yeni anayasa metnini okumamış insan söylemidir. bir iki abukluk vardı benim kafama takılan onlarıda anayasa mahkemesi metinden çıkardı. şimdi çok güzel oldu çok ta güzel iyi oldu taam mı? gönül rahatlığıyla evet denilebilecek hale geldi.
-evet efendim 12 eylül de refarandum var ne diy...
+hayır!
-hayır oyu kullanacaksınız yani.
+hayır
-anlıyorum.
+burda beyin bile parayla.hayır.
-peki
+hayır
+hayı
+hay..
daberbelerin devam etmesi,
hukuk un paçavraya çevrilmesi,
12. ve 14. mahkelemerin sizden olmaya devam etmesi,
seyfi oktay ın anayasa mahkemesi üyelerini ayartmaya devam etmesi,
ve diğer şarlatanlıkların sürmesi için hayır deyin.
lakin halk köküne kadar evet diyecek. cunta meraklısı ve postal yalayıcılarından kurtulmak için: EEEEEEEEEVVVVVVEEEEEETTTT.
referandum da evetci kardeşler : akp, sp, bbp
referandum da hayırcı kardeşler : chp,mhp, bdp(apo piçi )
elbette hangi kardeş grubunda olacağımızı seçicez. sonuna kadar evet. hadi chp ve apo yu anlıyorum da; bu mhp ye noluyor. türkeş zamanında darbecilerin anayasasını değiştirmek için evet demiş, şimdi götüboktu ne olduğu belirsiz bahçeli için hayır mı diyecekler ? yazık, çok yazık. koskoca mhp kimlere kaldı ne hallere düştü. içler acısı.
referanduma hayır denilmesini ve mantığını bir köşe yazarı nasıl anlatmış, hayırcıların mutlaka okuması gereken bir yazı.
Yoksa bir gurur meselesi mi? Mustafa karaalioğlu star gazetesi
Referandum tartışmaları, özellikle de itirazcıların tezleri paketin kalitesinin oldukça altında seyrediyor. Hiçbir şekilde demagoji kaldırmayacak konu, metinden tek bir satıra atıf yapılmaksızın yüzeysel bir tartışmaya mahkum edilmeye çalışılıyor.
Bu çaba bilinçsiz değildir. Türkiye'de ucuz siyasetin ve onun yedeğindeki medyanın hastalığıdır. Bir şeyin yapılmasını engellemek için sözüm ona daha fazlasını ister gibi görünürler. Şimdi referanduma giden anayasa paketine söz bulamayanlar, Bize tamamen yeni bir anayasa lazım diyorlar. Sivil anayasa getirildiğinde sergiledikleri tavır da hafızalarda tazedir...
Ya da paketi sorgulamaya kalktıklarında sözgelimi niye değiştirilmiyor gibi örnekler veriyorlar ama hükümet birkaç yıl önce yök'ü değiştirmeye niyet ettiğinde bugünkü itirazcıların siyasi kanadı tümden retçiydi, medya kanadı ise bunu sahte bir girişim olarak bulmuştu.
Türkiye'nin, demokratikleşme yolunda attığı her adım bazılarını yarıştan düşürüyor. Daha açık ifadeyle sorular zorlaştıkça bazıları sınavı geçemiyor.
Kimilerinin demokratlığı sadece başörtüsüyle sınırlıydı, kimilerininki Kürt sorunuyla... Ya da kimilerinin de sadece Avrupa Birliği süreciyle...
Sıra askeri vesayete, darbeyle mücadeleye, Ergenekon’u tasfiyeye gelince makyajlar dökülmeye başladı.
Oysa, başörtüsünden askeri vesayete, Kürt sorunundan Ergenekonla mücadeleye kadar her konuda birbiriyle çelişmeyen, birbirini üreten tutarlı bir tavır varsa ona demokratlık denir.
Ne yazık ki birçok gazeteci, yazar, siyasetçi ve akademisyen bu sıfatı hak etmiyor. Yine de şaşkınlık verici bir durum değildir. Türkiyenin yaşadığı büyük değişimle kıyaslandığında tabiidir de. Olay yerinin Türkiye olması başlı başına bunu tabii kılıyor. Zira, sadece değişim değil, değişimin hangi el marifetiyle gerçekleştirildiği bile farklı tavır alınmasına yol açabiliyor.
Özellikle de o elin sahipleri Tayyip Erdoğan ve AK Parti olursa
Erdoğan ve partisi, Türkiyeyi darbelerin ve darbe teşebbüslerinin sıradan görüldüğü bir zihniyetten, askeri vesayeti kaldıran rafine bir demokrasiye taşıyan lokomotiflerdir. Avrupa Birliği müzakerelerinden işkenceyle mücadeleye, cuntacıları yargı önüne çıkarmaktan Emaysa protokolünün kaldırılmasına; TRT Şeş'ten Nazım Hikmet'e vatandaşlık iadesine vs. sayısız önemli icraatın altında Erdoğan'ın imzası vardır.
