stres,
hiç neden yokken hamile kalınır mı acaba diye saçma sapan düşüncelere dalmak,
çirkinleşmek,
asabileşmek,
alışveriş manyağı olmak,
bol miktarda yemek yemek,
ara ara hayatın üstüne üstüne geldiğini düşünüp ağlamak,
sevgili ile sürekli kavga etmek,
dostlarını kaybetmek,
vücudunu beğenmemek,
ısınırsam gelir belki diyerek battaniye ile gezmek...
stresin tavan yapması demektir. gelse bir dert, gelmese başka dert. sadece hamilelik değil ki mesele. yok kist, yok tümör, yok bilmem ne...belli bir yaştan sonra menapoz da akla gelmeye başlar. ağrıya falan razıyız yeterki gelsin.
bir erkeğin bile dudağını uçuklatan durumdur. kafanda kurarsın kurarsın bin türlü senaryo çıkar, ama aslında hepsi kıçı boklu 2-3 hormon yüzündendir. allah belasını versindir. regl olunduğu haberi alana kadar koltuk altları su gibi gezmektir.
(bkz: hasiktir)
regl gecikmesi ile birlikte kilo alımı, vücutta değişim*, mide bulantısı gibi belirtiler de varsa tez zamanda doktora gidilmeli, bu durum ihmal edilmemelidir. birkaç günlük ya da 1 haftalık gecikmeden çok 2 ay gibi bir süreden sonra endişe edilmesi gerekir. ihtimallerden biri olarak doktorunuz "polikistik over cınım * " diyecektir ve mide bulantılı, baş döndürmeli yan etkisi olan ilaçlarla iyileşme/iyileşememe döneminiz başlamış olacaktır. siz siz olun yan etkilerden geberseniz de ilaçlarınızı aksatmayın. ilaçlarla birlikte vücudunuz normal düzenine kavuşacak, iştahınız moral düzeltecek derecede yok olacaktır.*
eğer o ay içinde bir partner ile sevişme durumu var ise , sadece kadın için değil aynı zamanda erkek için de stresli bir durumdur.
bir çocuk olma ihtimali ortamı daha da gerer, süreyi uzattıkça da uzatır.
hem vücudun hem sinirlerin def gibi gerilmesi durumudur.
dokunma yanarsın yani. akıllı insan kesinlikle bulaşmaz bu durumdaki hatuna. he, nerden bilicem dersen onu da söyliim, normalde olmadığı halinde olur bu garip. sakin ve mantıklı ise normalde bu hatun bu dönemde kızgın boğaların ki gibi burun delikleri oluk oluk genişler sanki. bastırmaya çalıştığı öfkesi ile başetmek için didişir durur.
ta ki şafak gününe dek.
hiçbir korku filmi, hiçbir korku hikayesi, hiçbir stephen king kitabı, hiçbir fransız korku kuşağı, hiçbir soluk suratlı japon çocuğu beni geciken regl kadar rahatsız etmemiştir. adeta araf'ın yeryüzüne inmiş hali...