o taş gibi tanya, tank geçirmeyen fransa'nın büyük topu, ingiltere'nin sniperi, geçtiği yerde ot bitmeyen ırak'ın Desolatoru, libya'nın nükleer kamyonu, allies'lerin ışınlanan ve uçan askerleri, ajanı, soviets'in tesla kuleleri, nükleer santrali... efsaneden de öte olmayı başarabilen bir oyun.
yarın finallerimin başlayacak olması ile dün bilgisayarımdan sildiğim, ama şu an sol framede görünce beni tekrar pençesine alıp uykusuz geceler geçirmeme sebep olmasından korktuğum oyun.
senelerdir vazgeçemediğim pc oyunudur. en sevdiğim bölümler denizin bol olduğu bölümlerdir. usa tercihim olup, genelde eziyet ede ede bitiririm rakiplerimi.
güzel zamanlar geçirten efsanevi oyun. özellikle düşünceli zamanlarda, bir kupa kahve ile düşünerek, 8 brutal e karşı verilen savaşlar insanı keyiflendirmektedir. köprüleri yık, spy üret,para çal, ekonomiyi düzel, sonra savaşa hazırlan. benim için uzun saatler harcanan, eski zamana açılan bir kapı niteliğindedir.
cloning vals yaptıktan sonra desalator üreterek, ulaştırtma tankına yüklemek ve düşman bölgesinde toplu harakiri yapmak sikertici bir saldırı metodudur.
tanya'sı yüzünden dünya'yı yakacağım oyun. uzun zamandır oynamıyorum. red alert 3 indirmeye başladım. 2'nin havasını yaşatmazsa kesin dönüş var tanyaaa.*
yıllar yılı kendini oynattıran, 2013 ün bağrında bile oynatabilen güçlü bir oyundur. bir kere "kirov reporting" sesini duydunuz mu hayatınız daha eskisi gibi olmaz.