Aleviler tarihte ilk kez devlet nezdinde muhatap ve kabul gördüler; Madımak Oteli ayıbı bu dönemde bitti.
Şimdi de referanduma gitmekte olan bir anayasa paketi üretilmiştir. 12 Eylül'ün ruhunu öldüren, cuntanın nefesini kesen bir paket...
Ama tam bu noktada yine;Değişim iyi de kim tarafından sağlanıyor kompleksi devreye giriyor.
Yıllardır, 12 Eylülcüler'e dokunulmazlık sağlayan geçici 15. madde dahil Anayasa'nın ne kadarı değişirse kardır diyen, bu söylem üzerinden demokrasi kariyeri yapan birçok isim bu noktada yarıştan düşüyor.
Bazıları dostum da olan bu gruptakilerin, tek bir mantıklı gerekçe ileri süremeden pakete hayır noktasında bulunmalarını anlayamıyorum.
Neden?
Hangi madde mevcut anayasadan daha geri ya da hangi madde Türkiye'yi geri götürüyor?
Cevapları yok ama incir çekirdeğini doldurmayan bir retorik var. Tıpkı, demokratik açılım sekteye uğradığında gizleyemedikleri gizli sevinç gibi anayasa paketinde de anlamsız bir direniş...
Türkiye, askeri vesayetten kurtulma, demokrasi ve özgürleşme yolunda ilerledikçe; o yolu açan Tayyip Erdoğan'a karşı kompleks de gizlenemiyor.
Kuru laflarla anayasa değişikliğine itiraz edenlerin sözlerine bakın o kompleksin izlerini göreceksiniz.
referanduma hayır, çünkü ; 12 eylül askeri darbecilerinin anayasasını değiştireceğiz diyen sivil darbecilere karşı olduğum için, hakimler ve savcılar yüksek kurulunu kendi siyasetlerinin bir organı haline getirdiklerini görmek istemediğim için, memura toplu sözleşme hakkı veriyorum deyip grev hakkı tanımadıkları için, grev hakkı olmayan toplu sözleşmenin hiç bir işe yaramadığını bildiğim için, anayasadaki türk kavramını silip yerine türkiyelilik kavramını yerleştirmeye çalışırken aslında türklüğe olan düşmanlıklarını gördüğüm için, gazze için gözyaşı dökenlerin memleket çocuklarının cenazeleri kalkarken gözlerinde tek bir damla yaş görmediğim için, mustafa pehlivanoğlunu ve düşüncesi ne olursa olsun o dönemin davasına inanmış, samimi dava adamlarının cesetleri üzerinde timsah gözyaşları akıttıkları için, elinde vatan evlatlarının kanları olanları köşklerde saraylarda " abi" diyerek ağırladıkları için, cumhuriyet ve Atatürk düşmanı oldukları için... cumhuriyeti ve atatürk düşüncelerini savunanları ne olduğunu kendilerinin bile bilmediği suçlarla itham edip suçsuz yere hapislerde yatırdıkları için... samimiyetlerine inanmadığım için, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milleti ve vatanı ile bölünmez bir bütün olduğuna inandığım için....REFERANDUMA HAYIR... YAŞASIN TÜRKiYE CUMHURiYETi DEVLETi
ne yazdığım anlaşılamamış sanırım, anlamak için arif olmak gerek
* evren ve arkadaşları yargılanacak, ama zaman aşımı ile dava düşecek.
* güçler ayrılığı ilkesi yok olacak.
* 12 eylül anayasası bir kaç değişiklik ve ek ile halkın oyuna sunuluacak. yani yeni bir anayasa falan yok ortada.
* eğer tüm siyasi partilerin mutabık olduğu yeni bir anasaya yapılabilseydi,
* yargı bağımsızlığına dokunulmasaydı,
* 12 eylül cuntacılarından en azından bir yıl önce hesap sorulsaydı
--spoiler--
meclis çalısmalarındaki oy ve sözler, mecliste ileri sürülen düsünceler ve meclisçe baska bir karar alınmadıkça bunların meclis dısında tekrarı veya açıga vurulması ile idarenin eylem ve islemleri, odaklasmanın tespitinde gözetilemez.
