yıllar yılı ses tonumun çok güzel
ve etkileyici olduğu söylendi.
diksiyonum da iyiydi. ses ve
diksiyonla insanları etkileyebilir,
onları ikna edebilir en azından
kendimi dinletebilirdim. bir gün
redhack geldi ve ben artık
yoktum.
bu başarısız özlü söz
denememden sonra diyebilirim
ki; ya arkadaş o nasıl bir ses
tonudur, o nasıl bir sesi
kullanmaktır. adam hem bilgili,
kültürlü hem de hitabeti,
diksiyonu, sesi vs müthiş. bakın,
beni istediğiniz gibi fişleyin şu
dakikadan sonra ama ben kız
olsaydım bu adama verirdim. tabi
bulabilirsem. he o da beni
bekliyodu zaten.
cidden karizmatik bir sesi vardır ve en hoş olanı ulusal kanal'a çıkıp biz atatürkçü değiliz ama atatürke yapılan haksız gerici saldırılarıda gerçek belgelerle püskürtmekle görevliyiz çünkü bu toplumun hafızası için gereklidir diyip konuyu kckdan tutuklu olanlara bağlayıp bak ben sana istediğini verdim şimdi sıra benim asıl söylemimde diyip objektif bir yayın yapılmasını sağlamasıdır. bu abey harbi mübarek bir insan çünkü gerçekten toplumun hafıza kartıdır kendisi.
Abi biriniz çıkıp deyin ki bekarız, hayır gayim ondan soruyorum. Şaka şaka.
Çok merak ediyorum hani diyorsunuz ya devrimci unutmaz diye, köklü devrimci bir aile çocuğu olarak soruyorum; konuşmalarınızı önceden yazıp öyle mi konuşuyorsunuz yoksa kuruntu mu yapıyorum?
Adı üzerinde sozcu diye, kendisini çok iyi dinlettiriyor efendim. 48 yaşındaki annemin bilgisayar üzerinde bildiği tek şey emlak, tapu ve numarataj işlemleri iken şimdilerde bilgisayar başında facebook-twitter üzerinden redhack takipçiliği yapıyor.
redhack: devrim ideali için bir araya gelmiş insanlarız. en yalın haliyle bu şekilde dile getirmek mümkün. bütünlükçü bir çatı oluşturup sistemin bizlere yönelttiği silahları sisteme yöneltmeyi amaçladık.
adamlar çatır çatır diyor sistemi çökertmek için sistemin silahlarını kullanıyoruz diye. zaten bunlar bir skype bir windows sıçabilecek kadar imkan sahibi adamlar olsalar oturur yaparlar sonra kapitalistlerin götünden kan alır borsaları sikertirler.
konuşmalarını saatlerce dinlemiş biri olarak redhack sözcüsünün eline verilen kağıdı okuyan bir papağan olmadığını herkes biliyor. son bir aydır redhackte bir durgunluk ilginçlik vardı. bugün ise böyle bir olay ortaya çıktı. şirin baba'nın son konuşmasını dinlerseniz, artık sesinde yorgunluk, yılgınlık vardı ve bazı şeylerin çok yolunda gitmediği anlaşılıyordu. şuan şirin baba hain ilan ediliyor, polisle bağlantılı olduğu iddiası ortaya atılıyor, redhack grubu tv ye çıkarsan, açıklama yaparsan mücadele zarar görür minvalinde bir açıklama yapıyor. manyağı harcayıp atıyor. ergenekon davası başladığında nasıl aklımız karışmışsa şuan da aynen öyle bir durum oluştu. redhack grubu başka bir grubun eline geçmiş olabilir. devletin eline geçmiş olabilir ve itibarsızlaştırmak, kahramanlığını yerle bir etmek için bekliyor olabilirler. şirin baba'nın başına bir iş gelmiş olabilir. her şey olur da şirin baba'nın polis muhbiri olduğunu bi geçiceksiniz. nasıl bir oyun içinde redhack bilmiyorum ama şekil değiştirdikten sonra ilk kriz durumuyla başa çıkma yöntemleri eski redhack zekasında olmadıklarını gösteriyor sanki. umarım dediğim gibi başka bir grubun eline geçmemiştir hesap ve hepsi güvendedirler. ancak maalesef şuan pek böyle gibi durmuyor.
