Sizin hiç saatiniz oldu mu?
Hani zamanı ölçen araçtan bahsetmiyorum, sadece vakit diye bir şeyin olduğunu hatırlatan
Benim bir kaç kez saatim oldu ama hiç saatin kaç olduğuyla ilgilenmedim. Acelem yok sanırdım. Ama koşuyormuşum farkında olmadan.
Sizin hiç saatiniz doldu mu?
Öyle bir yere yetişmekten bahsetmiyorum, sadece bir şeylere geç kalmaktan
Benim doldu; inanamadım. Su geçirmezdi oysaki saatim. Ama sular seller gibi aktı zaman.
Şimdi saatler uyumaya çalışırken zihnini bulandıran seslerden besleniyor, sen onun çağırdığı anıları hatırladıkça o çalışmaya devam ediyor.
Kimsenin gitmediği bir sinema filmiyim
Sakinim, yorgunum, düşük bütçeliyim
Milyon kişiden sadece biri belki sever beni
Ancak anlar mı?
Bilinmez.
Kimsenin görmediği koca bir fil miyim?
Başım ağır geliyor, bedenim ruhuma bir kaç beden büyük
Milyon kişiden sadece biri belki anlar ruh halimi
Ancak sever mi?
Bilinmez.
Koklama yeteneğini kaybetmiş şanssız bir köpeğin gömdüğü yerde kemiklerim; sızlıyorlardır belki benden habersiz.
Sessizliğini kaybetmiş rahatsız bir yalnızlığın götürdüğü yerde düşüncelerim; mutluluğu bulmuşlardır belki benden habersiz.
Kemiksiz bir bir örtüyüm şimdi, düşüncesiz bir başlık belki.
Anlayabilir misiniz?
Sevebilir misiniz?
Bilinmez.
Bir sözlük yazarının tumblr sayfasıdır. Yazdıklarını daha çok kişiyle paylaşabilmek için böyle bir başlık açmıştır. Belli zamanlarda güncellemeyi planlamaktadır. Okuyun okutturun.