Üzerinden bir 20 yıl daha geçse yine de eskimeyecek strateji oyunu. Serisinde 3 tane oyun var. Gönül ister ki daha fazlası gelsin. Ama nedense gelmiyor.
Bir zamanlar bilgisayarın başından saatlerce ayrılmamama sevep olan oyun. 16 yaşındaydım. Arkadaşlarımla red alert oynamak için evlerine gittim. Toplu sunucuyu da bağladık. 6 kişiyiz. 3'e 3 yani. Aman allah'ım! O nasıl bir kitlenmeydi öyle. Tamı tamına 12 saat boyunca oynamıştık tek oyunu. Ülkeyi kur, geliştir, asker bas, ekonomi vs derken 12 saat su gibi akıp geçmişti. Evden çıktığımda gece olmuştu. O arkadaşlarımla bir araya geldiğimizde o günden bahsederiz hala. Öyle bir oyundur.
ulan başlığını açtınız skirmish atmadan beklemek olmaz şimdi. oyun 2000 yapımı, yıl olmuş 2015 hala oynarım yeminle. kirov airship' ler ile oyunu bitirip geliyorum.
internet kafede oynadigim ilk oyundu bu. mirc ler falan havada ucusuyordu, insanlar chat yapmak icin internet kafeye geliyordu. zurna en populer kanaldi. heyt be yillar.. yaslaniyoruz...
1995 yılında zamanının ötesinde bir oyun olarak piyasaya sürülmüştür. sadeliği ve senaryosunun sürükleyiciliğiyle 16 yıl sonra bile insanın içinde meme ucunun kola değmesi gibi hoş kıpırtılar oluşturabilmektedir. Oyunun içindeki Tesla savunmasıyla olsun - ki o kemik torbasına dönen askerler öldüğünde içim cız ederdi - , seksi terminatör: ajan tanya adams karakteriyle olsun rüyalarımıza bile girmiştir. (Çıkartması çok zor oldu.) Oyunun sıkıntı olan tarafı ise belli bir seviyeye geldikten sonra tank savaşına dönüşmesi. Oyun daha sonra çıkan devam serileriyle büyük bir evrim geçirip günümüzde süpersonik bir hale geldi fakat command & conquer : red alert'dan alınan zevk bambaşkaydı.
çocukluğumun ve belki de hayatımın oyunudur.
strateji alanında hiç bir kimseyle yarışamayacak şekilde kalitelidir.
red alert 1 ve 2 oynarken aldığım hazzı hiç bir şeyden almamışımdır.
bir de, tanya diye bi hatun var oyun içinde.
çok fenadır kendisi, ufakken anama bu tanya ile evlenicem falan diyodum.
o derece yani.
en çok sevdiğim strateji oyunudur. en son yuri's revenge yamasıyla beni daha da kendine çeken oyundur. mısırlı askerlerin görev verildiğinde "okey okey i'll work" demesi herzaman beni koparmıştır. ayrıca bina tamamlandığında arkadaki karının "instruction comlete" deyişi yokmu insanı çok fena havaya sokar. oyundaki en büyük enerji stratejim 25 tane enerji binası yaptırcağıma bir tane nükleer enerji santrali yaptırmaktı. bir ülkeyi denizden fethetmeyede bayılırdım. tanya karısıda çok fenadır. ahaa az daha unutuyodum red alert 2'nin girişindeki konuyu özetleyen kısa filmde süperdir. izlemeden oyuna başlamayın fena gaz veriyor.
gelmiş geçmiş en iyi strateji oyunudur. ilk oynadığım oyunlardan biridir ayrıca, westwood firması red alert ve red alert 2 ile strateji oyunlarına damgasını vurmuştur. Command & Conquer serisi ondan önce ve sonrasında devam etmiş olsa da hiçbiri red alert 1 ve 2'nin tadını verememiştir.
3. oyunu ile gözümdeki tüm saygınlığını yitirse de red alert 2 bambaşka bir oyundu. özellikle multiplayer olarak oynandığında çok eğlendiren bir oyun serisi.
strateji oyunlarından nefret eden beni bile kendine hayran bırakabilen tek strateji oyunu.
ömrümün bir kısmında anam, babam, kardeşim, sevgilim olmuş olan oyun.
saatlerce internet kafede milletle savaştıktan sonra, bi uyumak, ikmal yapmak için eve geldiğimde, elime kağıt kalem alıp strateji geliştirdiğimi bilirim ben.
hele o fransız toplarını kaç kere rüyamda gördüm bilmiyorum.
ama ne yalan söyleyeyim, red alert'tan sonra onlarca strateji oyunu gördüm de hiçbiri o tadı vermedi. hani sanki bizim mahallenin oyunu gibi samimi, sıcak, inanılmaz zevkli, bıkmak kelimesi ile aynı cümle içinde kullanılmayacak tek oyundu hayatımdaki.