gok tanrı dininde de bulunan anlayis. ancak kısıtlı bir geri dönüş opsiyonu bulunur. şahin, kartal, kurt formasyonlarından birini seçmeniz gerekir. bir daha insan olarak 'i am back' diyemezsiniz.
islamiyet dininde bulunmamaktadır. ancak islam dinine göre, iyi kişiler öldükten sonra evlerine, dini günlerde geri gelebilirmişler.. mişlerine dikkat edelim yalnız.
ben bir keresinde ortaçağda bir ingiltere şatosunda ikamet eden bir barondum,kahve baronu üstelik. ingiltereden yetiyordum ta brezilyaya şerefsizim. acayip pisliklerim oldu halkı ezdim, aristokraside bayağı bir baskındım. beddua üstüne beddua aldım, yediğim nanelerin hesabını karım bi gece eve yapılan bi baskın sonucu ölerek ödedi.
daha sonra eskimoların avladığı bir balık oldum. karın zarımdan balon yaptılar, sonra filme çektiler beni, arizona dream ya da onun gibi bir şey işte oraki balık bendim.
sonraki yaşamımda stalinin sağ koluydum, komünizm getirecektik sandım faşist olduk komünizme ettik, kültürler erittik, işkence çektirttik şen kahkahalarla filan. ama insan baronken balık olunca dengesini yitiriyor. ay pardon ruh yitiriyor evet...
sonrasında kenyada aids kaptım doğar doğmaz.annemden geçmişti, malum orada tecavüz çokmuşştur, öldüm. çok yaşamadım yani pek hatırlanacak bişey yok.
sonra bir kere de newyorkta geldim dünyaya. annem bir fahişeydi, babam torbacı, evden kaçtım, evsizlere karıştım, bir alacak meselesi yüzünden 2 kıçıkırık bira yüzünden hayatımdan oldum.
şu ara upsy daisy im. sonra belki ilk çağlarda bir araform olurum belki de anlamadığım şey ben dirildiğimde hangi bedende yaşayacağım sonsuz yaşamamı? bari bir seçme hakkı verseler de balık olsam yine. en manalısı o geliyor zira.
yeniden doğmak aslında ruhani doğuş temsilidir ve bu inanış edebiyatımızda destanlarda sıkça karşımıza çıkar. dede korkut'ta ve köroğlu gibi destanlarda kişi 15 yaşına gelip bir kahramanlık gösterene kadar insan sayılmaz fiziksel olarak var olsa bile. ergin birey olmak; kahramanlık, cömertlik(açı doyurmak) göstermektir. 15 yaş bunun için sınırdır. kişi yani çocuk gözüyle bakılan birey bu kahramanlık sonrası ruhen bir ölüm ve doğum yaşar. yeniden diriliş ile yeni bir isim de kazanır. diğer ismi yoktur artık çünkü birey ergin olmuş ruhani doğumunu başarmış fiziki ve ruhani bir birey ile topluma katılımı gerçekleşmiştir. işte halk edebiyatında buna; ölüm simgeciliği ve beraberinde gelen, yeniden doğuş simgeciliği denilir.
her inanç gibi akla sorular getiren b planı kurgusu.
kaç tane ruhla başladık köşe kapmaca olayına?
günde kaç tane yepyeni ruh üretiliyor?
ruhlar arası rekabet yaşanıyor mu yeni beden seçerken yoksa sıra usulüne göre mi belirleniyor?
yedekte ruh mu var sıra bekleyen?
bir ruha bir beden mi düşüyor?
doğum sayısı ölüm sayısından fazla olduğunda, ki özellikle insan nüfusu hiç azalmamıştır tarihinde, meteor mu çarpıyor?
bu kavrama inanan kişinin, ben yanılırım da olay gerçekleşirse öldükten sonra kendisini bir maymun ya da salyangoz bedeninde dirilmiş gördüğünde yüz ifadesini * merak ettiğim olaydır.
islamcı kesimde de kısmen ayrılıklar yaratan bir kavramdır. öldükten sonra başka bir bedenle yeniden dünyaya gelmek anlamına gelir. çünkü inanışa göre dünya bir okuldur ve insan da bir öğrenci olarak ders almaktadır bu okuldan. ancak hiçbir insana tek yaşam yetmemektedir bu nedenle tüm derslerini verinceye kadar yeniden dünyaya gelir. kazanırsa "cennet"e ya da başka bir deyişle daha yüksek imkanlı bir okula gitmeye hak kazanır. yani sürekli bir eğitim vardır evren'de.
