söylememek söylemekten büyük pişmanlık sebebidir..
söyleyenin bir yüzü kara söylemeyen zencidir, dedirten durumdur..
kişi kendini reddetmediği sürece ne yazar hayır diyen karşı cins!(bunu hermafroditlik olarak yorumlamayın bak!:) )
hoşlanılan kişiye açılmayı engelleyen en büyük etmen. kişi reddedilmesi halinde rezil olacağını, zaten utandığı insanlardan bu sefer daha da utanacağını düşünür.
tabii saçmalıktır. kim reddedilmemiş ki bu dünyada. çok takmamak lazım reddedilmeyi.
ama gel bir de bana sorrr...
Beklentiği ne kadar yüksek tutar ise insan bu korku onunla orantılı olarak artıyor. Bu konuda herkes hemfikir sanırım. Düşük beklenti büyük kazanç getirir düsturundan yola çıkarsa korku kalmadığı gibi red cevabıda gelmeyecektir. Yine mi geldi, sana karı mı yok hafız.
eger insanlar olumsuz duygularin evrensel oldugunu, reddedilme kaygilarinin herkes tarafindan yasanmakta oldugunu ve bunun yalnizca yogunluk derecesinin önemli oldugunu bilebilselerdi, bu tur duygularin uzerini fazlaca kapatmaz ve gereksiz bir suclulugu da yasamazlardi.
ne var ki, cogu insan boyle duygulari yalniz kendisinin yasadigi sanisindadir.
"o reddetmeden ben reddedeyim" kaygisi sonucu yalniz kalan insanlarin sayisi o kadar coktur ki...