(bkz: #9342637) entry'sinden dolayı sağlam kompleks yapıp, isminin altına "ayarcı olamaya çalışan yazar" yazan, anketçi yazarlara oldukça gülen ve bu şekilde (bkz: #9342637)entry'sindeki son cümleyi ispatlamış yazardır. *
anket, cevap entry'si için örnek ; (bkz: #9342001) *
eleştiri kaldıramayan yazar... yazık, halbuki yazdıklarının gayet mantıklı olduğunu düşünmekteydim, buradan da ilk entrymindeki "hissimin" doğru olduğu sonucu çıkıyor malesef...
biri ile aynı fikirde olmamakla, haksızlığa uğradığını düşünmekle, eleştiri kaldıramanın arasındaki o büyük farkı bilen yazardır. eleştri kaldırmak demek, her eleştriye "evet haklısın" yada sessiz kalma tepkisini göstermek değildir. *
ayrıca hislere göre yorum yapmak için yanlış platformdadır bazı yazarlar.. ;çünkü burası doğa üstü güçler sayfası değil.. sonra fal, tarot da bakıyor musun diye sorarlar insana.. * ****
"yazmayayım diyorum ama her iki başlık altında aynı entyleri görünce ister istemez yazma hakkımı kullanıyorum" dedirtebilen yazar. ayrıca hisleri fal, tarot gibi doğa üstü şeylerle bağdaştıran yazar, yazık demeki kendisinin her entrysi "bilimsel gerçeklere" dayanıyor. açıkçası buna inanmakta güçlük çekiyorum...
not: eleştiri kaldıramamak, sessizlik hakkı kullanmak ya da evet haklısın demek değildir elbetteki ama ard-arda (seri değil ama belliki hiç artı da kullanmıyor) eksilemek de değildir.
okumadan, yorum yapan ve yorum yaparken okumadığını da saklamayan, zeka küpü?? yazarların eleştirisine maruz kalmış yazardır kendisi.
daha entry'mi "okumadan", nasıl oluyor da girdiğim entry'nin başlıkla alakasız,anlamsız olduğunu idda edebilir bir insan diye düşünüyorum, bari o üstün zekanı çalıştıp, "hepsini okudum" de ki, bu şekilde girilen entry'lerin başlıkla alakası olmadığını düşünmen için sebebin olsun. *
nick altıma yazmış olduğu entryi okuduktan sonra kendisinden haberdar olduğum, akabinde kimmiş, neymiş diyerekten kendisine dair bir keşife çıktığım ve nick altına yazacağım bu yazıdan sonra keşife kaldığım yerden devam edeceğim yazardır. okuduğum birkaç entrysinden sonra vicdan ve empati konusunda ihtisas yapmış biri olduğu konusunda bir şüphem yok, doğaya, insana ve yaşama dair yapmış olduğu değerlendirme ve tespitler hümanist bir paradigmadan beslenmekte, arzu ve beklentilerinden yola çıkarak evrensel olgular üretmek yerine, evrensel olgulardan yola çıkarak arzu ve beklentiler yaratma çabasını aktarırken kullanmış olduğu dil pamuk kadar yumuşak, bir katana kılıcı kadar keskin. ne diyelim, son söz, hep buralarda olması ve yaşam hacimlerini hep bu tarzda bir uslupla savunmasını temenni ettiğim paletinde birçok renk barındıran yazardır.