sahi öyle birşey vardı... bugünkü başbakanımız recep tayyip erdoğan'ın, geçmişte profesyonel bir şiir albümü çıkarttığını belirtir durumdur. bu çocukta eskiden beri varmış medyatiklik anlıyoruz ki. ve bu perspektiften bakınca çok da şaşırtmıyor ülkeyi, bu şekilde "polemik" ve "medyatik" temeller üzerinden yönetiyor olması. zira kanında var adamın...
arada bir düşünüyorum, keşke hep şiir okusaydı lan bu adam... yok, yok güzel okuduğundan değil. en azından meşhur olmak adına ülke yönetimi gibi hayati bir alanda şansını zorlamazdı kimbilir...
ayrıca şiir okudu diye attan düşmüşlüğü de vardır. hay yapacağım tanımı sikeyim... bu tanım, bildiğin recep tayyip erdoğan tanımı oldu lan!
ve tanım: başbakanımızı, istediği kadar meşhur etmemesine rağmen hüküm giymesine de sebep olmamış hadisedir.
kendimizi şaşırmadan ve kafamız karışmadan belirtelim ki başbakanımızın hapis yatma sebebi, bir siyasi törende(miting) ziya gökalp'in, asker duası isimli şiirini değiştirerek ve oradaki kalabalığı farklı eylemlere sevkedecek şekilde değiştirerek okumasıdır. şiirde yapılan değişiklik kısmı ise "ordu" ile alakalı methiyeleri bünyesinde barındıran kısımların çıkartılıp da onun yerine irticaya yatırım mahiyetinde kıç uydurmalarının eklenmesidir.
şiir okuduğu için hüküm giyince inadına yaptığı bir albümdür. hiç de fena olmamıştır. zindandan mehmed e mektup şiirini en güzel kendisi seslendirmiştir. bir de albüm ismi havada kalmadı. bu şarkı burada bitmez dedi. bitmedi.
başbakan olmadan evvel çıkardığı bir albümü vardır.
adı " bu şarkı burada bitmez" dir.
içinde Necip Fazıl'ın Zinadandan Mehmed'e Mektup ve Canım istanbul,
Nurullah Genç'ten Beni Yakışına,Hayal Limanına Demirleyen Yelkenliye,
Erdem Beyazıt'tan Sana,Bana,Vatanıma ve Ülkemin Diğer insanlarına Dair,
ibrahim Sadri'den Bizim Yaşadığımız
adlı şiirler bulunmaktadır.
çok güzel okumuştur şiirleri. Takdir edilesi bir okuma tarzı vardır. Başbakanlığının iyi veya kötü olması, şiirleri iyi ve kötü okumasını etkilemez. Olaya şiir ve sanat açısından bakmak lazımdır.