Birkaç hayırcı bir araya gelince karşılıklı olarak çürüttükleri gerekçelerdir.
Dün biri diyor ki beşer şaşar, cb da sonuçta bir insan. Bir insana bu kadar yetki verilmez. Aradan 3 5 dakka geçti. Cezai sorumluluk konusundan bahsedildi. Bu sefer öbür hayırcı diyor ki; Ya bu cezai sorumluluk konusu hiç de önemli değil. Sonuçta yüzde 50den fazla oy alacak bir insandan bahsediyoruz. Suç işlemesi, bu tip saçmalıklar yapması çok da olacak iş değil.
Yani birisi yetkiden bahsederken böyle psikopat, millete zarar vermek, çalıp çırpmak için fırsat kollayan bir cb profili çiziyor. Diğeri cezai sorumluluktan bahsederken melaike gibi bir cb'ndan bahsediyor. E aq siz zaten tezinizi tutarsız hale getirdiniz. Evetçinin konuşmasına gerek yok ki.
Balık hafızalı vatandaşlarımıza hatırlatmak isterim. 17-25 aralık operasyonları ile fetö yapılanmasının polis kadrosunun dinlemesine takılmasıyla başkanlık isteyen zatın hırsızlıkları ortaya çıkmıştır. Rüşvet ve yolsuzluğun kol gezdiği benim kanaatimce kesindir. Kupon araziler için kendisine sorulmadan verilmeyeceğini, 10 milyon dolar istediğini aktarmıştır. Reza zarrab gibi hırsızların servetine servet katılmış 29 yaşında karısına hotel ve uçak hediye edebilecek kadar palazlandırılmıştır. He montajdır elbette ona sözüm yok herkes istediğine inanabilir. Recep tayyip erdoğan teröristlerle masaya oturan şerefsizdir diyen sonra masaya oturduk görüşüldü diyen kişidir. sözde kürdistan paçavrasını havaalanımıza astırmıştır, beğenmediğiniz ecevit'in onbaşımla bile görüşemezsin dediği, ahmet necdet sezer'in kabile reisleri ile görüşmem diyerek randevu vermediği barzaniyi kırmızı halılarla karşılatandır. ordunun yıpratıldığı ergenekon ve balyoz gibi safsata davaların savcısıdır. Fethullah Gülen cemaatinin devlette sızmadığı kadro, çalmadığı sınav sorusu kalmamıştır. milli piyango büyük ikramiyeleri bile kendilerine resmen peşkeş çekilmiştir. yüksek askeri şura'da 3 er 5 er rütbe atlatılmasına göz yumulan subaylar sayesinde darbe zemini hazırlanmış memleket kaosa sürüklenmiştir. Üstelik bütün bu mevzulardan sadece kandırıldığını itiraf etmekle aklanmıştır.
Halk ağır vergilerle ezilmiş bütün fatura halkın sırtına yüklenmiştir.
Sen şimdi kalkmışsın vatan tapusunu buna verelim diyorsun.
Çünküsü çok laikim, solcu Bir mhpli kafasi karisik bir liseliym, ataturk un askeriyim, efendim dedem de hayir diyor, bizim zaten herkes beyle yani patronum da hayir diyur. Andımızı bi okuyayim mi ha?
"hayırcılar pkk'lıdır/fetöcüdür/düşmandır/vs'dir" diyen adamlara inat olsun diye hayır diyen en az beş tanıdığım var. bunlar ki, hiçbir zaman muhalif olmamış adamlar.
keşke okuyup öğrenip öyle hayır deseler. bilmeden etmeden sadece inat olsun diye hayır demeleri, bilmeden etmeden evet demelerinden iyidir ama sadece kısa vadede. bu oylamada olmasa bile ileride bir gün yine bir iki kişinin manipülasyonuna göre oy kullanacaklardır.
Ülkemizde, 1950'lerden itibaren hizmet etmekten ziyade intikam almak amacıyla siyaset yapılıyorken, cumhurbaşkanlığı makamının bu denli geniş yetkiler ile donatılmasına karşıyım.
Ayrıca cumhurbaşkanı yardımcıları ve üst düzey idari memurluklar ile ilgili maddeleri okuyunca direkt olarak yiğit bulut ve türevlerinin bu makamlara gelebileceğini hissediyorum.
kronik bir muhalefet değilim. bir partiye veya siyasetçiye(yalancıya) da inanıp güvenmem. sike sike birini seçiyoruz işte her neyse.
bu referanduma bakarsak eğer chp nin propagandası çok saçma ve yine çok abartılı. bu sistem tek adamı falan getirmiyor. sadece yargı sisteminde biraz sorun var onun üzerine gidilebilir belki.
sorun ne biliyor musunuz ? ülkede onlarca sorun var. işsizlik, terör(sadece pkk değil artık), suriyeliler, enflasyon (açıklanan ve hissedilen farklı) ve kur yükselişi... ülkemizin bu sorunları tartışılması gerekirken ülkecek referandumu konuşuyoruz. suni gündem yaratılmaya çalışılıyor. başkanlık sistemi bu sorunların hiçbirini çözmeyecektir. öncelikle bu sorunları ortadan kaldır sonra oturup konuşalım. tek derdimiz bu olsun.
ayrıca suriyelilerin vatandaş olmasını istemeyenler hayır desin. isteyenler evet diyebilir.
okumanızı rica ederek bir flood atayım evet. arada görenler varsa siyasi yazıları seviyorum şimdi de sanırım ilk kez anayasa ile ilgili yazıcam. sayı ile maddeyi belirtip *** işareti ile saçmalığı belirteceğim.
anayasaya hayır deme sebepleri;
1-) anayasadaki yeni düzenleme ile yürütmenin yasamadan ayrılması adı altında aslında yürütme erkinin üyelerinin yasama erkinin üyeleri ile yan yana gelip denetle mekanizması oluşması engellenmekte. yasama ve yürütmeyi ayırıyoruz demek ise saçmalık.
