sana o kadar benziyordur ki hem ona aşıksındır, hem de istediğin son insandır.
onu başka kimseyle bir tutamazsın, kendini tutamadığın gibi.
onun ilginç yanları sana benzemediği noktalardır:
zekasının detaycı yönleri, sonsuz yaratıcılığı, küçük güvensizlikleri...
onu sana bağlayan biraradayken 1+1>2 olabilmenizdir.
bazen de 1+1=1 olmanızdır.
aynı şeyi aynı anda düşündüğün, farklı düşündüğünde gözlerine bakıp sen haklısın
derken gocunmadığın insandır.
teninden uzak duramadığın insandır,
istemekten asla vazgeçmeyeceğin.
sana "böyle şeyler sadece seninle oluyor işte" diyen insandır.
bazen ne demek istediğini anlayan tek insandır.
"i'm all yours" derken ciddisindir.
bütün şarkıları onu düşünerek söylersin, hep ordadır işte...
ikinizin de farkında olmadığı bilinmeyen bir dil kullanırsınız.
gülmeyi seversiniz, gülersiniz.
kimseyle paylaşmadığını paylaşırsın onunla.
kimseyle paylaşamazsın onu, eğer elinde olsa.
korktuğun insandır, gitmesinden.
kendinden eminsindir ama o, sana çok benzemektedir.
bunu bilmesinden ve bu yüzden gitmesinden korkarsın.
bu yüzden kendini bırakamadığın insandır, istemediğini söylersin, ama istersin.
sırf ona benzediğin için seni istemeyebilecek insandır.
hiçkimse %95 bilinmek istemez, %40 filan yeterlidir...
fazlası zarardır, alan kuşatmasıdır.
yalnız kalamamaktır...
sırf bu yüzden
olsa mükemmel olacak imkansızdır.
ama sevmekten vazgeçmediğin insandır, ne olursa olsun.
seni sevdiğini bildiğin insandır, ne olursa olsun.
hayatından hiç çıkmayacağını bildiğin insandır, ne olursa olsun...
yolculuk uzundu. bir insan için bir günü yolda geçirmek garip geliyordu. zaman geçmiyor, yollar giderek uzuyordu. çünkü zordu bir insanı sevmek her şeyinle. kafanda ne kadar soru işareti varsa sevmek bir o kadar zordu. bilmiyordun yolun sonunda ne olduğunu ama gidiyordun. çünkü cesaretin yüreğinden ilham alıyordu, yüreğin ise ondan...madem yüreği ortaya koymuştuk... gittim o'na... gördüm ya onu orda.. bir köşe başında...geliyordu ya bana doğru...dedim yolun sonu o...geldi, sarıldım..dünya bitti, o başladı...her şey plansız, o anda oluyordu ama sanki planlanmış gibiydi.. tanrı bizi, anlarımızı ömrümüzün en güzel anları yapalım diye biraraya getirmişti sanki.gözlerine baktım, açıldı kalbimin bütün odaları o elaya çalan yeşiller için... elimi tuttu,sarıldı, bütün engeller karmaşalar,kaygılar üzüntüler bitti bir anda. bir hafta kısaydı bize..ama dolu dolu yaşadık her anını.. aynı şehirde olmanın verdiği huzurla uyandık,aynı caddeleri, sokakları her defasında sanki ilk kez keşfediyor gibi gezdik. her adımda bir iz bıraktık, her köşede bir anı...bir hafta bir ömürdü bende.. ömrümün en deli çağında, en çocuksu hallerimle karşındaydım. ama biliyorum bir daha hiçbir zaman o kadar mutlu olmayacağım sen yanımda yokken...bana sevmeyi öğrettin sevgilim.kısa zamana o kadar güzel saniyeleri sığdırdık ki... bu bir rüya değil gerçek biliyorum. o yüzden bu kadar anlamlı.. seninle yaşandığı, sende hayat bulduğu için...gitmek zorundaydım...zor oldu ama gittim şehrinden şehrime..yolculuk bu sefer hem uzun hem acıklı hem yaralayıcıydı.alıştığım yüzün ellerin o sabah yanımda olmayacaktı.. bir baktım ki kalbim de yanında kalmış. yol boyunca sen kokan bilekliğin bileğimde, gözlerimde susuz bir yaza inat damlalar,dudağımda ıssız bir melodi..yanımda sen vardın.. daha önce bildiğim bir şeyi bir kez daha ispatladın bana.. her şey sensin...
gazinocular kralı demek istiyorum. onlarında organizasyon konusunda uçtuğunu kabul ederek. fenerbahçeli imiş bir sonraki zirve izmir de olacaksa destek için gideceğizdir. ayrıca tabudaki sırası katakulleye geldi gözüden kaçmış değil. nice zirvelere.
yüreğine yansıyan her şeyi gözlerinde okudum ben...
gitsem bile hep yüreğimde sakladım seni
gittiğim her yerde, geçtiğim her sokakta bizi andım
orda, sevmediğim bir mesafede, sevmediğim bir şehirde
gerçekten olsan da etinle, kemiğinle
sıcaklığından uzak olduğum ruhun orda gezinse de her seferinde
her kadehte meyin yerine seni koyup içtim ben...
mesafe diye bir şey yok bu bizlerin uydurması
biz düşündükçe varız, var oldukça beaberiz derler hep
biz varız ve hep biz olarak kalacağız biliyorum...
ve bu yüzden.. yani sırf sen benim içimde hep var olacaksın diye
seni hep çok seveceğim.*
benden daha az geziyor olmasının yaratığı kıskançlığı kınadığım, ancak ve ancak kendisinin benim sevgilim olması dolayısıya bunu onun sevgisine bağladığım, sözlükten soğumam konusundaki açıklamasına katıldığım, dersleri yüzünden rahat rahat sabaha kadar konuşamadığımız için üzüldüğüm, hasta olmama rağmen bana çorba yapmayan yazar kişisi...
canımın içi, kıskanma lütfen ya. bir gün birlikte gezdiğimiz zaman bu söylediklerini nasıl olsa unutacaksın.. *
seviyorum...*
en az beni özlediği kadar kendsini özlediğim, gittiğim her şehirde belki o bilmese bile düşüncelerimde bile olsa yanımda onu da götürdüğüm, gülüşüyle * en kötü anlarımı en güzele çevirebilen, bu sıralar çok gezdiğim için bir süreliğine ondan ayrı kaldığım, aynı zamanda beni çok korkutmuş ve üzmüş yazar insanı...
kişisel edit: bu benim 500. entryim olmasa da bu entry hakkımı ona yazarak kullanmak istedim. ***
bugün beni inanılmaz derecede şaşırtan ama bir o kadar da mutlu eden bir hareketiyle, kendine daha fazla bağlanmama sebep olan,o istemediği sürece yanından asla ayrılmak istemeyeceğim süper kahraman.*
bu zamanda benden başka sözlükte yazma olaylarına bu kadar geç katılan başka biri var mıydı serzenişlerime dolaylı olarak olumlu cevap veren insan.hoşgelmiş.**