Take 2 Games'in yapmakta olduğu ve Rockstar Games tarafından dağıtılacak "vahşi batı" oyunu. Şahane bir oyun olacak gibi gözükmekte. Yalnızca playstation 3 ve xbox 360 için çıkacak olması üzücü.
detaylar üzerinde kafa yormanın bir oyunu ne kadar güzelleştireceğinin örneğidir.
--spoiler--
* batan güneşe karşı atımı sürerken karşıma çıkan bir elemanın, 'hele bir gel' şeklinde beni attan indirişi, uzaklaştırması, sonra son hızla atımı alıp kaçması,
* şehirde önümü kesip posta koyan silahşör bozuntusunu, düelloda yendikten sonra arkasından topukları kıçına değerken kaçışını izlemek,
* yolda atını parkedip, kenara işerken, durup kendisine baktığınızda, adamın ne var lan bakışı ve hareketi,
* kurtların sürü halinde saldırıp, iki tanesini indirince direk topuklamaları,
vs..
--spoiler--
eğer vaktiniz varsa ve bunu oyun oynayarak geçirmeyi planlıyorsanız kesinlikle denenmesi tavsiye edilir. oyunun multiplayer seçeneği ise apayrı bir zevktir. ayrı bir entry konusudur.
oynarken insana sanki vahşi batıda yaşıyormuş hissini çok iyi veren mükemmel oyun. hikayesi de orjinaldir ki sıkı bir oyuncu olarak sıklıkla gözlemlediğim bir durum değildir.
oyun hakkında kısa bir özet vermem gerekirse. kısa süre içerisinde hayatımı siken oyun. bir kaç hafta sonra babam ''oğlum ne oldu o alttan bıraktığın bir ders'' diye sorduğu vakit, tek kelime edeceğim, ''red dead redemption babağğ''. ondan sonra babam anlam veremediği bu kelime topluluğu karşısında nasıl tepki verecek, gayri siz düşünün.
eve dönerken evi arayıp: "hanım atımı hazırla geliyorum" dediğim,
altını çizme, üzerine basma ihtimalim olmasa da
ikisini de yaptığımı var sayarak belirtiyorum ki sözlük:
inanılmaz bir oyun!
red kit okuyarak büyümüş
hatta hala red kit okuyarak çocuklaşmaya çalışan ben
ve
benim gibiler için hele
daha da muhteşemleşiyor.
sanırım gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan.
hele ki sony play station'u bataktan kurtaran god of war'u hatırlayıp:
"ulan biz süper mario oynuyormuşuz meğer." deyince insan, bu kanı kendini haklı çıkartıyor.
pc versiyonunu beklemeyi bıraktım, sırf bunun için ps3 parası biriktirmek daha mantıklı diye düşündüm ve param hazır. haftasonu gidip alacağım. kafam rahat! oh ulan sonunda!!!
ps3'ün gücünü gerçekten iyi kullanabilmiş bir oyun. hafif gta' yı andrıyor e nede olsa zaten bir rockstar yapımı. şimdi burada uzun uzun inceleme tadında bir entry de girebilirdim ama ne bileyim, vaktim yok zaten o kadar. bölüm sonu canavarından detaylı incelemesine bakarsanız oyun hakkında net bir fikir sahibi olursunuz.
sandbox oyunlarının kralıdır. detayların oyunudur diyebiliriz. zira oyuna başlarsınız aradan yarım saat geçer içinizden bu şehir yaşıyor ulan dersiniz hakkaten bu şehir yaşıyor beyler bayanlar. oyunu ps3'te bitirdim her konsolu olanlarıda mutlaka oynanması gereken bir oyun diye uyarıyoruz..
- oyunu açtım birkaç ana görev yaptım, daha sonra şehirde dolaşırken poker masası görüp oturdum. masadakilere tek tek kapıyı gösterdikten sonra kazandığım paranın verdiği hazla masadan kalkıp içkimi içip mışıl mışıl uyudum. anlayacağınız bir oturdunmu poker masasından bile kalkamıyor insan öyle bir oyun işte.
- diğer yazarlar bahsetmiş ama bende değinmeden geçmeyeceğim. atımla gidiyorum yavaştan yavaştan hava güzel mis gibide güneş doğmuş. birde güzel manzara varki etrafı seyretmekten kendinizi alamıyorsunuz. baktım kadının biri bağırmakta yardım edin diye. tabi bende bir centilmen olaraktan yardım eli uzatayım deyip gittim bayanın yanına o da ne birden etrafımı silahli adamlar sardı. meğerse bayan bize tuzak kurmuş açtım hemen dead eye (yavaşlatma) özelliğini adamları bir güzel serdim yere. kadın beni öldürme, zorla yaptırdılar diye ağlamaya başladı. sonra topuk topuk diyerekten başladı kaçmaya bende kaldım ikilemde. birazacık düşündükten sonra burası vahşi batı olum deyip çekip vurdum bayanı. sonra ne oldu eksi elli honor puanı gitti.(yüzmüydü lan yoksa) işte böyle kararları size bırakıyor. istediğinizi yapmakta serbest siziniz.
- atımı sürmekteyim yine (bu sefer hızlı gidiyorum ama) bir yandanda yanlarından geçmekte olduğum kurt sürüsünün adamın birine saldırışını izliyorum. acelem vardı hiç yardım edecek halimde yoktu, bende yanlarından geçip gittim. neyse biraz yol aldıktan sonra 2-3 el silah sesi duyuldu. birden atımla birlikte yapıştık yere. ben daha ne olduğunu anlamadan atıp ölmüştü bende ölmek üzereydim. hemen eğilip, son anda kurtuldum ölmekten. siper alacak bir yer aradım ancak bulamadım. (ulan insan oraya bir ne biliyim kaya parçası olsun ağaç felan olsun bi şey koyar yani. normalde siper yerleri konusunda oyunun pek bir sıkıntısı yok demekki bana denk geldi) ulan silah seleri hiç susmadı nerden baksan 5-10 dk boyunca sürekli ateş ettiler bana. ben bir süre kafamı kaldırmaktan korktum. sonra cesaret geldi birden etrafıma bakıp silah seslerinin nerden geldiğini anlamak için bir süre ormananın içine felan bakabildim. ancak bir türlü bulamıyorum kimin ateş ettiğini aradan baya bir zaman geçince silah sesinin nerden geldiğini anlamak için iyice kulak kesildim. en sonunda ormanın üstündeki dağdan ateş ettiklerini anladım. hemen çömelmek suretiyle ormanın içlerinden arkalarından dolaştım adamların. baktım herifler halen ateş etmekte bir tanesi kafasından diğerini elinden vurmak suretiyle etkisiz hale getirdim. elinden vurduğum adamın silahı yere düşmüş diğer eliylede yaralı elini tutmaktaydı. tam dedim adamı konuşturup ne oluyor ne bitiyor öğreneyim, adamcağız birden çekti tabancısını bana ateş etmek üzereydi. (hayatının hatasını yaptın olum) anında dead eye özelliğini açıp kafasına bir kurşun sıktım. sonuç olarak sadece bu olay bile nerden baksan 15 dk sürdü. gerisini siz hesap edin...
- işte böyle muhteşem detaylarla süslenmiş bir oyun durmakta karşınızda, biz oyun severlerin yapması gerekense alıp oynamak çünkü bu oyun hakkaten olmuş eyy sözlük yazarları.