bu anayasa değişikliği tasarısı, bana şu sözü hatırlatıyor (biraz emoca olacak ama böyle dostum, üzgünüm);
-aşk bir elma şekerine benzer, yersin, yersin sapı elinde kalır.
bu anayasa değişikliğinde de bazı maddeler şeker, bazıları elma, ama yargı ile ilgili olanlar sonunda elimizde kalacak olan saptır ve maalesef sadece elimizde kalmayacak başka uzuvlara ulaşmanın yollarını da arayacaktır.
güçler dengesi bir kez bozulursa, özellikle de anayasal tabanda bozulursa bir daha kimse kolay kolay toparlayamaz.
ayrıca hukuk herkese lazım beyler. yarın öbürgün bu iktidar da şimdiye kadar gelip geçen iktidarlar gibi tahttan indiğinde özellikle de ona lazım olacak. ama sanırım sonsuza kadar iktidarda kalacakları gibi gafil bir düşünceye sahipler.
köklü değişimler öngören yeni anayasa paketi, eskisine oranla çok daha demokratik bir anayasa hedefliyor. bu konuda kimsenin bir itirazı da yok zaten!
kuşkular şu noktada yoğunlaşıyor; yargı sistemini işleten ve bir anlamda kurulu rejimin teminatı sayılan atanmışların, halk tarafından seçilmişlerin yasama ve yürütme ile ilgili kararlarında daha az etkin olmalarını sağlamak ne derece doğru? zira, detaylarına bakıldığında; başta askeri mahkemeler olmak üzere idari mahkemeler, hakimler ve savcılar yüksek kurulu görev ve yetkilerinin kısıtlandığı köklü değişiklikler içeriyor. anayasa mahkemesi asil üye sayısı artırılarak, hem alınan kararlardaki kanaat yürüten kişi sayısının çoğaltılması ve hem de evet-hayır oyları arasındaki farkların daha belirgin olarak görülmesi hedefleniyor.
bunun dışında, kişi temel hak ve hürriyetlerinde olumlu düzenlemeler yapan maddeler de var elbet. ancak, bu ciddi değişimin yanında teferruat olarak değerlendirilebilecek düzeydeler.
sandık başına giderken, herkesin kendisine şu iki soruyu yöneltmesi ve kişisel kanaatine bağlı olarak oy kullanması gerekiyor;
benim için asıl önemli olan;
a. seçilmişlere daha geniş icraat olanakları sağlayan daha demokratik bir anayasa mı?
yoksa,
b. seçilmişlerin icraatlarında; mevcut rejimi tehlikeye sokabilecek girişimlere karşı teminat hüviyetindeki atanmışlardan oluşan yargı sisteminin, mevcut yapısının korunması mı?
--spoiler--
MADDE 23: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı değiştiriliyor. Bu kapsamda, halen 7 olan HSYK'nın üye sayısı 22'ye çıkarılacak. Adalet bakanı olmaya devam edecek.
--spoiler--
o 22 kişiyi kim atayacak onuda yaz.
Şemdinli'de bir kitabevine bomba atan, bir kişiyi öldüren, KKK'nın da tanıdığı iyi çocukları sivil yargı 30 küsür yıla mahkum etmişti de sonra askeri yargı salıvermişti hatırlıyor musunuz? Konuyu soruşturan sivil savcı da "KKK iyi çocuktur tanırım dedi,nereden tanıyormuş bir söylese ya" dedi diye de HSYK onu savcılıktan atmıştı hatırladınız mı? Hah. Bu böyle devam etsin istiyorsanız hayır diyeceksiniz, yok aga değişsin diyorsanız evet diyeceksiniz. Anlamayacak bir duru göremiyorum, ama binlerce dansöz var.
daha bağımsız bir hukuka evet diyeceğiz.
--spoiler--
daha önce hsyk; 3 yargıtay, 2 danıştay üyesi; adalet bakanı ve müsteşarı olmak üzere 7 kişiden oluşuyordu. bakan ya da müsteşar olmazsa toplantı gerçekleşemiyordu. şimdi ise 2 yargıtay,2 danıştay devam edecek; bakan ve müsteşarı sade bir üye olacak; gerisini il ve ilçelerdeki bildiğimiz hakimler seçecek. yani cumhurbaşkanının atama yetkisi 8 de 1 e düştü. daha demokratik olacak.
--spoiler--
- artık; kamu kuruluşlarında bir problemle karşılaştınız diyelim. bunu mahkemeye vermek zorunda kalmadan "kamu denetçisine" götürebileceksiniz. kamu kurumlarının işleyişinin düzenlenmesi için çok önemli bir madde.
- mesela; türkiye avrupa insan hakları mahkemesinde en çok davası bulunan 2. ülke. bu değişiklikle ise; anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı veriliyor. yani hukuk yollarını tükettikten sonra aihm'den önce türkiye'nin de insan hakları mahkemesi olacak!