islamcı kesimde ayrılıklar yaratan bir ayet vardır, #2070232 giride bahsedilen bekleme süresi reenkarnasyonu reddeden bir ayet değildir. yeniden dirilinceye kadar arada bir berzah bulunması belli bir süre ruhlar aleminde beklemek gibi bir şey de olabilir kimilerine göre. ancak kimilerine göre ise kıyamete kadar insanlar dirilmeyecektir.
reenkarnasyona inanan insan sayısı da gittikçe artmaktadır istatistiklere göre. sebebi de eski inanç sistemlerinin insanlara istediğini verememesi, sahtekarlar tarafından yapılan saptırmalar, yozlaştırmalar, dini inançları sömürme vb. dir.
özellikle uzakdoğu dinlerinde önemli bir yer tutan inanıştır. basit bir şekilde bilindiği gibi ruhun başka bedenler yoluyla hayat bulmasıdır. ve bir önceki hayatında yaptığın iyilikler ve kötülükler bir sonraki hayatında nasıl biri veya hangi sınıftan biri olacağına karar verir.
islam'daki ahiret inancının bir nevi yerini tutar söz konusu dinlerde. islam'daki gibi cennet ve cehennem kavramları yerine bir sonraki hayatında toplumun en üst tabakasında (brahmanlar) ya da en alt tabakasında (köleler) olmak gibi kavramlar vardır -veya ikisi arasındaki sınıflar-.
öncelikle islami çevrelerde -islamcı kesim demek biraz aşağılayıcıdır- o kadar önemli bir yer tutmamaktadır. çünkü imanın şartlarından biridir ahirete inanmak. reenkarnasyona inanmak bir nevi ahireti reddetmek sayılabilir.
ikincisi berzah aleminde bulunma veya kabir azabı, günahlara karşılık çekilecek bir ceza olarak görülebilir en basit anlatımıyla. belirli bir süredir, ancak bu vakit yaşadığımız dünyadaki zaman kavramından farklı bir zaman olarak anılmalıdır.
ayrıca reenkarnasyona inanan sistemlerde özellikle hinduizm'de ruhlar sadece bir insan bedeninden diğer bir insan bedenine göç eder. bu olaya "tenasuh" da denilebilir. hayvan bedenine geçiş gibi bir inanç yoktur.
olmaması tercih edilesi durum. yeniden portakalda vitamin olmak, 9 ay 10 gün hapishanede hücre cezası, doğmak, altına etmek, vara yoğa ağlamak ... ve yeniden büyümek için beklemek. bir daha 80 lerde çocuk olmak duygusu yaşanamayacaksa, afrika'da veya alaska'da doğmayacağım garanti değilse, IQ seviyem bugünkünden yüksek olmayacaksa * almayayım alana da mani olmayayım. öylesine bir hesaplamayla 30 yıl sonra ölsem ve yeniden doğsam 2038'lerde nası bir dünya olunacak ki gelinen? * kabus gibi bir şey.
" kuyruğunu yakalamaya çalışan köpek " gibi dönüp durmak.
ne gerek var ki, bir kere geldin ne olduğunu gördün. gerçekten mutlu oldun mu ki.
manasız döngü.
inanmıyorum o ayrı.
Cem Yılmaz'ın Türk Telekom tarafından dağıtılan son gösteri DVD'sinde bayağı eğlendiği kavram. Buna inanan bir kadını da madara etmiştir. Yazıktır kadına.
Düşününce pek de mantıklı gelmese de sonuçta buna da inananlar vardır.
ölüm korkusunun götten uydurttuğu saçma fikir. ahiret inancından hiçbir farkı yoktur. anılar ve bilinç bedendedir, reenkarnasyonun doğru olabilmesi için ruha ihtiyaç vardır.
