler görürsünüz.
ilk iki yıl geçer böyle. 3'te faydasını görürsün bu derslerin. yani ilk yıllardan "lan biz buraya psikoloji okumaya gelmedik mi?" diye söylenmenin bir anlamı yoktur. sonraki iki yılda seçmeliler ile beraber başka bir şey görmeyeceksin zaten.
neyse...
sınavlara sadece 1 hafta çalışırsanız geçersiniz. bir hafta adam akıllı çalışmak cidden geçirir. günlük tekrar yapmak bazı dersler için olmazsa olmazdır:
hali hazırda ea puan türünde seçilebilcek en iyi bölümlerdendir. öncelikle tercih edecekler için bir kaç bilgi; bu bölümün dersleri oldukca rahattır 4yıl yata yata bitirirsiniz, mezun olduktan sonra ise kpss denen sınava sadece girmeniz yeterlidir zira 10-15 civarı puan dahi alsanız atamanız gerçekleşir.
askerlik durumu; bu bölümden mezun olanlar tıp fakültesi muamelesi görür sınava dahi girmeden samsunda acemi eğitimine alınırsınız 10 gün sonunda yedek subay yada kısa dönem mi olduğunuz belli olur %99 u yedek subay olur. asker kamuflajı giymezsiniz bir gömlek bir pantolon askerlik biter.
Kız arkadaşınız bu bölümden mezun ya da öğrencisi ise siki tuttuğunuzun resmidir. her kavgada onu anlamıyor olmanız çocukluğunuza, ailenizde yaşanmış travmalara, bilinçaltınıza bağlanacak ve saatler süren analizler yapılacaktır. Bir nevi acemi nalbant zanaatını kürt eşeğinde öğrenirmiş durumudur.
Eğitim fakültesinin gözde bölümüdür. Çünkü, diğer öğretmenliklerden farklı olarak yalnızca öğretmen yetiştirmez. Aslında öğretmen yetiştirmez. Eğitim fakültesinde yer almasının sebebi "danışmanlık psikolojisi" alanı ilgililerinin eğitim sektöründe ağırlıklı olarak istihdam ediliyor olmasıdır. Okuması keyifli, eğlenceli olan bölümdür. Psikolojiden farkı daha çok uygulamaya dönük bir bölüm olmasıdır. Ve ayrıca yine psikolojiden farkı, sevdiğim bir hocamın tanımladığı şekliyle "baldırı çıplakların" tercih ettiği bölümdür. Çünkü psikoloji alanı burjuvaların alanıdır. Psikoloji lisans eğitimiyle yeterli kalınamayacak bi alandır, üzerine klinik psikoloji yüksek lisansı ve aynı zamanda psikoterapi eğitimleri vs vs psikoloji bölümünü burjuvazi eğlencesi haline getirmiştir, ne yazık ki. Kısaltılmışıyla PDR ise daha çok orta dereceli ailelerin çocuklarının okuduğu bi bölümdür. *
Ve psikolojiye göre bence güzel bi yanıysa 4 yıllık lisans eğitimden sonra nitelikli bir meslek sahibi oluyor olmanız. Yüksek lisansı keyfinize göre bi alanda yapabilirsiniz. Keyfinizce elbette.
Atamaların kolaylığı bu ve bundan sonraki yıllar için aynı kolaylıkta olmayacaktır çünkü sosyoloji ve felsefe mezunlarına istihdam alanı sağlamak için alanımızı işgal etmeleri söz konusu. PDR öğrencileri ve mezunları olarak örgütlenmek gerek hızlıca!
Her şeye rağmen, burası Türkiye ve burada en yüksek puanla en iyi bölümü de okusanız işsiz kalma riskiniz hep ama hep var. O yüzden önemli olan zorluklara göğüs gererken "pişmanlık duymayacağınız" bi bölüm okumuş olmak. Yani dostlar, önemli olan sevdiğiniz bölümü okumak.
'' yeni bölüm , devlette çok yeri var , hemen atanır'' diyerek doldurdukları
artık yavaş yavaş fire vermeye başlayan bölüm .
Ha asla '' kötü , gitmeyin '' demiyorum ama böyle bölümlere gidenler genellikle
'' devlete kapağı atma'' zihniyeti ile gidiyor .
Şunu söyliyim ; burası türkiye yarın ne olacağı belli değil.
Özeldede geniş çaplı iş imkanları var , dershane , hastahane , şirketlerde danışmanlık gibi
ama dediğim gibi buraya '' devlete kapağı atarım'' zihniyeti ile gidiyorsanız işte o biraz sıkıntı.
sevdiğiniz bir öğretmeniniz yoksa çekilecek bir bölüm değildir. o yüzden her dönem en azından bir öğretmeni sevmeye çalışın. yoksa o araştırma, görüşme, danışmanlık, gözlem, rapor hazırlama vb ödevler çekilmez. çok geçmeden pişman olabilirsiniz, mezun olmayı iple çekerken bir yandan da öğrenciliği bırakmak istemediğiniz için ikileme düşüp ruh sağlığınızın bozulmaya başladığını gözlemleyebilirsiniz. gerçi herkes benim gibi öylesine gelmemiştir muhtemelen bu bölüme, istediği için gelmiştir.
sonradan devam edesim geldi yazmaya; o okuduğunuz makaleler kafanızı dolduracak, düşüneceksiniz, saçma bulduğunuz şeyler olacak ama okumak zorundasınız. bu arada dostum daha yeni bir makaleden çıktım, öznel iyi oluştur, ergenlerdir vs, bir an önce oyun oynamak istiyorum. umarım lag yapmaz. günlük gibi kullandım bu başlığı, olsun; kendi kendime konuşmaktan iyidir. gerçi konuşmayı da sevmem ya, napcaz bilmiyorum mezun olunca.