maçı belki penaltılara kadar götürmüş erkektir ama ağlama olayı ile penaltı atışlarının hiç birini atamadığı gibi 5ini de yemiştir. düşün normalde 3 tane atamasa ve yese atılanları maç biter ama bu atamıyor üstüne de 5 tane yiyor. en azından bunda başarılı.
dengesiz bir ilişkinin temelini attığının farkında olmayan erkektir muhtemel ki. ve insan ilişkilerinde "denge" dediğimiz hayati unsur en ufak bir şekilde baştan yanlış kurulmuşsa sonrasında da benzer sıkıntıları doğuracaktır.
çünkü taraflar bir noktadan sonra birbirlerini daha keskin şekilde sorgulamaya "ben onun için" ve "o benim için" adlı tuğlalardan düşün duvarları örmeye başlayacaklardır.
dolayısı ile ilişkinin en başında daha irade, istek ve özveri anlamında bir sıkıntı oluşacak olursa. daha sonra da boku çıkacaktır. hayır, kastettiğim hep aynı dengesizlikte gidecek olması değil.
misal çok haşin bir örnektir bana göre, ilişkinin başlarında er kişi sürekli arayıp sorar, ilgisini eksik etmez ve hatta telefona cevap verilmediğinde gerilir vesaire ama ilişkinin ilerleyen yıllarında aynı er kişi telefonu çaldığında "işi olduğu için" o telefona bakmayabilir, eskisi kadar ilgisini odaklamayabilir ve bu sefer de ilişkide tersine bir dengesizlik baş gösterir.
ve bütün örnekler benim için bu sonuca ulaşmakta olup bunevi ilişkilerin sonu felakete sürüklenmektedir, yol yakınken dönülmesinde ve fazla zorlamamakta fayda vardır.
bir ilişkiyi başlatan veya bitiren şey denge olmayabilir ama bir ilişkiyi yürütebilecek yegâne şey dengedir.
daha uzun yazacağım bu konu üzerine bir ara ama şimdi çok yorgun ve fazlaca uykusuzum.
Kızın gözünde daha fazla ezik görünecektir. Aslında umursamadan yoluna devam etse kızın ilgisini daha çok çeker belki.. insanlar, genel olarak, kendilerine acı çektiren insanlara aşık olur.. saçma ama gerçek.