Bi de bunlarin referandum sadece o muhitte yapilsin diyeni var ki tam bir morondur.
Sigir istanbulu sadece gezi parkindan ibaret saniyor.
14 milyon istanbullunun hakki var o parkta ey sigir!
-teyzecim daha önce kızılay'a hiç gelmiş miydin?
+yohh, gelmemişem. siftah yapiyem.
-kızılay meydanı ile ilgili düzenleme için oy verin diye mi getirdi bu otobüsler sizi?
+hee yavrum oy verecez evet diyecez.
-neye evet diyeceksiniz?
+ evet diyeceğiz.
-ama neye?
+işte biz de evet diyeceğiz.
veya
-kaç yaşındasın sen?
+11 yaşındayım.
-az önce referandım sandıgının onunde oy verirken gördük seni?
+oy verdim
-ne dedin?
+evet dedim.
-oy ne demek?
+(suskunluk)...
işte referandum yakın zamandaki örneği ile yukarıdaki röportajlardaki şekilde yapılıyor. (röportajlar maalesef hayal ürünü değildir) ve ne kimin oy vereceği, oyların, sayımı, denetimi, herkesin 1 oy kullanması, oy hakkı olan seçmenler belli ve nettir, ne de o oyu veren yukarıdaki örnekte yer alan oyladıgı alanla hiç ilgisi olmayanlar, hayatla hiçbir ilgisi olmayanlar, eline 20 tl sıkıştırsan rahatlıkla kimsenin görmeyeceği bir yerde götünü verebilecek, yaşamasa da olur çoğunluğu bilen insan zaten referandumu istemez. bu referandumu yapacak kişilerin ellerindeki devlet olanaklarını da istedikleri sonuç için nasıl kullanacaklarını, adil ve mantıklı bir referandum olmayacağını bilen insanlardır itiraz edenler.
ha diyorsanız ki demokrasinin içinde aptallar çoğunluksa aptalca kararlar alınır, normali bu..
sahip olduğu çoğunluk kendisini desteklerse bir anda herkesin susup oturacağını, kendisini de demokrat diye anılacağını sanan akp'nin bu eski şark kurnazı numarasını yutmayan kitledir.
bir toplumdaki dinamikler, kelle hesabına gelmez. çoğunluğu temsil etiğinden kibrinden geçilmeyen akp, halkın diğer dinamik yarıdan çoğunun bir anda harekete geçip 15 gündür eylem halinde olmasından süper göt olmuştur.
göt olanın, kimseyi göt edecek götü kalmaz. zordur, ama, en iyisi götün kalanını korumasıdır.
demokrasilerdeki çoğulculuk ilkesini çoğunluk olarak anlayanların hakkında atıp tuttuğu kitledir. akıllara ankara da 2003 te yapılan referandum gelmiştir. kızılayı hayatında ilk kez gören birçok kişi ve hatta çocuklar bile kızılaydaki yaya geçitleri düzenlemesi referandumu için oy kullanmıştı. eğer referandum yapılırsa yine benzer bir senaryo yaşanabilir. yalnız hala anlamadığım birşey var: "kıyamet kopsa bile fidan dikiniz." diyen bir dine inanan insanlarız. ama bazıları inatla park yıkıp yerine beton dökmeye hevesliler. (bkz: bu ne yaman çelişki anne)
demokrasilerde azınlıkların/her türlü düşüncenin bir tabanı vardır ve saygı görmek isterler. ama demokrasiyi istediği gibi eğip büken insanlar oldukça demokrasiyi aradan geçen 80 yılda hala anlamamışız demektir.