Şu şarkısıyla an itibariyle beni ağlatan gruptur. 7mayısta Ankaradaki konserlerine gitme planım son anda iptal olmuştur. içimde uktedir canlı dinleyememek. https://www.youtube.com/watch?v=WdKA9Fg0ddU
21 gibi bir konsept albüm yapmislardir ki bana göre icerik, söz ve müzikal kalite olarak esi benzeri yoktur.
henüz redd dinlememislere redd'i anlatin, dinletin; dünyanin öbür ucundaki insanin bile kulaklarinda olsun, su an yoluna 3 kisi devam eden ancak bana göre gönlümdeki 4 güzel insan.
her ne kadar 5 kişiden 3 kişiye insede,hala çatır çatır müzik yapan türk rock grubu.duru kardeşler iyi taşıyor grubu yıllardır.son 2 yılda 2 kere konserlerine gittim.birinde 5 li birinde 3 lü lerdi.ikisinde de gayet iyi bir performans sergilediler.3 kişilik halleri daha soft,daha duygu yüklü modda takılıyor.
2011'deki bon jovi istanbul konserine ön grup olarak çıkmış "arkadaşlar biz de sizin gibi bon jovi'yi dinlemeye geldik, o gelene kadar biraz eğlenelim" diyerek tevazu göstermiş iyi bir grup.
cok zaman önce youtube yeni acilmisti zannediyorum söyle kisa ve öz bir yorum görmüstüm bir redd sarkisinin altinda:
"redd türkiye'nin en iyi rock grubudur" diye
belki size su an cok iddiali bir cümle olarak gelecek ama bazen; aklimiza ilk gelen, basit yapilarla kurdugumuz cümleler gercegin tam da kendisini yansitabiliyor.
bir zamanlar nefret ederdim ama bir kez daha anladım ki şarkıları anlamak için bir ruha sahip olmak gerekiyormuş, sevmenin ne demek olduğunu öğrenebilmek. bana sevmeyi öğretip şarkıların anlam kazanmasını sağladığın için teşekkürler sana ey eski sevgili.
şu röportajdan da anlaşılacağı üzere, dağılma durumunun olmadığı grup. http://www.radikal.com.tr...deki_yoko_ono_kim-1213681
5 kişilik gruptan 2 kişi ayrılmış, geriye 3 kişi kalmıştır, durum budur. * bir de 2+2=5 var ama şu aralar hiç radiohead dinleyesim olmadığından o konuya girmiyorum, zaten konumuzla alakası da yok.
çatırdayarak ayrılma kararı almış grup. hatipoğlu kardeşlerin söylediği grubun isminin devam etmesinin kendilerine haksızlık olacağı yorumuna yüzde yüz katılıyorum. zira grup sadece göz önünde olan duru kardeşlere ait bir grup değildi. kuruluşundaki çekirdek kadroda hepsinin olduğunu düşünürsek bu tarz bir anlaşmazlıkta grubun isminin devam etmemesi gerekliliği aşikar. grubun kuruluşuna, yüzde ellisine, hisse pay oranlarına falan hiç girmeyip vaziyeti ego savaşına dökmenin manası yok. zira duru kardeşlerin biz redd'le devam ederiz mantığı da işgüzarlık aslında.
aklıma düş sokağı sakinleri'nin iki elemanının ayrıldıktan sonra birisinin o isimle albüm yapmaya devam etmesi geliyor. dağıldıktan sonra dahi bir albüm o isimle yapılmıştı. fakat daha sonra murat çelik bu vaziyetten rahatsızlığını dile getirdi. ve yılmazyıldırım düş sokağı sakinleri ismini ''cennet'' albümü dışında kullanamadı. daha sonra tasvip etmediğim şekilde durumu hayli spesifikleştirerek, şahsileştirerek ''düş sokağı'' kısmıyla albümler yayınladı. bildiğim kadarıyla düş sokağı kalıbını kuruluş aşamasında ortaya o atmıştı çünkü. çelik'te sakinleri kelimesiyle ismi tamamlamış ve tamlama yaratmıştı. yani kıssadan hisse bu işler de iki tarafında gönlünün olması mühim. çünkü birlikte kurulmuş bir grup.
son sözüm doğan duru'ya. izlediğim son konserinde burnundan kıl aldırmadın hocam. sendeki kapris pink floyd elemanlarında dahi yok. dünya da nice baba müzisiyen de veya sanatçı da sendeki o olağanüstü kendine güven ve kibir yok. yani ayrılık kararının ve kutuplaşmanın altında dizginlenemeyen egoların olduğunu düşünüyorum. güneş duru için bu yorumu çokta yapamam fakat doğan duru'nun dünyayı ben yarattım tavrı iticiydi artık.
