dünyanın en saçma sorusu. tabi ki koşmamalı. yüzlerce kız elde edebilirsin. ama belirli bir kızı elde edemezsin. belli bir kızda ısrar ediyorsan malsındır.
her kız maldır. öncelikle bunu kabul edin. vajinası olması haricinde bişey beceremeyen mal yaratıklar. ama kızlarla vakit geçirmek hoşumuza gidiyor. o zaman kızın kim olduğu önemli değil kız olması önemli.
teklif edilen kızın peşinden koşarak yoksunluk hissi verrirsin. kızlar sa yoksunluk hissi veren erkeklerden fersah fersah uzaklaşırlar. reddettiyse reddetti. hem de reddetme sebebi geri dönülebilir cinsten de değil. sen hipnozda olduğun için mal gibi düşünebiliyor olabilirsin ama. her kız sana aynı hisleti yaşatır. o sebeple belli bir kıza değil, otobüstei yoldaki kantindeki bir kıza yürümelisin.
tecrübelerime dayanarak söylüyorum hiçde koşma gerek yok. Sen teklifini ettin mi ettin kabul etmediyse kısmetin degildir. Bir dunya kiz var memlekette. Sana oyle gelmiyor ama ondan daha iyisi daha iyi anlasabilecegin biri var. Ama sen ona odaklanirsan daha iyisinden mahrum olursun. Mallığın alemi yok kardeşim. Anlastigin kisiye denk gelince. Sonra iyiki kabul etmemis diyeceksin.
önemli olan peşinden koşmaya değip değmeyeceğine karar vermek. 1,5 yıllık mutlu ilişkime 1 ay reddedilerek başlamıştım. sonuç: hepsi gibi o da bitti tabi.
Kadın erkek ilişkileri denge meselesi olmasa koş kardeşim dicem ama işte ne duygularınız samimi ne davranışlarınız, e samimiyet yokken ortada, dengeyi sağlamak için rol yapman lazım. Gerçekten seviyorsan bu soruyu soramazsın bile zaten. Koşma o yüzden, egon sarsılır üzülürsün, cirkinlesirsin.
