1990 yıllarında Aydın ili valiliği yapan ve memleketimin görüp göreceği en iyi validir. hiç unutmam ilkokula başladığım sene okulda konuşma yapmış ve öğrenciler dövülmeyecek diye elini kürsüye vururken kürsü çatlamıştır.
Adam gibi adamdır. Kendini görevine ve devletine adamıştır. Ama tüm pisliklerin içinde tertemiz sırıttığından hazmedilememiş yıllarca merkez valisi olarak bekletildiği de olmuştur. Bir konferansına şahit olup hayranı olduğum örnek bürokrattır. Mekanı cennet olsun.
erzincan valiliği yaptığı bir dönemde, önemli bir kültür etkinliği düzenler. halk oyunlarından, spor faliyetlerine, yöresel şarkılardan, spor etkinliklerine, şiir dinletilerine kadar yok yoktur. üstelik bunları çok küçük bir bütçeyle yapmıştır*. basın ve bütün halk davetlidir. amaç deprem ile morali bozulan, çok fazla maddi ve manevi kayba uğrayan erzincan halkının mutlu olmasını sağlamak, basının ilgisini yeni yapılan spor ve turizm tesislerine çekebilmektir. basın ve halkın ilgisi tamdır ancak, törenlerde olamayanlar vardır. ne spor salonunda ne konser alanınında. tapu kadastro müdürün, kaymakamı, devlet malzeme ofisi müdürü, imar müdürüne kadar yüksek dereceli hiç bir devlet memuru törene katılmamıştır. bunun yerine evlerinde tatil yapmayı uygun bulmuşlardır. Recep Yazicioglu, ertesi gün halkın bu mutlu gününde davet edildikleri halde gelmeyen bütün memurlardan savunma ister. işte böyle bir adamdır recep yazicioglu. yokluklar içinde çalışan, halka hizmet götüren, başarıları çekemeyenleri sürekli tarafıdan gölgelenemeye çalışılan ,hikayeden sebeplerden merkeze çekilen, adam gibi bir adamdır. erzincanın başına gelen en güzel şeylerden biridi *
aydın'da valilik yaparken halk deli vali lakabını takmıştır kendisine.
amcaoğlusu, didim altınkum plajında ruhsatsız ve izinsiz iki tane pazar şemsiyesi kurmuş sandalye şezlong falan atmış işletmecilik yapmaktadır. kanunlara aykırı olduğu için deli vali amcaoğlusunun seyyar iş yerini kaldırtıcağını söyler kendisine. amcaoğlusu da babasına gider böyle böyle sen konuş seni kıramaz belki izin verir der. amcası da deli valiyle konuşur, aldığı cevap: "amcam sen değil, babam mezardan çıksa yine de kaldırıcam o iş yerini" der. bu yüzden deli vali ` demişler.
bir de sürekli halkın içerisinde tebdili kıyafet dolaştığı söylenir. yine aydındayken, bir gün bisikletle emniyet müdürlüğüne gider. polisler bunu tanımaz ve vali olduğuna inanmaz kaale almazlar. ardından valiliğe döner çağırtır polisleri ulan der siz valiye böyle davranıyosanız halka nasıl davranıyosunuz kim bilir der sıçar sıvar polislere gönderir.
rahmetliden olucak 50 tane bak nasıl oluyor o zaman türkiye...
iki kelimeyle anlat deseler"adam gibi adamdır" derim. çünkü ne yazarsak yazalım hiçbir söz onun değerine ulaşamaz.
9 ocak itibariyle denizlideki yaşamını anlatan vali filmi vizyona girmiştir. **
Anne ve babamın görevi dolayısiyle Erzincan'da bulunduğumuz dönemde ,Erzincan valiliği yapmış,bir açılışta,ne açılışı olduğunu şu an net hatırlayamıyorum,çok zaman geçti üzerinden;okulumun,kendisine çiçek vermek için beni seçtiği,yıllar sonra bile aklımda çok güzel bir anı olarak kalmış insan.Türkiye'deki her başarılı,idealist,dürüst yönetici gibi onun da sonu ölüm oldu ayrı konu.
aydında yapmaya çalıştığı termal ısıtma ve soğutma projeleri devlet tarafından yarı bırakılmış kişi. kendisi aydının çok verimli termal suya sahip olduğunu ve eğer bunun düzgün kullanılırsa aydını bir dünya şehri yapabileceğini söylerdi. fakat bu projeyi bitiremeden apar topar merkeze alınmıştır. daha sonra da kendisi başka bir olayın peşindeyken öldürülmüştür. kendisi gereğinden fazla yürekli bir kişiydi. yıllar önce proje için açtırdığı kuyular hala açık beklemektedir. üstüne bir taş bile konmamıştır. o hazine hala aydın için kullanılmayı beklemektedir. ama bir daha böyle cesur kişi gelir de böyle şeyler yapar mı bilinmez.
erzincan valiliği döneminde (çok küçüktüm o zamanlar, tvde görmüştüm) baraj gölünde su kayağı yapan, sportmen, cesur, çalışkan, herşey türk milleti için düşüncesini benimsemiş, aykırı, mangal yürekli validir. köprü adlı dizi onun hayatını ve türkiye gerçeklerini açık bir şekilde ortaya dökmüştür. önemli belgelerle ankara'ya giderken gerçekleşen trafik kazasında(!!!!) hayatını kaybetmiştir. ama gerisinde binlerce recep de bırakmıştır. (bkz: türk gençliği) kaza sonrası ankara'ya götürmekte olduğu belgeler nedense(!) bulunamadı. her şey bir yana arkadaşlar, şu türkiyemizde iyi bir şeyler yapmaya çalışanları herkes baltalamaya, engellemeye çalışıyor. devlet kendi valisine sahip çıkamıyorsa, bulunduğu şehri kalkındırmak için didinen valisine destek olamıyorsa ya da olmuyorsa ben o devletin zihniyetine..... sonunu size bırakıyorum!
Söke'de girdiğiniz çoğu esnafta resmini veya adının konduğu mekanları (park,kültür salonu vs..) görebileceğiniz kendini halkına bu kadar sevdirmiş vali. Mekanı cennet olsun.
kendisine ithaf edilen vali filmiyle bünyede hayranlık uyandıran eşsiz, muhteşem vali. hani arkasından ağlanacak devlet adamları vardır ya işte recep yazıcıoğlu bunlardan birisiydi. bu ülkede onun gibi idealist valiler, milletvekilleri, bakanlar yeşerdiği sürece benim ülkemin belini kim kırabilir. ruhu şad olsun.
trafik kazasında hayatını kaybeden, saygıyla andığımız, gönüllere taht kurmuş, herkes tarafından sevilen, bu ülkeye büyük hizmetleri dokunmuş olan, efsane validir.