Refika'nın Mutfağı adlı kitabının yazarı, yaratıcı hoş insan. bir sabah Ntv'de tanıştım onunla, yaptıkları o kadar hoştu ki aslında dünyaları yaratıp çin ya da fransız mutfağından değil de bize ait tatlardan neler çıkarabildiğini büyük bir mütevazilik ve keyif ile anlatıyordu. Kadayıf mantı'sı, Türk suşisi daha saymıyım sabah sabah. nasıl imrenerek yapıştım ekrana bilemezsiniz, bir de fesleğenlerle süslü mutfağında en ince düşünülmüş detaylar nasıl bir ince zevk de veriyordu ona. dinledim de dinledim...tariflerin cepte refikacığım, hepsini sevgilime yapacağım!
sahibi olduğu iki hastane, bir diyaliz merkezi, iyi bir aile serveti, aldığı onlarca iş teklifi, yüklü banka hesaplarına rağmen; yaz kış aynı kıyafetlerle dolaşan, hayatı boyunca hiç kuaföre gitmediğine inandığım, bu kadar yapabileceği iş varken "bilinen türk yemeklerine değişik bir takım şeyler karıştırarak" amerika'yı yeniden keşfetme çabası içerisine girmiş, garip yemek tariflerine sahip, yemek kitabının yazarı.
kendisi ya dünyevi şeyleri aşmış bir filozoftur, ya da kafası karışmış bir zatı muhteremdir.
aynı saatte, farklı kanallarda program yaptıkları için arda türkmen'le rekabet içindedirler -benim gözümde-.
türkçesi diğer yemek programları yapanlara göre daha düzgündür. aslında orjinal yemekleri yoktur; pratik, lezzetli ve klasik yemekler yapar. küçük dokunuşlarla, farklı bileşimlerle yenilediği yemeklerini beğenirim. (bkz: kadayıf böreği) (bkz: hellimli antrikot) (bkz: kavunlu kısır)
tombiş, erkeksi ama şeker olması programını sevme nedenlerimdendir.
o değilde şuan ntvde mantarın canına okuyan kadındır.akşam yemekte mantar tavuk sote yedik ama tabi bununki bizimkini siker.bu kadını sevmiyoruz biz annemle aslında ama sevmediğimizin nedenini anladım kıskanıyomuşuz.büyüksün o havan varya süper.
Bitirim bir kız. Sanki hala lisede öyle bir heyecanı var. güzel yemekler pişiriyor, güzel bir program yapıyor ama çok da bulunan malzemeler kullanmıyor tariflerinde.
yemeklere gereğinden fazla malzeme ekleyerek yapılacak yemeğin tadını bozuyor. bir diğer konu da dün gece katıldığı disko kralın'da ''kıymanın kilosu 28 lira, öğrenciler kıyma alamaz pahalı gelir'' gibilerinden saçma sapan şeyler çıktı ağzından.
istanbulda doğup büyüyen ancak amerikan aksanıyla konuşan tiki abla.
ne zaman tv'de görsem ağzının ortasına geçiresim geliyor. lan tip zaten itici, konuşma tiki dili ve edebiyatı, hareketler liseli rapçilerden hallice. dün eşimle izlerken bir rende deyişi vardı salonun ortasına kusacaktım nerdeyse.
enteresan bir hanım, değişik yemekler neyin yapıyor.
eli kolu durmuyor ama, sürekli hareket peşinde.
tarif yönü güçlü, birkaçını sırf merakımdan deneyeceğim bakalım.
izliyoruz efem.
kompleksiz ve yalin bi insan.
bile bile kimseye kotuluk yapabilecek tipi zaten yok da karakteri de musait degildir buna.
oyle san sohrete ihtiyaci olan bi tip de degil. aileden varliklidir. kucukcekmece'deki özel doğan hastanesi'nin varisidir. turk kahvesini buyuk fincanda double ve sutlu sever.
programına denk geldikçe yaptığı yemekleri görmek için değil, kadının konuşmasına ve komik el kol hareketlerine bakmak için izliyorum. yaptığı yemekler de gerçekten güzeldir fakat kendisi kadar ilgimi çekmiyor. çirkin desem değil, kaba desem hım evet biraz olabilir. sıradışı diyelim en iyisi. evet değişik bir kadın. biraz da erkek gibi. garip.
Tv de gördükçe " aa refik ablam" diye tepki veriyorum. o hem refik hem abla birisidir, el lezzeti denilen bir şey varsa bu onda gerçekten de var. Dünya tatlısı birisidir , ve mağalesef yaptığı yemekler anneminkilerden bile güzel oluyor.
Mis gibi iskenderi yakıp sabah sabah hüzünlendirmiştir. Ayrıca tereyağı ağır olur diye içine hayvan gibi kuvvetli et suyu atmak nedir onu da çözemedim.