kağıt iskambil kağıtları gibi aynı anda yanlara yatarken duvarlarım, çırılçıplakdır hüznüm. açılan gökyüzü gri ve damarlı bir mermer gibi değiştirelemez. rüzgar esse her şey değişecekti oysa. gökyüzü artık bana tuzak. içinden yağmurlar kopar gelir bana susarak. açığa çıkmanın tedirginliği. ıslanmak çırılçıplak...
şimdi gözlerim bir çift gözün sevincini ararken sen başka hüzünlerin peşinden koşuyorsun bak. bu tarafa lan bu tarafa!
şimdi sen regl kanı akan bakire kız: kanayan pınarının ucundaki kan, bir küçük kaya çatlağından gelen bir sızıntı gibi sessiz ve duru. hüzün bu duruluğun içinde saf bir köylü kızı. saçlarında artık karanfiller sulanmakta. karanfiller elerimde kokmakta.
aramızdaki aşk akıttığın bu kanda bitip giden bir kibritin sonu. yanıyor parmaklarım atmaya kıyamıyorum tazeliğini. kararan ve eğilen kibrit çöpünün hüznü yanan parmaklarımda..
+ oww papatya!