Anne ve babamın görevi dolayısiyle Erzincan'da bulunduğumuz dönemde ,Erzincan valiliği yapmış,bir açılışta,ne açılışı olduğunu şu an net hatırlayamıyorum,çok zaman geçti üzerinden;okulumun,kendisine çiçek vermek için beni seçtiği,yıllar sonra bile aklımda çok güzel bir anı olarak kalmış insan.Türkiye'deki her başarılı,idealist,dürüst yönetici gibi onun da sonu ölüm oldu ayrı konu.
iki kelimeyle anlat deseler"adam gibi adamdır" derim. çünkü ne yazarsak yazalım hiçbir söz onun değerine ulaşamaz.
9 ocak itibariyle denizlideki yaşamını anlatan vali filmi vizyona girmiştir. **
aydın'da valilik yaparken halk deli vali lakabını takmıştır kendisine.
amcaoğlusu, didim altınkum plajında ruhsatsız ve izinsiz iki tane pazar şemsiyesi kurmuş sandalye şezlong falan atmış işletmecilik yapmaktadır. kanunlara aykırı olduğu için deli vali amcaoğlusunun seyyar iş yerini kaldırtıcağını söyler kendisine. amcaoğlusu da babasına gider böyle böyle sen konuş seni kıramaz belki izin verir der. amcası da deli valiyle konuşur, aldığı cevap: "amcam sen değil, babam mezardan çıksa yine de kaldırıcam o iş yerini" der. bu yüzden deli vali ` demişler.
bir de sürekli halkın içerisinde tebdili kıyafet dolaştığı söylenir. yine aydındayken, bir gün bisikletle emniyet müdürlüğüne gider. polisler bunu tanımaz ve vali olduğuna inanmaz kaale almazlar. ardından valiliğe döner çağırtır polisleri ulan der siz valiye böyle davranıyosanız halka nasıl davranıyosunuz kim bilir der sıçar sıvar polislere gönderir.
rahmetliden olucak 50 tane bak nasıl oluyor o zaman türkiye...
erzincan valiliği yaptığı bir dönemde, önemli bir kültür etkinliği düzenler. halk oyunlarından, spor faliyetlerine, yöresel şarkılardan, spor etkinliklerine, şiir dinletilerine kadar yok yoktur. üstelik bunları çok küçük bir bütçeyle yapmıştır*. basın ve bütün halk davetlidir. amaç deprem ile morali bozulan, çok fazla maddi ve manevi kayba uğrayan erzincan halkının mutlu olmasını sağlamak, basının ilgisini yeni yapılan spor ve turizm tesislerine çekebilmektir. basın ve halkın ilgisi tamdır ancak, törenlerde olamayanlar vardır. ne spor salonunda ne konser alanınında. tapu kadastro müdürün, kaymakamı, devlet malzeme ofisi müdürü, imar müdürüne kadar yüksek dereceli hiç bir devlet memuru törene katılmamıştır. bunun yerine evlerinde tatil yapmayı uygun bulmuşlardır. Recep Yazicioglu, ertesi gün halkın bu mutlu gününde davet edildikleri halde gelmeyen bütün memurlardan savunma ister. işte böyle bir adamdır recep yazicioglu. yokluklar içinde çalışan, halka hizmet götüren, başarıları çekemeyenleri sürekli tarafıdan gölgelenemeye çalışılan ,hikayeden sebeplerden merkeze çekilen, adam gibi bir adamdır. erzincanın başına gelen en güzel şeylerden biridi *
Adam gibi adamdır. Kendini görevine ve devletine adamıştır. Ama tüm pisliklerin içinde tertemiz sırıttığından hazmedilememiş yıllarca merkez valisi olarak bekletildiği de olmuştur. Bir konferansına şahit olup hayranı olduğum örnek bürokrattır. Mekanı cennet olsun.
1990 yıllarında Aydın ili valiliği yapan ve memleketimin görüp göreceği en iyi validir. hiç unutmam ilkokula başladığım sene okulda konuşma yapmış ve öğrenciler dövülmeyecek diye elini kürsüye vururken kürsü çatlamıştır.
adını kendi tabanına çokca duyuran bir recep.
bi tane daha adaşı var olan recep,
ama ikisinin tavırları aynıyken, düşünceleri farklı.
biri gitti o sırada diğeri gelmişti.
giden ağlattı bir de üstüne gelen gideni fazlaca özletti.
trabzon/sürmene/beşköy ün süper 2 çocuğundan biriydi*.müthiş bir zekaya sahipti,inanılmaz çalışkandı,devlet için kendini parçalarcasına çalışırdı,devlet tarafından "polisten vali olmaz" dediği için açığa alındı!durmadı anadolunun dört bir yanında konferanslar vererek halkı uyardı,eğitti,bilgilendirdi.bu sistem değişmelisil baştan adında iki tane kitap yazdı, bugün git yarın gel tarzı bürokrasiyi kaldırmak için elinden geleni yaptı,sağcısı solcusu arkasından ağladı,temsili kıyafetle dentlemeler yaptığı için deli dendi,eğer ki valilik yaptığı tokat,erzincan,denizli de evlerde resmi asılıysa adam gibi adam olduğundandı,bu devlete böyle adamlar şarttı o erken bırakıp gitti...
sayın valinin bir anekdotu.
