benim için de artık gelenek haline gelmiş bir eylemdir. kişide aşırı derecede özgüven eksikliği yapar bu durum . kendinizi günlerce aylarca sorgulamanıza sebep olur neden neden. yakışıklı piç erkeklerin ikişer üçer sevgili yaptıklarını görünce kahrolursunuz. sonra çok geçmeden anlarsınız ki kızlar yakışıklı ve zengin erkeklerden hoşlanıyor.
Reddedilmenin Hemen ardından kızı hiç takmıyor gibi yapar ortamlara akıp kızlarla çok haşir neşir olur ve bunu o kadına hissttirirseniz % 80 90 oranla kadın pişman olmuş biçimde size geri dönecektir.Bunun nedeni kızların piç erkeklerden hoşlanması zor olanın peşinden koşmaları ve acı çekmekten hoşlanmalarıdır.
Edit: tarafımca denenmiş onaylanmıştır. Üstelik giderken dünya ile ay bir araya gelse bile sana dönmüycem diyordu.
üniversite hayatımın özeti. artık ne üniversite kaldı ne de reddedilmek. artık çok eski bir anı hepsi.
ama aklına düşünce için cız ediyor, orası ayrı. neden diye sormanın bi faydası da yok. o yüzden kimseye neden diye sormuyorum. neden dedikçe sorular büyür. geriye kalan saçma sapan yarım yamalak anılar. al ne yaparsan yap. *
sadece 1 kere reddedildim. onun da sevgilisi varmış ya laa. detaylı inceleyip araştırmadan konuşmayın, ama pek koymadı bana çünkü kalbimi kırmadan reddetmişti. sonradan arkadaş olmuştuk ama.
çağımızın erkekleri için sıradan bir vaka.
yaklaşık 18 kere falan reddedildim şu 3 yılda.
diğer kalan 5 kızlada hafiften bi muhabbet başladı ama sevgili aşamasına geçemeden yine sepetlendim.
eskiden basitti, içki alkol sigara yok, işi var temiz çoçuk, işi var çalışıyor.
zıbam bulurdun bir kız evlenirdin helalinden.
şimdi ise anca reddediliyorum. niyetim ciddi olmasına rağmen.
yalnız birde bakıyorsun nerede yavşak, köpek karı parası yiyip sikip atacak tipler var işte onlar hep el üstünde tutulur.
velasıl kelam, alışıyorum ama pes etmek yok. reddedile reddedile yolumuza devam edicez ya da oturup ağlayacağız. 1. seçenek daha makul.
başıma gelmeyen olaydır. zaten 3-4 kez çıktım biriyle sadece adının konması lazımdı.
nadir de olsa reddedilen kişiden hoşlanmaya başlamak diye bir durum vardır ya kendim yaşamasam da tanık olmuşluğum vardır, allah kimsenin başına vermesin.
herkesin reddetme hakkı olduğunu bilerek düşünsen de, yüzyüze görüşmenin farklı bir intiba olduğunu bilsen de, ilk görüşmeden sonra kibarca reddedilmek dahi insana koyan durum. o an, beni anlamadı, ya da beğenmedi ama, şu duruşumu, konuşmamı, tipimi vs beğenecek biri illa ki var şu hayatta, ama o karşıma çıkarmı ki diye strese girersin. ya da işte birinden red yiyince. yoksa o tip beğendiğin başka bir karşı cinste, seni reddecekmiydi diye düşünür tribe girersin. öz güven sorunu yaşayanlar için daha berbat durum bu. reddedilmek için bile harekete geçmek gerekir derim hep ama, insan bir şeyler hissettiği birine karşı, reddedilmek için açılmıyor sonuçta. beklentileri düşük tutmakta bir halta yaramıyor artık. bu tip konularda insan artık başarılı bir adım istiyor.