türkiye'de bir tane ulu önder vardır. o da atatürk'dür. kimse başkasının ismini vererek atatürk'e saygısızlık yapmasın. atatürk'ün tırnağı olamayacak kişileri sözlükte konu yapmayın. komik olmayın.
yahu bu adamı, barack obama 45 dakika bekletti kapısında, tv de maç izliyormuş. tayyip 1 saat maçın bitmesini bekledi, bu mu dünya lideri? obama köpeğini bile 45 dakika bekletmiyordur.
güldüren başlık tamam arkadaş ulu sıfatını kimseye kullanma atatürk e bile kullanma eyvallah , dini sömürüyo bilmem ne hep aynı muhabbet sonuç yok onuda geçelimde , kör müsün ak başbakan sıfatı varmış. gözünde nasıl büyüttüysen artık portakala bakıp lider diye başına koyacağından korkarım.
tekel,ptt,petkim,kit'ler,limanlar dahil birçok kamu kuruluşunu peşkeş çeken,ülkemizi gittikçe abd emperyalizminin sömürgesi yapan,aydınlar üzerinde baskı uygulayan,laikliği hiçe sayan,yeni osmanlıcılık anlayışını benimseyen,liberallerin,abd uşaklarının,faşistlerin,gericilerin,osmanlı özlemcilerinin ulu önderidir tayyip erdoğan.
öncelikle adam bir solcu gibi değil. Tamamen kapitalizmi savunuyor. zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu bi ülkeden bahsediyoruz.
davos olayı tam bir tiyatroydu ve çok başarılı oynandı. halkımız davos fatihi diye pankartlar açıp karşılamak için havaalanına doğru yol alırken, davos fatihimiz o anda israil cumhurbaşkanından özür diliyordu yaptığı basın toplantısında. tabi bu ülkemizdeki televizyonlarda yayınlanmadığı için bizler göremedik. mavi marmara gemisi olayıda çok amatörce kurgulanmıştı, ama malesef biz bunu da yedik. iki ülke arasındaki her yapmacık olayda medya; "israille diplomatik bağlantılar kopma noktasında" şeklinde haber yapar, ve bu durum iktidarın oy oranını arttırır. ama biz hiç incelemeyiz, ülkemizin israil ile olan, siyasi, ticari ve askeri anlaşmalarını. çünki incelesek, recep tayyip erdoğanın tüm ilişkileri koparacak kadar güçlü ve özgür bir lider olmadığını görürüz.
refah seviyemizin arttığı konusuna gelirsek;
Ülkemizdeki parasal değeri olan tüm kamu malları satılıyor veya satılmak isteniyor. ayrıntılı dökümanlara özelleştirme idaresi sitesinden ulaşabilirsiniz. satılan mallarımıza bir bakın. bu mallar değerinin çok aşağısına satılıyor, hazineye nakit para giriyor ve biz biraz rahatlıyoruz. ama biraz. bu rahatlama en fazla 3-4 ay sürüyor ve sonra yine ekonomi daralıyor. elde var sıfır. tabi bu arada telekom gitmiş oluyor. ne yapıyoruz, başka birşey özelleştiriyoruz. bu döngü böyle gidiyor fakat yinede düze çıkamıyoruz.
neden?
çünkü üretim yok.
üretmeyen bir ülke yok olmaya mahkumdur. gün geçtikçe biz tüketim toplumu olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
tarım ülkesi olmamıza rağmen, et fiyatlarımız artıyor. bakanımız diyorki: "refah seviyemiz arttığı için et fiyatları artıyor." domates fiyatları 9 liraya kadar çıkmış. buğday ithal ediyoruz. hep bu örnekler veriliyor ama burdaki nüans şu. bunlar dahi ithal ediliyorsa, ithal edilmeyen ne var, bunu bir düşünün.
ben demiyorum ki; daha önceki iktidarlar mükemmeldi de akp kötü. ama öncekiler yalan söylemeyi beceremiyordu. bu yüzden iktidardan bir veya iki seçim sonra iniyorlardı. recep tayyip erdoğanın farkı siyasi başarısından değildir. başbakanımız oyunu kuralına göre oynuyor. çok iyi yalan söyleyebiliyor.
iletişim, hukuk, siyaset bilimi tarzında bölüm okuyan arkadaşlarım varsa benden çok daha iyi bilirler, pr terimini. ve şunu da iyi bilirler "gelişmekte olan bir ülke en iyi manipülasyonla yönetilir." yani kandırarak.