paris te yasıyordum.
en samimi arkadasım bir erkekti. fransız.
boyle sarısın, uzun saclı, mavi gozlu, ve gitarist. ve oyle eften puften bir gitarist degil. cok yetenekli bir gitarist. zaten sonra dunyaca unlu bi grupta calmaya basladı.
onun bana sarkılar calmasına bayılırdım evde bas basayken.
ama kankayız. sık sık bana geliyor kalıyor. yan yatakta yatıyor. hatları karıstıran hicbir fiziksel durum yok.
bir gun geldi bana dedi ki "gulmekicinyaratılmıs evlen benimle. sen fransız vatandaslıgını alırsın bir iki seneye. hem evlenirken butun arkadasları cagırır kocaman bir parti yaparız."
ben kanka olarak gordugum icin kabul etmedim.
hayattaki en buyuk pismanlıklarımdan biri bu.