Iki dünya bir araya gelse unutmaz. Lan reddetmiş düşünsene. . Böyle bi ego yok.
Isterse dünyanın en çirkin adamı olsun. Yanındaki pelinsu ya adamı gördükleri her yerde bak bu bana aşıktı ama ben yüz vermedim hihihi geyiği yapacak falan böyle.
genellemeleri sevmem ama tüm kadınlarını doğaları gereği yedekleyici oldukları ön kabulüyla unutmayacaklarını düşünüyorum. basitçe iki nedenden unutmazlar
1) reddedilen her zaman açık kapıdır, acil durumlarda dönülebilirdir ve hazır kıta bekleyen bir yedek hayatın her kötü anında işlevseldir.
2) reddetmek ilk başta bıçak sırtı bir durum olsa da reddedilen birisinin varlığı, eğer kızımızın reddettiğine ilişkin bir beklentisi yoksa, özgüven artırıcı bir faktör olarak beyin loblarında saklanır. reddedilen çok sık aralıklarla olmasa da takip edilir, reddedilen uzun vadede başarılı işler yaparsa, kızımızın tevazu durumuna göre bu ortamlarda üstü kapalı ya da açık dillendirilir. reddedilen vasata bağlar ya da açıkça başarısız olursa durumu daha az kullanılmakla birlikte reddedilenler listesinde bir rakam olmaya devam eder ama bu durumda da ilkine göre daha az olsa da işlevseldir reddedilenin varlığı
cevap bile vermeyerek reddettiyse unutmak ne kelime hafızasında yer bile tutamazsın.
ama açıklama yaptıysa ve ciddi ciddi açıklamaysa bu hani o "şuan sevgiili düşünmüyorum, yok ben seni üzerim, tarzı değil harbi açıklamalardan bahsediyorum. harbi açıklama yaparak reddettiğim hiç bir erkeği unutmadım. hatta sevgilileri olduğunu görünce kendi kendime üzüldüm. yani bu işler belli olmaz.
gece gece kafaya takılan sorudur. reddetmek; sevmemek ve istememek ise unutur diye düşünebiliriz. öyle değil aslında biliyor musunuz? sevmişsen, ve bu sebepten acı çekmişsen o bunu unutmaz. akılları sevmeye değil unutmamaya kurulmuş. olması gerektiği gibi. reddettiği adamın duygusal ivmesini bu şekilde öteler. ya da benim septikliğim. bilmiyorum. fakat bu sorunun cevabını merak ediyorum. acaba unuttu mu, yoksa hala aklında bi yerde adım durur mu? öyle ya ters psikoloji, reddettiği adamın omzuna başını yasladığını hayal etmiş midir hiç? elini tutuşunu, yürüyüşünü, içtenliğini, onu sevişini hiç mi düşünmemiştir? hep merak ettim, ederim. onun coğrafyasında neredeyim? çünkü hiç cevap vermedi...