sonucunda yüzde 45'in, yüzde 55'i salak, aptal, gerizekalı, mal, cahil, eğitimsiz, saf, böcek, dinci, mürteci, yobaz, şeriatçı gibi yaftalarla aşağılayacağı durumdur. ayrıca bu kesim, takım tutar gibi parti tuttuklarını iddia ettikleri evet diyenleri, kimin çoğunlukta olduğunu bilmedikleri bir ortamda diğerlerinin hiç sesi çıkmasa bile, televizyonda her gördüklerinde, onlara, aziz yıldırım görmüş galatasaraylı gibi ya da arda turan görmüş fenerbahçeli gibi küfür ve hakaret etmekten çekinmezler. sonra da "kimse ben oy verdim demiyor, o zaman kim seçiyor kardeşim bunları" derler. gülmeli miyiz ağlanacak halimize?
yapılan bir ankete göre demekle olmayan, kaynak verilmesi gereken durum. kim yapmış bu anketi? ben gider öyle bi yerde anket yaparım ki hayırlar %85 çıkar.
akp için yapılan anketlere de kimse inanmazdı. tarhan erdem % 47 akp alır dediğinde demediği bırakmadılar.
çoğu anket kuruluşları siyasi tercihleri yüzünden hayır desteği vermek için yanlı anketler yayınlarlar. fakat seçimlere yaklaşırken sanki gündemler olayı çok değiştirmiş havası yayarak aslında halk oy vermeyecekti ama akp onları kandırdı siyasetine dönüş görülür.
bu anketler referanduma yaklaştıkça daha gerçekçi olmaya başlayacak. çünkü eninde sonunda referandum sonucu açıklanınca hüsrana uğramak para/prestij kaybı demek.
bu şekilde anketlerle ne sağlanır? mesela hayır oyları çok düşüktür, diyelim ki % 15. ama hayır propagandası yapan yazarlar siyasi liderler % 15'in desteklediği bir sonucu delice nasıl savunmaya girerler. en azından yazarlara neden bu kadar halkın karşısında yanlısınız demezler mi? bu anketler sayesinde geniş bir alanda cephe kurabiliyorlar. hüsrana uğradıklarında ise bahaneleri hazır. 1950'den beri aynı bahane: "halk aslında bizden yanaydı ama menderes, özal, rte suni gündemlerle aptal halkı kandırdı."
bizim halk alıştı. bazıları istediği propagandayı yapsın, sonuç benim gibiler açısından hiç değişmiyor, hiç sürpriz olmuyor. ama her zaman muhalefette kalanlar için inanılmaz bir sürpriz oluyor. başlangıçta da dedik; "sonuç %60-75 arası evet çıkar" diye. şimdi hayırcı cephe yanılgılarına bahane arayacak. bizim yazdıklarımızın çıkmasının tesadüfi bir sonuç olduğu savunulacak. hep böyle oldu, olacak.
kaybedenler bir gün olsun hatalarından, yaptıkları terbiyesizlikten vazgeçmedi. halkla o kadar ters düşüp hala o basın mensubu kartını nasıl taşıyorlar anlamak mümkün değil. insan "ben halkı yanılttım. o yüzden istifa ediyorum veya özür diliyorum" diyen insanlar arıyor.
