senaryosunun %70'ini tüm oyunun ise %55'ini bitirdim, söylenecek çok şey vardır ama açık dünyada gezerken karşınıza çıkan olayların randomluğu inanılmaz. Bu rastgele olayların çok çok az tekrarlanıyor olabilmesi muazzam. En sevdiğim detay bu oldu dostlar.
Oyun oynamayı seviyorsanız, tarzınız değilse bile teknolojiye ilginizden dolayı bile bir el atın bakın.
ilk oyundaki gibi bir dlc çıkarması dört gözle beklenen oyun. Ama ilk oyun yine pc'ye gelmediği için bunun da ps4 platformu ile sınırlı kalacağını düşünüyorum.
sistem gereksinimleri hakkında bu işin erbabı yazar kardeşlerime sormak istediğim sorularım var. Bir meşaz bekliyorum bu arkadaşlardan.
T:2018 Aralık ayında piyasaya sürülen rockstar Games şaheseri.
ps4 de kurduğum fakat çok az oynamadığım oyundur, kötü günler için sakladım, sanırım bu ocak-şubat ayında başlayacağım. ilk izlenimlerim harikaydı, tren soygunu bölümüne kadar gelip bırakmıştım, kötü olduğundan değil yıllanması için bırakılan şarap misali özel anlar için beklemede.
Bu oyunu oynadığınız anda biraz zaman sonra kafayı yiyebilirsiniz. Her detay var çünkü. Binbir zahmetle kastığınız para, silah, yiyecek atınız ölünce bir anda yok olabiliyor. sonra sil baştan gene kasacaksınız anlamına geliyor. Birisini haksız yere öldürünce şerefiniz eksilere inip herkes sizden nefret ediyor ve barındırmıyorlar kasabalarında. Açlık var beslenmezseniz ölüyorsunuz. Vahşi hayvan saldırıları cabası.
Oyun yavaş yavaş Türkçe oluyor. Bizim tercümanlar sabahlıyorlar resmen. Oyun hayli büyük olunca sadece %22 si bitmiş. Türkçe olunca gidip almayı düşünüyorum. Rock star grafiklerde gene döktürmüş.
Şu ana kadar grafiklerin şaha kalkmış oyunudur. Her ayrıntı var ama mesafelerin uzak olması ve atın tam manasıyla hızlı hareket etmemesi işleri zorlaştırıyor bencede.
At binmekten,tırıs tırıs gezmekten bıktıran; amaçsız,gereksiz bir oyundur. Bazı oyunları sildikten sonra vicdan yaparım, acaba biraz daha şans versey miydin derim normalde. Bu oyunda öyle olmadı hatta rahatlamış hissettim.
bugüne kadar oynadığım en iyi oyundur. böyle bir hikaye anlatımı olamaz. senaryo yazmakta en iyi firmalardan biri olan rockstar'ın bu oyunla bu kıstasta bir standart belirlemiş olması pek de sürpriz olmaz benim için.
oyun daha önce hiç görmediğim bir karakter derinliğine sahip. sadece baş karakter değil. işte bu da diğer oyunlardan ayıran özelliği. tüm yan karakterler dopdolu. sadie adler gibi bir karakter var ki, ondaki karakter gelişimini bugün çoğu serili filmlerde göremiyoruz.
yukarıda bazı yorumları okudum. genelde insanların düşüncesine pek bir şey demem. sonuçta herkesin kendi fikri olması ve bunu söylüyor olması güzel ve ferahlatıcı bir şeydir fakat bu oyuna "at binmekten, tırıs tırıs gezmekten" ibaret sanan, "karakterin ağır hareket etmesinden" dert yanan insanların tamamen oyunu şuursuz bir şekilde oynadığını düşünüyorum. elinizin altında bir baş yapıt vardı ve siz onun farkına varamamışsınız. umarım bu yazdıklarımı okur tekrar başlarsınız. ve unutmayın, her oyunu başka oyunların gölgesinden çıkarak yarattıkları atmosferin içinde yapımcıların size vermek istedikleri mesajın farkındalığı ile oynayın.
Halen kırılamamış olan oyundur. rdr2 gibi aylardır hunharca beklenen bir oyunun 130 gün boyunca kırılamaması bir mucize. Yazılım sektöründe daima kötülerin kazandığı bilinen bir gerçekti. Ancak bu sefer devran dönecek gibi duruyor. Bu oyun kırılamayan ilk oyun olma ünvanını kazanabilir.
