reddedikten sonra çeşitli yollarla içinde bulunduğunuz rezil durumdan çıkma çabalarıdır. şöyle bi msn konuşmamı aktarayım, yıllar oldu tabi. reddedilen benim bu arada.
+ben
-o
+yaa ilker, ben seni seviyorum, ne düşündüğün umrumda değil, söylemek istedim
-ama benim sevgilim var istanbul'da; şeyma. sen de biliyosun.
+..oh be yaptım, becerdim! arkadaşımla iddiaya girdik te, sen kimseye bunu diyemezsin dedi, dedim ben de. eheheh, neyse baybay.
ya da sadece ben toparladığımı zannediyodum, cevap gelmedi zira.
kurtarmaya çalışılır sadece. karşınızdakine onu sevdiginizi açıkça belli ettikten sonra geri dönüşü yoktur, isterseniz arkadaşla iddiaya girdik deyin, sarhostum, bosluktaydım deyin. en iyisi kabullenip daha fazla uzatmamaktır, diger türlüsü daha rahatsız edici olur.
ha bir de, zamanında biz yapamayız deyip reddettigim kıza asık olmam ve sonra onun beni reddetmesi vardır ki buna söylenecek söz bulamıyor insan. reddedilen kızdan korkmak lazım.
kaldırımdan inerken takılma, ayağın ayağa çarpması vs. durumlardan kaynaklı sendelemelerden ötürü düşer gibi olup; götü kurtarmak için hızlanıp, koşar gibi yaparak aslında bir sıkıntı yok adımlarımı hızlandırmak, koşar adım gitmek üzereydim izlenimi vermek gibi bir şeydir.
yeni bir rol üzerinde çalışıyordum yardımınız için teşekkürler, bu arada çekilecek bir filmde oynamak ister miydiniz ? diyip negatif durumu pozitif hale bile getirilebilir. (bkz: counterattack)
yedirememektir. oysa ortada karizma falan yoktur zaten. kişinin ağırına girmiştir. "evet" cevabını bekleyen ego hasar görmüştür. kişi bunu bazen karşındakine yansıtır. işte o zaman iyice değeri düşer. ne karizma kalır, ne gurur.
