eşşeğin şeyidir çok afedersiniz.
gösterip de elletmemek derler ya, karşı cins in yaptığı da budur.
sanki o da size karşı boş değilmiş gibi davranır
sizin ona karşı bir şeyler hissettiğinizi çaktığı anda suspus olur sonra.
işte, sonra da reddedilirsiniz.
aradan ne kadar zaman geçerse geçsin *, aklınıza her geldiğinde okkalı bir küfür savurursunuz.
siktir edilmenin eş anlamlısıdır afedersin. hayatta şahsi fikrim olarak söylüyorum bu hadiseyi yaşamayan 60ına gelip zamanaşımına uğrasa bile ben çok biliyorum ben çok gördüm yeaa dememeli diyemezde zaten.
reddedilmek farklıdır çünkü.
hayata bakış açınız değişir çünkü.
çünkü az önce hayata baktığınız yönden başınızı çevirmek zorunda kalmışsınızdır.
şöyle ki, farz-ı misal bi iş görüşmesi var gittin reddedildin. artık o işyeri yok senin için. bi kız var sevdin siktir etti ya dönüp bi daha bakamazsın. kafanı çevirdiğin taraf aslında hayata baktığın yeni pencere olur.
kısacası bu olay ,reddedildikten sonra hayata bakmak zorunda bırakıldığınız tarafa göre ya iyidir ya kötü.
reddedilmek leş gibi kokan bir şeydir zaten, çünkü imkansızlaşmış bir şeyin hayallerinde batmışsındır en dibe. gerçek hayatta zaten leş gibi içki sigara kokacaksın.
1 ay önce başıma gelen ve yaşama sevincimi sıfırlayan şey. bir kızla tanıştım face'den neyse aradan zaman geçti aynı ortamda gördük birbirimizi akşamına mesaj attı, konuşurken buradan zor oluyo telefondan konuşalım diyip numarasını verdi. derken 2 hafta sonra sinema cafe park neyse takılıyoruz her gece 1e 2ye kadar mesajlaşıyoruz aradan 1, 5 ay geçti bu şekilde. akşam kapkaranlık evine bıraktım girerken işin yoksa parkta oturalım biraz dedim hemen olur dedi. koskoca parkta iki kişi yanyana oturuyoruz birden senden hoşlanıyorum dedim anında "arkadaş olduğumuzu düşünüyordum" dedi yerle bir oldum. ne arkadaşı her gün mesajlaş cafeye sinemaya git koskoca parkta tek başına yanımda otur daha 1,5 aydır tanıdığın adamın, sonra arkadaşmış cartmış curtmuş neyse sonuç kötü yani ama hayat bu belli olmaz
akabinde gelen zihnen ve ruhen ve hatta bedenen s*kilmişlik hissine rağmen uyulması gereken kurallar çok basittir;
kural 1- hiç birşey olmamış gibi davran, kural 2- kural 1'i asla aklından çıkarma, kural 3- kural 2'yi bir daha oku.
öncelikle kadınların anlık psikolojik tırmanıma geçtikleri unutulmamalıdır. demek istediğim bir halleri diğer hallerini tutmayabilir. işte iyi bir halinde size'' yeşil ışık yaktı'' diye tabir edilen güveni vermiş olabilir. aslında bağyanında bundan haberi yoktur. erkekler, her türlü yaklaşımı '' bana bitiyor'' şeklinde algıladığı için normaldir aslında bu durum. tamam sizler playboy değilsiniz ve bilemezsiniz, yanıldınız ve açıldınız bağyan kişiye. o da red cevabı vererek bozdu sizi. peki bundan sonra ne yapmalı?
evet efendim, öncelikle 1-0 yeniksiniz. eğer kız sizi reddettiyse sizin hakkınızda olumlu bir görüş beslemiyordur.arayı yapmak için tabi ki arkadaşlarına yakın olmalısınız. sizlerde bilirsiniz ki kadınlar, arkadaşlarının sözüne çok önem verirler. arkadaşlarının onayını almak beraberlik için atak yapmaktır. ortak arkadaşların vasıtasıyla beraber oyun kafe tarzı bir yere gitmek makbuldür. bu evrede kesinlikle kıza salça olmayınız. henüz sizi tanıma aşamasında. onunla ilgilenin, kesinlikle gurur yapıp görmemezlikten gelmeyin. unutmayın sevgili arkadaşlar, insanlar birbirlerini göre göre birbirlerine ısınırlar. aşırı görüşmekten dolayıda soğurlar. aralıklı olarak arkadaş çevresinde gezinin. kendinizi kabul ettirmelisiniz. daha bitmedi tabi, bu sadece kızla beraberliği sağlamak içindi. öne geçmek için onun karakter bilgisine ihtiyacınız var. unutma seni reddetti. ya başkası var, ya da gerçekten senden hoşlanmadı. kısacası işin gerçekten zor.
Hayır, olmaz, olamaz, sen bana uygun değilsin, bunu yapamam, bunu yapmam vs. gibi söz anlamlarının cümle içinde kullanılması reddedilmenin en kolay anlatılabileceği anlamdır.
bir okyanus dolusu hoşgörüyle sulandırılmış dozlarının bile insandaki tahrip gücü bir kaç atom bombası büyüklüğündedir. hayatınızın ekseni kayar o derece.