"avrupa birliğinden bir heyet gelmişti. bir okul yapmak istediklerini ve arsa istediklerini söylediler. memnuniyetle karşıladım, hemen tapu müdürünü arayıp uygun arsaları göstermesini istedim. heyetle beraber beğendiğimiz bir arsanın bürokratik işlemlerinin tamamlanması için tapu müdürüne talimat verdim. aradan bir hafta geçti ses seda yok, on gün geçti müdürden ses yok, on beş gün geçti müdürden ses yok. arayıp yanıma gelmesini söyledim, geldi. "müdür bey arsa işi nasıl oldu?" diye sordum, "hala uğraşıyoruz sayın valim" diye cevapladı. ben de;
"bir vali olarak beni bu kadar bekletiyorsanız zavallı vatandaşa kimbilir ne yapıyorsunuzdur" dedim
bu anektotu sayın vali şanlıurfa'daki bir söyleşisinde anlatmıştı. ruhu şad olsun. özledik.
merhum vali. güzel denizli ilimizi tam adam edecekken ayrıldı aramızdan. bir insan halk tarafından bu kadar mı sevilir. halen daha adına parklar yapılmaktadır denizlide. icraatları konuşulmaktadır. aldığı paranın mislini hakeden nadir devlet büyüklerindendir. mekanı cennet olsun.
(bkz: süper vali)
hiçbir valinin cenazesi bu kadar kalabalık olmamıştır. herkesin gözünde bir damla yaş vardır. denizli'deki hiçbir kimse onun öldüğüne inanmaz. Hep komplo teorileri üretildi o öldüğünde. valiliği sırasında bir birahaneye tebdil-i kıyafet gitmiş ve 18 yaşında küçüklere bira verildiği için orayı kapattırmıştır. acil servise hasta bir vatandaş gibi gitmiş ve uyuyan doktoru açığa aldırmıştır. bir polisin onunla ilgili olarak makamından haber vermeden çıktığı için yakındığını duymuştum. polisin göreviydi onu korumak ancak onlara haber verdiğinde kurumlar nasıl denetlenecekti? sokakta aniden karşınıza çıkacak gibi gelirdi. ahmet necdet sezer gibi kırmızı ışıkta arabasını durdururdu.
türkiye'de gerçek anlamda başbakanlık görevini hak eden, ülkedeki sayılı devlet adamlarından.
Recep Yazıcıoğlu (1948 - 2003)
2 Haziran 1948'de Trabzon'un Sürmene ilçesinde doğan Recep Yazıcıoğlu, yüksek öğrenimini Ankara Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. 1975 yılında askerliğini Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda asteğmen olarak yaptıktan sonra, 1968 yılında, Aydın Maiyet Memuru olarak göreve başladı. 1971 - 1984 yılları arasında sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca, Akçakoca kaymakamlıkları görevinde bulundu. 1971 - 1984 yılları arasında, sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca, Akçakoca ilçelerinde kaymakamlık görevinde bulundu.
1984 yılında Tokat Valiliği'ne atandı. Daha sonra, 14 Ağustos 1989'da Aydın Valisi olarak göreve başladı. 19 Ağustos 1991 tarihinde Erzincan Valiliği'ne atandı ve bu görevinden sonra, 26 Eylül 1999'da da Merkez Valiliği'ne getirildi. Evli, üç çocuk ve bir torun sahibi olan Recep Yazıcıoğlu, zaman zaman yaptığı sistem eleştirileriyle ve aykırı görüşleriyle dikkat çekti. Son olarak Denizli Valiliği görevinde bulunan Yazıcıoğlu, 2 Eylül 2003'de Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Belediyesi yakınlarında trafik kazası geçirdi. Ankara ibn Sina Hastanesi'ne yatırılan Yazıcıoğlu, kazadan iki gün sonra bitkisel hayata girdi.
Türk halkının yakından tanıdığı ve çok sevdiği Vali Recep Yazıcıoğlu, 8 Eylül 2003'de Ankara ibn Sina hastanesi'nde vefat etti. Cenazesi bir gün sonra, Söke ilçesinde defnedildi.