--spoiler--
değişecek olan 69. maddenin olacak hali. peki afedersiniz ama parti kapatmada odak olabilmesi için ne yapılması gerekiyor daha başka. şimdi düşünün birisi milletvekili, diyor ki cumhurbaşkanlığı babadan oğula geçsin ve bunu dışarıda defalarca tekrarlasın. cumhuriyet rejimine kastı olmayacak mı yani bu kişinin? anayasananın değiştirilemez maddelerine dolaylı yönden girmiş olmuyor mu bu kişi?
idarenin eylem ve işlemleri ne demek? buna her şeyi dahil edebilirsin. terör örgütüne ordunun silahlarını ver, idari kararlar ile terör örgütüne veya belli bir grup şeyhe imtiyazlar tanı ve bu parti kapatılamasın öyle mi?
hayır diyenlerin mantığını anlamak zor. hayır diyoruz çünkü diye başlayan cümle kuramıyorlar, altını dolduramıyorlar. tek söyleyebildikleri "akp'nin getirdiği bir değişiklik olması."
siyaset "cesaret meselesi" oldu. muhalefet, akp'nin anayasayı değiştirmek istemesine karşı çıktı ve olaylar öyle gelişti ki baştan beri hayır diyenler bu söyleme devam etmek zorunda kaldılar. akp anayasayı kendi döneminde değiştirseydi geleceğini de uzun süre garantilerdi. hepsi anayasanın değiştirilmesini isteyenler akp "iktidar" diye istemediler. akp geri adım atmayıp cesaretle önce anayasayı değiştirmeye kalktı, kapatılma meselesi ortaya çıkınca anayasanın tümden değişikliği rafa kalksa da bir paketle bazı şeyleri değiştirmeye çalıştı. diğer partiler yine hayır demeye devam ettiler. çünkü demokratikleşmenin kendilerinin devlet kurumlarında gücünü azaltacağını biliyorlar. hem muhalefette olup hem devlet kurumlarında iktidardan daha güçlü olmanın verdiği mutluluk artık bitiyor.
sonuç olarak bunu akp ve muhalefet savaşına dönüştürdüler. anayasa mahkemesi de destek veremeyince olay muhalefet için "göte giren kazığı çıkartmak" meselesine dönüştü.
şimdi bu kazık için birilerinin harcanması lazım. deniz baykal gitti ve kriz kemal kılıçdaroğlu'nun kucağına kaldı. krizi iyi yönetemeyen kemal kılıçdaroğlu için siyasetin sonu olacak. tekrar deniz baykal gelir mi bilmem. mhp için de aynı şey geçerli. devlet bahçeli ve kadrosu her şeye rağmen devam edebilir ama bundan sonra meclise giremez. bu referandum en çok mhp'yi vuracak.
anayasa değişikliğine tahmini rakamlarla sadece sağ oylarla % 60 gelir. fakat soldan da çok oy geleceği kesin.
akp tabanı % 37
sp tabanı % 5
bbp tabanı % 2
mhp tabanı % 12
dp+anap tabanı % 3
chp tabanı % 10
dsp tabanı % 1
bdp tabanı % 5
geri kalanlardan da % 5 gelecek.
yukardaki tahminlerime göre % 75 gibi bir evet çıkacak. bu kazık kolay kolay muhalefetten çıkamayacaktır.
- BiR: Bu ne telaş, bu ne agresiflik, bu ne öfke, bu ne çalım? Sakin ol, hele bir soluklan yiğidim.
- iKi: Memlekete demokrasi geliyor diye etekleri zil çalan bir adamın, aykırı görüş ileri sürenlere bu denli çemkirmesi acayip yaman bir çelişkidir... Birazcık bağışlayıcı ol evlat...
- ÜÇ: Unutma: 12 Eylül Anayasası ilk defa değiştirilmiyor. Bu zamana kadar sayısız kez değiştirildi. ilk defa değiştiriliyormuş gibi yapma... Ayıp etmiş olursun.
- DÖRT: Yamalı bohçaya dönmüş, eskisiyle ilgisi kalmamış bir hilkat garibesini, yeni küçük değişimlerle daha da garip ve tuhaf bir hale getirmeye neden razı oluyorsun? Köklü bir değişim iste...
- BEŞ: Evet diyen demokrat oldu da hayır diyen darbeci mi oldu? insafsızlık yapma.
- ALTI: 12 Eylülcüler yargılanmayacak... Bunu sen de biliyorsun... O yüzden boşa kostaklanma.
- YEDi: Elinde sopayla insanları zorla demokrat yapmaya çalışacağına, iki dakika farklı fikirlere saygı üzerine düşünsen, kendine çok daha fazla iyilik etmiş olursun.
- SEKiZ: Sen böyle kaba, böyle hırçın, böyle nadan, böyle hoyrat davrandıkça... Hayır oylarının sayısını arttırıyorsun. Aman Tayyip Abin duymasın.
- DOKUZ: Bazen bir hayırcı, bin evetçi den daha özgürlükçü olabilir... Her gördüğün Hayırcı, YARSAV'cı falan sanma...
hayırcıları duyan da avrupa standartlarında bir yargı düzeni ve 12 eylül lekesinin kaldırılmasını isteyenleri vatan sevgisi olmayan, kars ve ardahan'ı ermenilere, edirne ve izmir'i yunanlılara vermeyi arzulayanlar zannedecek. ak parti karçıtlığından ülkenin biraz daha normalleşmesini sağlayacak bu küçük değişime bile siyasi kazanç hesaplarıyla karşı çıkıyorsunuz. allah sizi ıslah etsin.
