thy sitesini felç ederek onlarca hastanın, asker yakınının, cenaze sahiplerinin beddualarını alan allahsız oluşumdur. buna hak aramak deniliyorsa o insanların hakkını canları ile bile ödeyemezler.
Komünist,ezilen sindirilen asimile edilmeye çalışılan halkların dostu.Eğer siz cahil cühela şakirt ke!mal!istlerde adam olursanız bir gün görebilirsiniz şirinler hesabı.halk için hack red! Hack.
Yazar Eren erdem 20 şubat tarihinde kendileri hakkında bir yazı yazmıştır.
Herkes onlara farklı isimlerle hitap ediyor. Kendilerine Redhack diyorlar. Ezber Bozanların sunucusu ibrahim Horuz Kızıl Kırıcılar diyor, Redhack kitabının yazarı Orhan Gökdemir, Sanal alemin Münir Özkulları diyor...
Ben, klavyeli Ebuzerler diyorum. Servet ve mülk sahiplerinin bozguncu saltanarını ıpratan eylemleriyle terörist olarak tanımlanmış bir hacker grubu.
Malumunuz, dün; tarihlerinde ilk kez Ezber Bozanlarda konuştular. Redhack, sağolsun beni kırmadı ve programa katıldı...
Redhack neler söyledi?
Redhack grubu; sosyalist olduğunu, sosyalizmin öngördüğü mücadelenin parçası olduğunu ifade etti. Aynı zamanda, çok sayıda iç ve dış hack eylemi yaptıklarını, ezilenlerin davasını savunduklarını ifade ettiler...
Çok çarpıcı bir açıklama yaptılar. iç ve Dış işlerini yıkacak belgeler var elimizde. Çoğunu yayınladık, 25 Şubatta bize açılan dava akabinde, gerekeni yapacağız...
25 Şubatta bir davaları var. Redhack üyesi olmadığı bizzat Redhack tarafından duyurulan gençler yargılanıyor. Redhack bu konuda kızgın. Onlar hep kızgın...
Don Kişot, Robin Hood, Spartaküs, Münir Özkul. Her ne derseniz artık...
Programda, RED filminin yönetmeni Mustafa Kenan Aybastıda vardı. Filmin engellemelere rağmen yayınlandığını, istanbulluların Kadıköyde ki Nazım Hikmet Kültür merkezinde, her gün 17:00 ve 20:30 saatlerinde bu filmi izleyebileceğini duyurdu.
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan. Nam-ı diğer; eski teröristlerimiz. Devletin kirli ağzında terörist diye damgalanmış gazeteciler. Wikileaks-Sızıntı kitabının yazarları. Onlar da, Redhacke önemli sorular sordular...
Kısacası Devletin terörist dediği bir topluluk ile ulusal kanal müzakeresi yapmış olduk. Gerçi biz burda terörün yanındaydık(!) Her gün artan emperyalist ve faşist saldırganlık karşısında, saldıranların ipliğini pazara çıkartan faaliyetlerin, terörizm olarak tanımlanması karşısında ki şaşkınlığımızı göstermeye çalıştık...
Öyle ya, ABDnin terör tanımlarına baktığımızda, gerçek teröristlerin; bugün, servet ve iktidar sahibi olduğunu, mazlumların da bu etiketle etiketlendiğini görüyoruz. Öyle, garip.
Davalarında ben de varım
Kızıl Kırıcılar; geçimlerini sağladıklarını, lakin çoğu kez günlerce çay paraları dahi olmadan sistemleri çökerttiklerini belirttiler. Yani biz alttakilerdeniz dediler. Refah sofralarında, sultan sofralarında oturmadık dediler. Derdimiz eğlenmek değil, eğlendirmek te değil. Tümüyle halka hizmet dediler.
Öyledir. Halka hizmet sloganıyla yola çıkmış iktidarların yarattığı hezimet, halkın kafasını o kadar bulandırmış ki, kimin yanında olduğunu seçemez hale gelmiş insanlarımız...
Evet, eşitlik ve özgürlük sloganının arkasına düşmüş herkesin, bugün sistemler tarafından ne denli sert bir muameleye tabi tutulacağı çok açıktır.
Bu yüzden, en azından susturulmaya çalışanların sesi olmaya çalıştık.
Ezber Bozanlar, sistemin saldırdığı her gücün yanındadır. Bu programa, gündemi kırıp geçirecek konuklar alacağız. Ortadoğunun önemli liderleri yakında konuğumuz olacak. Gündem değişecek...
En azından, mazlumun, ezilenin yanında durma gayreti, umuyorum bir güzel bir netice üretecektir.
Redhack ile ilgili gelişmeleri, ilerleyen günlerde sizlere duyurmaya devam edeceğim. 25 Şubatta davalarına katılacağım. Bu arkadaşların yaptığı işin öneminin farkında olan herkesi beklerim.
Umuyorum ki, herkesin; eşit ve hür yaşayacağı yarınları görebiliriz. Emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadelenin bayraklaştığı zamanları yaşayabiliriz.
Allah, hayırlısını nasip etsin...
(Yazar Orhan Gökdemirin Redhack adlı kitabına göz atmanızı öneririm...)
Şu diktatör iktidara, kafa tutabilecek liseli gençlikse, elleri dert görmesin. Ne cemaat, ne iktidar, ne onlara yaltaklananlar asla rahat olamayacak. Onlara illegal diyenler, genç siviller gibi iktidara yalakalık yapanları alkışlar. Siz onları alkışlayın. Onları öven bütün entry'leri eksileseniz de, gerçek değişmeyecek. Sansür, geçici olarak insanları pasifleştirmiş gibi görülebilir; ama sonunda sansürcüler geldiği gibi zilletle gider!..