Mükemmel Boşluk'ta artık sipariş vakti gelmişse eğer, buralar entry dolacak demektir. eh albümden entrylerin ilki benden olsun madem;
Redd yenilenmiş, gençleşmiş bir soundla çıktı karşımıza...
Sözlerin vuruculuğu sabitliğinde çok da şık, çok da dinlenesi olmuş....
Evir çevir dinleyeceğimiz bir albüm, sektöre yine öncü bir sound daha geldi Redd'den; Mükemmel Boşluk
Tuttu bu nasılsa diye aynı renkte ve aynı tarzda kalan yenilenmeyenlere selam çakan albüme bu başlıkta daha çok yer veririz. Bu daha başlangıç...
gruptaki eksikliklerin son albümlerinde * bariz şekilde hissedildiği grup.
diğer işleriyle karşılaştırınca mükemmel boşluk albümü tek kelimeyle "vasat" olmuş. aksini iddia eden varsa bunu sadece önceki albümlere olan hayranlığından söylüyordur.
Gelmiş geçmiş en ağır şarkıyı yazmış mükemmel gruptur.
(bkz: nefes bile almadan)
Bu şarkıyı sadece deliler gibi aşık olduğumu düşündüğüm insanla paylaştım, olur da eğer bir gün bu şarkıyı yeniden biriyle paylaşırsam, çok büyük ihtimalle o insanla evlenirim...
Eski sarkilarini aratan ve hala dinleten gruptur. Turkiyenin rhcp versiyonu diyebiliriz bence bu grup hakettigi degeri gormedi kaliteli muzik yapiyorlar. Sebnem ferhala yaptiklari her neyse dueti bir cok ask acisina tuz basicidir.
redd'in boşver isimli şarkısı için bişeyler söylemek istiyorum.
aslında çok ağır bir şarkı. yani gerçekten ağır. bana öyle geliyor ki; uzun, mükemmel ama bir o kadar da zor bir ilişkiden çıkmış bir kız anlatılıyor bu şarkıda. bu zor ilişkinin bitişi kıza sahte bir rahatlık vermiş belli ki. ve biraz da yalnızlığı hissetmemek için kaçılan bir beden gerektirmiş. * fakat, sözde yalnızlıktan kaçmak için kullanılan oğlanın ağzından yazılmış bu şarkı. kızın, masadaki eski hediyelerin kutularını atmaya kıyamaması, sevişmek için içkiye ihtiyaç duyması, kızın deliler gibi utanıyor olması fakat buna rağmen durmayıp erkeği öpmesi, yalnız uyumak istememesi.. çok ağır bir şarkı değil mi?
dönem dönem dinleyesimin geldiği, ters cevaplara karşı üretilmiş şarkıların grubu.
her neyse şarkısı için de birkaç cümlem var:
her neyse kalıbını hiçbir zaman kullanmadığım hissine kapılıyorum bu şarkıyı ne zaman dinlesem ve nedense üzüyor beni bu durum.
biraz dargın bir sesle "biraz gevşetebilsem göğüs kafesini" diye başlıyor şarkı ve benimki ezilmeye başlıyor içerde.
biraz çaresiz ve hayli yorgun bir sesle "bir şiir olamadım, kafiyene uyamadım" dendiğinde ise eskiden beraber okunan bütün şiirler geliyor akla.
falan filan , dünya , hala aşk var mı , mutlu olmak için adlı kaliteli şarkılarıyla bundan yaklaşık 10 sene evvel çıkış yapmış grup. yine güzel şarkıları var. iyi müzik yapanlar değer görmüyor ki zaten.
Dinlerken söylemeye çalışınca lama gibi ses çıkarabileceğiniz şarkıları vardır. O sesi nasıl çıkıyorsun kurban olduğum? Hayır yani söylemeyince ben, söyleyince beni dinleyen herkes acı çekiyor. Yazık değil mi bu insanlara?