eğer sevginiz reddedilmişse en azından denediğinizi ve hislerinizi hapsetmediğinizi düşünerek rahatlarsınız ama o öküz göğsünüze oturmuştur bir kere. göğsüme öküz oturdu
Ben de reddedildim. Hem de beni seven insan tarafından bir haftada tam dört kere. güvenini kırdım sanırım
Pişman mıyım, hayır. Ondan sonra başkası da olsa hayatımda hala onu seviyor muyum, evet.
insanı belki de ölümlerden sonra en çok dert sahibi yapan eylemdir. konu ne olursa olsun reddedilmek insanın enerjisini alır, psikolojisini bozar, kötü hissettirir hem de çok kötü hissettirir, bu dünyada fazla olduğunu düşündürür ve bunun gibi bir sürü duygunun aynı anda yaşanmasına yol açar. kısacası kötüdür.
iyidir reddedilmek, hint kumaşı olmadığını hatırlatır insana. adeta sümük gibi yapışırsın varoluşun gerçeklerine, o an, tertemiz yüzün binlerce ah olur, kelimeler dökülmez fransız şarabı gibi. kuşlar uçmaz, rüzgar esmez. renkler kişiliksizleşir, telefonlar çalmaz. ve gökyüzüyle barışır insan.
boktan. ama özgüveni tam olana çok da koymaz. herkes kendi kaybeder. hoşlandığı halde reddediyorsa; zavallının biridir. bir zavallıya ihtiyaç yok bu dünyada...
Ardından asla Arabesk, Türk sanat müziği gibi hüzün barındıran parçalar dinlenmemelidir, neşeli ve aşırı hareketli şarkılar dinleyip, heyo ne olmuş reddedilmişsem haha gibi kelime grupları kurarak kendinizi kardırmaya çalışmayın, çünkü bir an geliyor ki, acı öyle bir koyar ki mutlu olmaya çalışırken, şarampole yuvarlanan bir aracın içinde olsaydım da, kurtulma şansım olmayaydı, dersiniz.
dünyanın sonu değil, hiçbir zaman da olmadı. lan doğada bile börtü böcek birbirine siktir çekiyor ki sen gitmiş seni kazanma potansiyeli olan biri tarafından geri çevrilmişsin. senin değil onun kaybıdır. sanki hiçbirşeyin alternatifi yokmuş gibi yaşamamak lazım.
mezuniyet sonrasında yoğun olarak yaşanan durumdur. bugün saydım, iş için başvurduğum 10 yerin tamamından da ret cevabı almışım. alışıyorsun alışmasında da yine de zor geliyor insana. *