sahih denilen hadislerde deve sidiği falan içilmesi tavsiye edildiği için, mezheplerde mürted yani dini değiştiren öldürüldüğü için ne hadislerin tamamı sahihtir, ne sahih diye sanılan hadislerin tamamı sahihtir, ne de mezhepler haktır. hak olan şey allah ın dini islam'dır.
ayrıca kur an da namaz var kardeş:
(bkz: #33095473)
hz.aişe'nin yatağının altında recm ayetlerinin yazılı olduğu kağıtlar var.
herkes peygamberin cenaze işleriyle meşgul olurken, keçi eve girip ayetleri yiyor.
şimdi birinci açıdan bakalım.
keçinin hangi ayetleri yediğini biliyorlar, bu ayetleri neden tekrar yazmıyorlar? Bazı kişiler "o keçiyi allah yolladı ayeti yesin diye" gibi bir savunma yapıyorlar.böyle bir olay olsa bile ashab bunu nerden bilebilir, peygamber vefat etmiş durumda.
ayrıca velev ki, allah yolladı o keçiyi oraya ve yedirtti ayetleri, geçerli olacak bir ayeti allah neden yedirtsin?
şöyle üstün körü okuyunca bile bir ton çelişki çıkıyor ortaya.
sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyenler, inanmış yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları ile evlensinler. inancınızı en iyi bilen allah'tır. birbirinize eşitsiniz. sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. iffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. sabrederseniz sizin için daha iyi. allah bağışlayandır, rahimdir. nisa, 25
recmin yani ölümün yarısı diye bir ceza olamayacağından, recm yoktur islam dininde.
islami tevatürde yokluğu hissedilmeyen ayet, bulunmaması muhammed, efradı ve takipçilerinin kadına çarpık yaklaşımlarını temize çekmemekte. zaten recm diğer birçok ortadoğu adeti gibi gökten inmemiş dinlerle kimi kuralları değişip yaşamaya devam etmemiş midir?
Böyle bir ayet varmış da Aişe'nin yatağının altındaki deriyi keçi yiyince kur'an'a girmemişmişmiş. böyle saçmalıklara hala inananlar var, en üzücüsü bu. islam'da recm diye bir ceza yoktur.bazı sapık zihinliler hala hükmün geçerli olduğunu iddia ederler. kur'an'da zinanın cezası açık ve net olarak tanımlanmıştır:
Kur'anda zina ile alakali tahmini 15 ayet geçiyor;
4:15 - Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya kadar evlerde hapsedin.
4:25 - Sizden her kim hür mümin kadınları nikah edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikahlamak var. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit hür kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lazım gelir. Bu hükümler, içinizden günah işlemekten korkanlaradır. Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır. Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir).
17:32 - Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur.
24:2 - Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun.
24:3 - Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenebilir. Bu, müminlere haram kılınmıştır.
24:4 - Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar.
24:5 - Ancak bundan sonra tevbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
24:6 - Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.
24:7 - Beşinci defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise, Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir.
24:8 - Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi,
24:9 - Beşinci defa da, eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise, Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi kendisinden cezayı kaldırır.
25:68 - Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur.
33:30 - Ey peygamberin hanımları! sizden her kim bir terbiyesizlik ederse ona azab iki kat katlanır. Bu Allah'a göre çok kolaydır.
60:12 - Ey Peygamber! inanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
65:1 - Ey Peygamber! Kadınları boşamak istediğiniz zaman onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah'tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilmezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.
linç kültürü cehalet kavramıyla iç içedir. sadece islam hukuku değil dogmatik pratiklerle büyütülmüş Türkiye vb. Orta doğu ülkelerinde recm içselleştirilmiş bir reaksiyon gibidir. suçlu adledilen bir insanı, size zarar vermemiş olsa dahi öldüresiye dövme, taşa tutma bunlar bu topraklarda yaşayan halkların ortak reaksiyonlarından. Çünkü bu topraklar çarpıtılmış ve kalabalıkları yönetmek için yapılandırılmış inanışlara bulanalı yüzyıllar oluyor. Bu refleksleri öyle birden söküp atamazsınız. Bu ciddi bir eğitim, disiplinli bir öğretim süreci gerektirir ki bundan her geçen yıl daha çok uzaklaşıyoruz.