1996'dan bu zamana redd adı altında değişmeyen dörtlü olarak beraber müzik yaptığımız, birlikte yedi albüm yayınladığımız doğan duru, güneş duru ve gruba son albümde katılmış olan berke özgümüş ile son zamanlarda artan anlaşmazlıklar ve çözümsüzlükler sebebiyle karşılıklı olarak yollarımıza ayrı devam etme kararı aldık. ancak karşılıklı alınmış bu karara rağmen diğer arkadaşlarımızın kendi müzikal kariyerlerini bizden bağımsız redd ismiyle devam ettirmek istediklerini öğrendik.
redd'i kuran ve bugüne taşıyan dörtlü olarak ikiye ayrılmamız sonucunda; bundan sonra oluşacak tüm müzikal birliktelik ve projelerin "redd" olarak adlandırılmasının hem bize hem de redd'i seven ve dinleyenlere haksızlık olduğunu düşünüyoruz. biz bu aşamadan sonra bu ismi kullanmayı doğru bulmuyoruz ve kendi adımıza artık pratikte redd olmayan bu birlikteliklerde, bunun grubun mirasından nemalanmaya çalışmak ve dinleyiciyi yanıltmaktan öteye geçemeyeceğini biliyoruz.
yollarımızı ayırdığımız grup arkadaşlarımızın yeni bir isim ve ekiple oluşturacağı her türlü projeyi içtenlikle destekliyoruz. ancak büyük emek harcadığımız bu grubun usulen devam ettirilmesi fikrine maalesef gönlümüz elvermiyor.
geçen 10 yılda redd gibi sağlam bir duruş sergilemiş bir grubun saygın ve kendine yakışır biçimde dağıldığının ilan edilmesinin gerektiğine inanıyoruz.
bundan sonraki süreçte grubun yarısını oluşturarak sahip olduğumuz hukuki haklarla redd ismi ile yapılacak tüm organizasyon, albüm ve diğer faaliyetler için de yasal bir süreç izleyeceğimizi belirtmek isteriz.
ilk albümümüzden bu yana bizi dinleyen ve destek veren herkese teşekkür ederiz.
berke hatipoğlu - ilke hatipoğlu"
şeklinde bir açıklaması var ikililerden birinin.
zamanında şu videoda güneş'in bahsettiği kriz konuları, zaten grup içindeki kutuplaşmalara dair sinyaller veriyordu.
dağılmasıyla beni de dağıtan grup. 2 taraf arasında o haklı bu haksız muhabbetine girmek biz dinleyiciler için anlamsız fakat bunca yıl onları destekleyen, onlarla beraber yürüyen hayranları olarak tatmin edici bir açıklama beklemek hakkımız. zira çok fazla cevapsız soru var. yakın zaman için açıklanmış bir konser programı var ama konserlerin olup olmayacağı, olursa kimlerin çıkacağı halen belirsiz. fakat doğan duru böyle düşünmüyor olacak ki twitterda açıklama isteyenleri, yorum yapanları geveze ve artist ilan etti hemen. bu tavırdan anladığım doğan duru, güneş duru ve berke özgümüş\'ün bize mesajı: \"siz kafa yormayın isim redd kalırsa zaten sike sike dinleyeceksiniz\".
redd ismi konusuna gelecek olursak hatipoğlu kardeşlerin açıklaması ilk bakışta gayet mantıklı fakat karşı tarafı dinlemeden yorum yapmak nahoş. umarım her iki taraf da aynı başarı ve duruşu sürdürerek yoluna devam eder. biz gevezeler de dinleriz yine.
grupların bir nevî kaderidir eleman değişiklikleri. biri gruptan ayrılır, yerine başkası gelir. bazen birkaç kişi ayrılır, yerlerini yeni elemanlara bırakırlar. müziği yakından ya da az çok takip eden bir dinleyici bile bilir bunu, müzisyenler bir kenara. yukarıda kaynak olarak gösterdiğim açıklamada ise ters olan bir durum var. yani, biz yoksak redd diye bir şey yoktur, bu dörtlünün/beşlinin dışındaki isimlerle redd adı altında devam edilmemelidir, gibi bir yaklaşım mevcut. bunun grubun mirasından nemalanmaya çalışmak ve dinleyiciyi yanıltmaktan öteye geçemeyeceğini biliyoruz cümlesi can alıcı. zira duru kardeşler "nemalanmaya çalışmak" gibi bir yakıştırmayı hak etmiyorlar bence. dinleyiciyi yanıltmak gibi saçma sapan bir şey yapacaklarını da sanmıyorum duruların. tamam, duru kardeşler gerçekten zor adamlar; okuduğum, izlediğim kadarıyla böyle. ama ortada 4 kişinin kurduğu kalbur üstü bir grup var, vardı, redd. ve bu insanlar 1996dan bu güne kadar bir şekilde bir arada kalabilmiş ve harika eserler üretmişler. sırf bunların hatrına bile bu tarz tabirleri kendilerine saklamalıydı bu açıklamayı yazanlar. iki kişinin gruptan ayrılmış olması, redd öldürülmelidir sonucunu çıkaramaz benim fikrimce. başka bir isim altında devam edilsin deniyor. patentini mi aldınız ismin? neyin muhafazakarlığı bu? ya da iktidar mücadelesi? hatipoğlu kardeşlere soruyorum. ayrıca doğan ve güneş'ten henüz bir açıklama gelmemiş olması da garip.
kadrosunda doğan duru ve güneş duru oldukça redd benim için redddir. berke ve ilkenin grupta yer alması (ki ikisini de müzisyen kimlikleriyle beğeniyor ve takdir ediyorum) ya da yerlerini başkalarının alması çok fazla önem arz etmiyor benim için.
iki tarafı da birbirlerinden bağımsız olarak müzik piyasasında görmeye ve dinlemeye devam edeceğiz belki. sonuçta kim kendini nasıl iyi ve verimli hissediyorsa öyle yapmalıdır, burada problem yok. problem; yol ayrımında sarf edilen tamiri zor, belki de imkansız, yıkıcı cümleler ve yapılan eylemlerde oluyor genellikle.
çoğumuzun bildiği gibi; güzel şeyleri var etmek genellikle zor iken, yok etmek son derece kolaydır.