*** yasama ve yürütmenin ayrıldığı yerlerde yürütme üyelerini bir parti başkanı atayıp, güven oyu dahi almayıp -ki yasamadan ayrılma olarak aktarılan nokta bu oyun alınmaması- aynı zamanda o yasama üyelerini de o yürütmenin parti başkanının seçiyor olması.
bu kabul edilemez. hem yasama yürütmeyi ayırıyorum deyip hep ikisini de tek adama seçtireceksin ve sonra güçler ayrılığı diyeceksin gülerim hahaha güldüm evet.
2-) cumhurbaşkanı anayasa mahkemesinin 13'ünden 11'ini ve hsyk'nın yarısını atar.
*** cumhurbaşkanını denetleyecek olan anayasa mahkemesinin -ki normalde denetlemesi mecliste olmalıydı ve yargılanması mahkemede olmalıydı ama bu anayasada denetleme adına bir mekanizma maalesef ki khk yetkileri, meclis fesih yetkileri ile etkisiz bırakıldığı ve bir de üstüne denetleyecek kurum başkan olacak kişinin emrindeki parti haline geldiği için denetleme yok ancak ve ancak mahkeme var o da yersen ...- 13 üyesinin 11'inin birebir cumhurbaşkanınca atanması ki burdaki ince nokta şu, bu atamaların net çoğunluğu görev alacak olan başkanlarn görev süresine 2 dönemde bir denk geliyor. bu da şu demek, 2 dönemde bir ülkede mahkeme yok! khk var.
3-) 18 yaşındakilere milletvekilliği hakkı verilmesi. götümle gülerim. götümle.
*** birileri daha çıkıp sokakta protesto yapmasına izin vermediği, tek başına iken 2 sene araç süremeyeceğine kanaat getirip ehliyetlerle ilgili uygulamayı değiştirdiği 18 yaş grubundaki halka askerlik yapmama hakkını da vererek milletvekilliği veriyor.
hahahhaa hassiktir ordan.
4-) dünya üzerinde afrika cumhuriyetleri hariç hiçbir parti başkanı olan başkan örneğinin olmaması. amerika'dakini öne süreceklere şimdiden bilgi eksikliklerine bir öğreti yapayım. amerika'da başkan parti başkanı değildir!
5-) dar bölge sisteminin gelmemiş olması.
*** bu da şunu getirir. ben başkan olmak istiyorum diyelim sağdan adayım yanımda da sağdan a kişisi b kişisi c kişisi ve d kişisi var onların da birer partisi var ve aday olacağım. karşıda ise soldan k ve t kişileri ve birer partileri var. hani o savundukları tüm partiler seçime girecek oylar dağılacak saçmalığı var ya amerikalıların tabiriyle bullshit diyeyim.
lan ne sağ ne sol, oylarını bölüp son 2 kişi kalınacak olan yere 5'er parti ile gitmez. bir tarafta
mhp,bbp,akp,saadet,hepar diğer tarafta da chp,hdp,ip,tkp,dsp falan bekleyenler avucunu yalasın. bunlardan bir tanesi bile 5 parti ile bir kanattan seçime girdiği anda diğeri anında 2 partiye düşer. neden mi? çünkü dar bölge gelmediği sürece kimse adaya değil başkan kimse ona oy verir! finalinde de sol bölünen sağa karşı son 2 kişiye 2 adamla girer ve başkanlığı ele alır. ama bunun olma ihtimali yok neden mi?
!! çünkü hiçbir kanat demokratik olsun diye tüm partileri seçime falan sokmaz! bu sistem türkiye'yi 2 partiye götürüyor görmemek için angut olmak lazım.
*** türkiye 2 partiden çok daha fazlası hem de çok. resmen göz göre göre kemik olmayan yani geçici bir heveste olan bir güruh kendini azınlık durumuna düşürmek için evet diyecek.
ya pardon da ben ömrümde bu kadar kafasız salak bir anayasa teklifi ne gördüm ne duydum. kimsenin kenan evrenin sistemine aşkla bağlı olduğu falan yok bu sistem değişmeliydi ama kimse gelip biz koalisyonlardan çok çektik gelin ortaklaşa mantıklı bir anayasa yapalım demedi.
! lan meclisten gece gündüz 4 gecede geçen ve bahçelinin iki dudağının arasında olan bir anayasa geçti ve bununla dünya lideri mi olucağınızı zannediyorsunuz? hakikaten sikte kafa var sizde yok bu kadar.
Okudugunu anlayabilecek bir beyne sahip olmak. Onerilen 18 maddeyi rasyonel bir gozle okuduktan moron degilseniz "hayir" kararini mantikli bulmaniz gerekir.
Kimse kusura bakmasin, bu mavi mi guzel, yesil mi guzel gibi subjektif bir karar degil. Bu problemin tek dogru cevabi var, eger Turkiye'nin cikari soz konusu ise, o da "hayir".
Dedigim gibi, moron degilseniz bunu zaten siz de biliyorsunuz.
