evet diyenlerin yalakalık, yancılık, partizanlık, cahillik vb. sıfatlarla itham edildiği ortamda, hayırcıların sebeplerinin irdelendigi başlık. (olması niyetiyle)
kendi fikirlerim,
2.maddede vekil sayısı 600'e çıkarılıyor. buna gerek var mıdır? bence yok. hele de, yeni gelecek olan sistemde, meclisin islevselligini yitirecek olması düşünüldüğünde tam bir tutarsızlıktır. değişmesi gereken hususlar var elbette milletvekilliği tüzüğünde. misal 2 yıl vekillik yapana sağlanan emeklilik imkanları...
3. madde seçilme yaşını 18'e indiriyor ve askerlik yapmış olma şartını muafiyet olarak değiştiriyor. 18 yaşında bir "çocuk" ülke yönetemez. tavrım nettir, ayrıntıya girmeye gerek bile yok. ki kimlerin çocuklarının vekil olacağını az çok tahmin edebiliriz.
madde 6 meclisin görev yetki alanlarını belirtiyor ancak, ileriki maddelerde de görülecek üzere, cumhurbaşkanına kararname çıkartma yetkisinden sonra bu madde yok hükmünde kalacaktır. tutarsızlık.
madde 7, vekillerin soru sormasının ve sözlü cevap almasının önü kesiliyor. hakkinda soru olan şahıs kürsüden hesap vermek yerine, yazılı olarak durumu gecistirebilecek. bu sorular ve cevaplar, sıkıntılı vaziyette elbette medayada yer almayacaktır.
8 madde seçilecek kişiye, 40 yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış olma şartınıkoyuyor. fakülte mezunu olma şartı kalkıyor. iki yıllık yüksek okul mezunları da secilebilecek. aklıma "kayıp diploma" geldi. kişiye özel bir madde. vekillerin bile üniversite mezunu olmasını savunan bana uymayan bir madde daha.
madde 9. en tehlikeli maddelerin başında. cumhurbaşkanına yürütme yetkisi tanınıyor. yardimcilari5ve bakanları atama, görevden alma, üst düzey bürokratları atama görevden alma, yani, hükümeti ve bürokrasiyi tamamen kendi inisiyatifinde kurup bozma yetkisi veriliyor. tek adamlık denilen şey bu işte.
temsili başkomutanlık makamı, fiiliyat kazanıyor. tsk'nin kullanılmasına karar verir maddesi var içinde.
cumhurbaşkanı, kararname ve yönetmelikler cikarabilir, meclisin onayına bile sunulmadan, resmi gazetede yayınlandığı an yürürlüğe girer bunlar. bu da meclisin tamamen işlevini yitirdiği nokta. tek adamlık demiş miydim?
madde 10, cezai sorumluluk. 400 vekil imzasıyla, 15 üyenin 12'sini kendi atadığı mahkemede yargılanabilir. komik bile değil bu! kendi partisinin vekillerinin aleyhinde oy kullanması gerekiyor ve yargıçlarını bizzat seçtiği mahkemeye çıkacak!
madde 11. yardımcılar ve bakanlar konusu. 1 veya daha fazla yardimciyi kimsenin onayına sunmadan kendi seçecek cumhurbaşkanı. yani, tüm aile bireylerini kendine yardımcı olarak secebilme olanağı sağlanıyor. bu yardımcılar cb yokken tüm yetkilerini de kullanabilecek ki bu saçma, halkın secmedigi birine bu yetkiler nasıl verilebilir?
bu madde de ayrica yine bakan atama görevden alma mevzuu var. misal beni, ekonomiden sorumlu devlet bakanı yapabilir, kimseye de hesap vermez. madde diyor ki, " bakanlıkların kurulması kaldırılması yetkileri teşkilatlanması cumhurbaşkanı tarafından belirlenir"
yedigim kebaptan sorumlu lezzet işleri bakanlığı kurmasına mani yok!
madde 12. bu çok masum bir madde. cumhurbaşkanı seçimleri yenileyebilir. seçim sonuçları hoşuna gitmedi mi, begenmedim bi daha seçin deme yetkisi var. meclise gıcık mı oldu, fes ediyorum sizi, seçim olsun diyebiliyor. ne güzel lan!
madde 13 ohal ile alakalı.
"cumhurbaşkanının talebi ile ohal süresi, her defasında 4 ayı geçmemek kaydıyla uzatılabilir. partili cumhurbaşkanı ve partisinin neler yapabilecegini bir düşünün. son yaşadığımız ohal'in de hükümet kanadına getirilerini de katin üzerine.
madde 14.
"kanunların verdiği yetkiye dayanarak" ibaresi yerine, "cumhurbaşkanlığı kararnamesinin verdiği yetki" kullanilacak. kanun benim diyor adam! küçük şımarıklıklar işte...
madde 15, merkezi idare altındaki tüm kamu kurum ve kuruluşları ile alakalı her sey cumhurbaşkanlığı iradesine bırakılıyor. devleti tamamen ele geçirme mi? hadi canıımm olur mu öyle şey!
madde 17 hsyk yapısı. 12 üyenin 5ini cumhurbaşkanı bizzat seçiyor, digerlerini de, başkanı olduğu partinin meclisteki çoğunluğu oluşturan vekilleri. yani, anayasa mahkemesi ile hsyk üyelerinin seçimi cumhurbaşkanlığı iradesinde. bağımsız yargı mı dedi biri?
madde 18 bütçeler. para para para!
bu kadar yetkiye sahip başkanın para mevzuunu kontrolüne almaması tuhaf olurdu elbet.
kurumların bütçelerini cumhurbaşkanı hazırlar diyor yeni yasa.
madde 19, bakanlar kurulu ve başbakanlığın tüm yetkilileri cumhurbaşkanı iradesine bırakılıyor. şaşırdık mı?
madde 21 partili cumhurbaşkanı olayını getiriyor. tarafsızlık üzerine namus yemini edecek kişi ayni zamanda partinin bir ferdi olabilecek!
kısaca maddeleri irdeledim. yanıldığım, yanılttığım yer varsa düzeltin lütfen.