Xbox Game pass’a geldi geleli beleşe oynuyorum. Çok geniş çaplı zevkli bir oyun. 20 gündür oynuyorum daha online moda giriş yapmadım story modundan. Okeyyy girl!
Bir PS 4 üm olsaydı bende alırdım almasına da her şey ingilizce. Oynasam bile zevk alamam ki. Hadi bir Türkçe altyazı olsa neyse oyun içi kitap açıklamalar var görev bölümleri var. Hiçbir şey anlamam.
herkes oyuna deli olmuş ama bitek ben mi vasat buluyorum bilmiyorum. nedenide şu ps4'te oynuyorum oyunu oyunda dünyayla iletişim falan harika bitmek bilmeyen diyaloglar gerçekçilik, açlık, at evcilleştirme falan güzel dünyası fakat şu var: auto aim sistemi. oyunda free aimde var ama sensivitysi berbat. free aim açayımda oyunda bi zorluk ve beceri olsun diyorsunuz. bi adamı vurana kadar atla karayı seçiyorsunuz çünkü en üst seviyede bile çok ağır. karşınıza 3-4 kişi gelince sıçıp batırıyorsunuz her türlü atın üstündeyken zaten kesin ölüyorsunuz hem atı sürüp hemde kanser olup nişan alamıyarak. sizde mecbur auto aime geçiyorsunuz zaten oyunda auto aimle başlıyor. rockstar biliyor ki böyle başlatıyor free aimde sıçıp batırdığını. auto aimide zayıflatsanızda bi işe yaramıyor gene güçlü. fort basıyorum 8 tane adamı 1 dakikada rahat vuruyorum oyun aşırı kolaylaşıyor. yani rockstar benzinsiz bir tank yapmış gibi oyunun dünyası süper ama nişan sistemi berbat.
bi daha sırf bu sebepten rockstar oyunu almayacağım.
arthur morganın; acısını, pişmanlıklarını, korkularını, umutsuzluğunu, merhametini senaryoya o kadar iyi yedirmişler ki en başında ya ne kadar moron adam bu dediğiniz karakterle bir süre sonra resmen bütünleşiyorsunuz, sakin bir yere kamp kurup mükemmel manzarayı seyrederek karşılıklı iki tek atıp dertleştiğiniz bile oluyor.* https://www.youtube.com/watch?v=YdW5-uJqCVY
ilk oyununu hiçbir zaman oynamamış, videolarını izlememiş hep ön yargıyla sıkıcı bir oyun gibi görmüştüm. ikinci oyunu oynadım bitirdim ve şimdi keşke 1. Oyununu da oynayabilsem diye yırtınıyorum ama ps3 ve xbox'um yok herifler pc'ye de çıkarmamış neden bilinmez.
Bu oyun varken god of war'ı seçenin de last of us ile karşılaştıranın da aklı yoktur.
Rockstar adeta oyun endüstrisine "biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu." Demiş.
Yer yer can sıkan, yer yer güldüren, yer yer çok üzen (dostlarımızın ölümleri hosea, lenny, kieran, molly, sean, baloncu arturo, atımız ve sayamadığım oncası) harika hikayeli bir oyun.
Hele hele geminin alabora olmasından sonra bir adaya düştüğümüz bölüm favorimdir. Bir direnişin bir anda savaş gemileriyle, sömürgeci askerlerle gerçek bir savaşa dönmesine acayip bayılmıştım.
Birbirine düşman iki ailenin içinde birbirinden hoşlanan gençlere mektup taşımak daha sonra ikisini de önce trenle sonra bir at arabasıyla kaçırıp bırakmak çok güzeldi.
Arthur ile marry'nin halen daha birbirlerine karşı bir şey hissetmeleri ama dillerinin söyleyememesi.
Abigail'in john'a trip atıp bizi terketmesi kadın dırdırı çekmemiz üstüne çocuk ile ilgilenmemiz.
Boş araziden ilk kez sanayi kentine geçiş, amerika'nın değişimi falan çok iyi be abi.
Adamlar her yönden her duyguyu yaşatmış. Yapılacak, görülecek onlarca aktivite var.