- artık memurlara da toplu sözleşme hakkı verilecek. bu toplu sözleşmenin faydalarından memur emeklisi de faydalanacak.
- işçiler için ise tek bir sendikaya üye olunsun mecburiyeti kalkıyor. bununla da, sendikalar rahat koltuklarından kalkıp çalışmaya başlayacak; işçinin hakkını aramak zorunda kalacak.
- yaşlılar, gaziler, şehit aileleri, çocuklar ve kadınlar için yapılacak olumlu gelişmelerin önü açılıyor. bunlara pozitif ayrımcılık geliyor.
- kimsenin kişisel verileri isteği olmadan saklanamayacak. yani fişleme tarih oluyor.
- mesela 2 kuruşluk vergi borcunuz var, yurtdışına çıkamıyorsunuz; artık yurtdışına çıkış kolaylaşıyor.
- 12 eylül darbesini yapanları yargılamanın önü açılıyor.
- yüksek askeri şura'da komutanı kıl oldu diye disiplinsizlik sebebi ile ordudan atılmalar da son bulacak. yaş kararlarına hukuk yolu açılıyor.
- daha önce hsyk 3 yargıtay, 2 danıştay üyesi; adalet bakanı ve müsteşarı olmak üzere 7 kişiden oluşuyordu. bakan ya da müsteşar olmazsa toplantı gerçekleşemiyordu. şimdi ise 2 yargıtay,2 danıştay devam edecek; bakan ve müsteşarı sade bir üye olacak; gerisini il ve ilçelerdeki bildiğimiz hakimler seçecek. yani cumhurbaşkanının atama yetkisi 8 de 1 e düştü. daha demokratik olacak.
-anayasa mahkemesinde c.başkanının atma hakkı azaltılmış.
100 hidroelektrik santralinin 26 sında yargı yürütmeyi durdurma verebilmişti. referandum sonrası karar veren konumundaki kişilerin birçoğunu cumhurbaşkanı ve hükümet seçeceğine göre; ucuz elektrik uğruna dereler ırmaklar ve onların hayat verdiği tabiat yokedilebilecek, orman alanlarının vasıfları değiştirilip başka amaçlar için kullanılabilecek, sadece bu hükümet için değil, gelen her hükümet için doğal kaynakların yokedilmesine kapı açılmış olacak. yarın çok geç olmadan bugün hayır.
askeriye'nin atamalarından sonra hsyk'nın da atamalarına engel olmaları, mümkün olduğunca malum kurumların seçtiği adaylar yerine kendi görüşüne yakın adayları atamaları için evet verin kardeşim. Böylece ahtapotluğu her yerde olsun, her kurumun başında kendi adamları olsun, adı da dikta olmasın.
Verin eveti, sonucunu göremediğiniz için verin. "Belki daha iyi olur" dediğiniz için verin.
Halen belkilerdesiniz. Bu memleket meselesidir. Deneme yanılma yoluyla olmaz.
Şuan zaten onları da aynı şekilde getirmediniz mi başa? "Bunlar yeni yüzler azizim, belki daha iyi olur"
toplu sözleşme denmiş, sanki işçilerin toplu sözleşmeleri çok dikkate alınıyormuş gibi memurlara da verilecek.
pozitif ayrımcılık geliyormuş, bunu kadınlar, çocuklar, yaşlılar yerine kimin, ne amaçlı kullanacağını hala anlayamadınız mı? yetmedi mi o kan emicilerin faaliyetleri,söyledikleri? Halen pozitif ayrımcılıktasınız.
yaş'ta tsk'dan uzaklaştırma komutanın kişisel görüşlerine bağlı değildir. efsanedir efendim onlar.
"Bi komutan vardı, o adamcağıza kıl olurdu, daha sonra da o adamcağız atıldı ordudan"
var mı böyle olay? nerede yaşıyorsun arkadaşım? Ordudan atılanların büyük çoğunluğu irticadan atıldığı için, bu maddenin geçmesiyle irticacılar da artık orduda cirit atacak. Mutlu olacak mısın vatandaş?
hsyk'nın yapısının değişmesi için atamaları sallamak nasıl bir stratejiyse, madde geçtikten sonra yapılan atamalar o kadar stratejik olacaktır efendim. Oraya da kendi adamlarını atadıktan sonra 8 de 1 e 2 ye düşmüş, çok birşey ifade etmez dimi?
Adı ne? demokrasi.
Yahu daha yanıbaşınızda demokrasi adı altında yapılanlar gözünüze batmadı mı? Demokrasi getiriyoruz diyenler neleri neleri götürdüler? Hiç mi ibret almadınız?
Adı ne? kadrolaşma.
Sorsan "her iktidar kendi kadrosunu kurar" derler. Ulan hangi iktidar askere, yargıya kendi kadrosunu işlemiş?