çok eski zamanlardan beri varolan metinlere bakarsak şaşılmaz bir ortaklıkla bu kavramdan bahsedildiğini görebiliriz...önceki hayatımda norveç kralıydım salaklarını geçersek bu inanışa göre kişi gerekli tekamül evresine ulaşana kadar çeşitli şekillerde tekrar bedenlenir ve yeni bir hayatı yaşar..ancak geçmiş hayatının deneyimlerini de çabayla hatırlayabikir..
her zamanki gibi bir dinin mensupları onlara en doğru oldukları söylendiğinden ve bu yüzden en doğru olduklarına kanaat getirdiklerinden başka bir inanışı (inananların son derece kutsal bulduğu bir kavramı) küçümsemeye, aptalca bulmaya devam ediyorlar...aksi yapıldığı takdirde ise "inancımıza saygı gösterin, kutsal olana saldırmayın, saygısızlar" naraları havada uçuşur...
dunya ya ikinci defa geldigine inanmaktir. fakat en ilginc olani ise cogu insan onceki hayatinda ya kraldir, ya sahtir ya komutandir, ya da kulaga hos gelen baska birseydir. hic onceki hayatimda dilenciydim, ya mahkumdum, ya da nalburdum diyen yok! herkes mutlaka fevkalede bir şeymiş önce ki hayatıda... demek ki sadece bu tipler ikinci defa doğuyor.düşünmeden edemiyor insan...
tuhaf bir olay. vardır veya yoktur geyiğinden ziyade inanmayanların alay etmelerini anlamıyorum. sonuçta bu bir inanç ve saygı duymak gerek. bu arada kraldım, padişahtım diyenlerin aksine sıradan insan olduğunu iddia eder yine çoğu kişi. araştırılması gereken çok tuhaf bir olay.
bir ara ülkemizde de baya popülerdi. tv showlarında insanlar hipnotize edilip bir önceki hayatından hikayeler anlatıyordu.
--spoiler-- Yaşar alptekin
Korsanlıkla geçen bir yaşam çizgisi ve diğer rakipleri tarfından duvarlar örülerek ölüme mahkum edilmiş. hem zor hemde tüylerimizi diken diken eden bir seanstı. yavaş, yavaş ve acı dolu ölümü beni çok etkilemişti.
Hande ataizi
Fransada yaşayan ve ilaç imal eden bir grub mensupu engizisyon tarafından ölüme mahkum edilmişti.
HÜLYA AVŞAR
ANTALYA VE ANAMUR CiVARINDA YAŞAMIŞ GÖÇER BiR YÖRÜK KAVMiNDEN. ÇOK ZOR YAŞAM ŞARTLARI VE ViZYONDA GÖRDÜĞÜM kARELER, GERÇEKTEN iÇiMi ACITTI DESEM YERiDiR. ÇOK ÇOCUKLU BiR AiLE, KEÇEDEN ESKi BiR ÇADIR, KAR SOĞUK VE AÇLIKLA MÜCADELE. YÜZÜ BiR KEZ GÜLMEMiŞ MAVi GÖZLÜ AFACAN BiR KIZ ÇOCUĞU. CiĞERLERi KISA YAŞAMI BOYUNCA ÇOK RAHATSIZLIK VERMiŞ.
OTLARDAN YAPILAN YEMEKLER. KEÇiLER, ÇATLAK ELLER VE DUDAKLAR. BANYO YOK SICAK BiR YATAK YOK iÇLER ACISI BiR DURUM.
15 YAŞINDA BiR GIRTLAK AZALSIN DiYE OBADAN BiR GENÇLE ZORLA EVLENDiRiLiYOR. 2 ÇOCUĞU OLUYOR ve BÜNYESi ÇOK ZAYIF 3. ÇOCUĞUNU DOĞURURKEN 27 YAŞINDA ÖLÜYOR. MEZARI ANAMUR DA BiR TEPEDEDiR.
HINCAL ULUÇ
SEZAR ZAMANINDA ROMA DA YAŞAMIŞ ÇOK iTiBARLI SENATO ÜYESi BiR KONSÜLDÜ. SEZAR A SADAKATi VE YAKINLIĞI iLE TANINIYOR. SEZAR IN SIRDAŞI VE AKIL HOCASI. KANUNLARIN YAPILIŞINDA SEZAR A ÇOK ÖNEMLi FiKiRLER VERMiŞTiR. EVLi VE 3 ÇOCUK BABASI MUHAFAZAKAR BiR KiŞiLiKTi.
yaygın bir inanış olan, türkçe karşılığı ruh göçü olan şey. fakat bu inaniş yine insanlar tarafından sömürülmekte olup, şu çocukta atatürk var, şunda barış manço, şunda elvis presley vs. gibi şeylerle prim yapıp, sabah programlarına çıkıp para kazananlarla dolu ortalık.
