uzun zamandır dile getirilemeyen bu gerçeği ben, kankuli kardeşiniz, sizin için dile getiriyorum. buyrun burdan yakın.
öyle abi. budur ya. 2002'den beri oy arttırarak 8 yıl boyunca tek başına iktidar olmak nedir ya. muhalefeti şamar oğlanına çevridi adam, şu atamızın partisini. adama dinci diyorsunuz, solcuların yapamayacağı şeyler yapıyor. ergenekon darbecilerinin üzerine gidiyor, 80 anayasasını değiştiriyor, yıllardır yapılamayan kürt açılımını oy kaybetme pahasına yapıyor. derslere giremeyen türbanlı bacılara özgürlük veriyor. adam solcu gibi yahu!
refah seviyemiz de arttı. dışarıya olan duruşumuz da düzeldi. bi ecevit dönemindeki duruşumuzu, nasıl kimsenin bizi sallamadığını anımsayın. bir de şimdi karşımızda eğilenleri, davos'ta ayar yiyenleri.
ulu sıfatını herhangi bir ölümlüye yakıştıranlara gülen ve bu insanlara acıyan birisi olarak rte'ye de yakıştırılmaması taraftarıyım. hatta yakıştırmayın abicim!
fakat...
da adamda ciddi bir liderlik vasfı var. beden diliyle bile karşı tarafın gözüne sokuyor bunu. sev ya da sevme ama objektif ol canımı ye!
soru editi: neyini eksiledin canım benım? adamın lider olduğunu bilmıyorsan öğren diyecem ama geç kalmışsın. beden dili mevzusuna takıldıysan da, ben değil beden dili uzmanlarının hepsi aynı şeyi söylüyor. haaa sandalyenin ucuna her an kovulacakmış gibi ilişen, elleri dizlerinin üstünde birleşmiş titreyen liderleri gördüğünüz için hep, siz de haklısınız!
güldüren başlık tamam arkadaş ulu sıfatını kimseye kullanma atatürk e bile kullanma eyvallah , dini sömürüyo bilmem ne hep aynı muhabbet sonuç yok onuda geçelimde , kör müsün ak başbakan sıfatı varmış. gözünde nasıl büyüttüysen artık portakala bakıp lider diye başına koyacağından korkarım.
tekel,ptt,petkim,kit'ler,limanlar dahil birçok kamu kuruluşunu peşkeş çeken,ülkemizi gittikçe abd emperyalizminin sömürgesi yapan,aydınlar üzerinde baskı uygulayan,laikliği hiçe sayan,yeni osmanlıcılık anlayışını benimseyen,liberallerin,abd uşaklarının,faşistlerin,gericilerin,osmanlı özlemcilerinin ulu önderidir tayyip erdoğan.
ya bildiğimiz herşey yanlışsa.Mesela Davos olayından 15 gün sonra mayınlı arazi olayı çıktı,israilli bir şirket orayı temizliyecek ve 49 seneliğine kullanım hakkını alacak,bu bir diyet olamazmıydı?.Anayasada 26 madde değiştirilmek istendi,bunun 23 ünü zaten tüm partiler kabul etmişti,hak böyleyken neden 26 madde için tek oylama yapıldı,yalnız o üç maddeyi oylasak olmazmıydı.Ama olsun,refah seviyesi artmış insanlar olarak,ulu önderimiz için Kısıklı da kiralık olarak oturduğu villanın önünde minnettarlığımızı bildirmek için şükür namazı kılabilriz.
türkiye'de bir tane ulu önder vardır. o da atatürk'dür. kimse başkasının ismini vererek atatürk'e saygısızlık yapmasın. atatürk'ün tırnağı olamayacak kişileri sözlükte konu yapmayın. komik olmayın.
öncelikle adam bir solcu gibi değil. Tamamen kapitalizmi savunuyor. zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu bi ülkeden bahsediyoruz.
davos olayı tam bir tiyatroydu ve çok başarılı oynandı. halkımız davos fatihi diye pankartlar açıp karşılamak için havaalanına doğru yol alırken, davos fatihimiz o anda israil cumhurbaşkanından özür diliyordu yaptığı basın toplantısında. tabi bu ülkemizdeki televizyonlarda yayınlanmadığı için bizler göremedik. mavi marmara gemisi olayıda çok amatörce kurgulanmıştı, ama malesef biz bunu da yedik. iki ülke arasındaki her yapmacık olayda medya; "israille diplomatik bağlantılar kopma noktasında" şeklinde haber yapar, ve bu durum iktidarın oy oranını arttırır. ama biz hiç incelemeyiz, ülkemizin israil ile olan, siyasi, ticari ve askeri anlaşmalarını. çünki incelesek, recep tayyip erdoğanın tüm ilişkileri koparacak kadar güçlü ve özgür bir lider olmadığını görürüz.
refah seviyemizin arttığı konusuna gelirsek;
Ülkemizdeki parasal değeri olan tüm kamu malları satılıyor veya satılmak isteniyor. ayrıntılı dökümanlara özelleştirme idaresi sitesinden ulaşabilirsiniz. satılan mallarımıza bir bakın. bu mallar değerinin çok aşağısına satılıyor, hazineye nakit para giriyor ve biz biraz rahatlıyoruz. ama biraz. bu rahatlama en fazla 3-4 ay sürüyor ve sonra yine ekonomi daralıyor. elde var sıfır. tabi bu arada telekom gitmiş oluyor. ne yapıyoruz, başka birşey özelleştiriyoruz. bu döngü böyle gidiyor fakat yinede düze çıkamıyoruz.
neden?
çünkü üretim yok.
üretmeyen bir ülke yok olmaya mahkumdur. gün geçtikçe biz tüketim toplumu olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
tarım ülkesi olmamıza rağmen, et fiyatlarımız artıyor. bakanımız diyorki: "refah seviyemiz arttığı için et fiyatları artıyor." domates fiyatları 9 liraya kadar çıkmış. buğday ithal ediyoruz. hep bu örnekler veriliyor ama burdaki nüans şu. bunlar dahi ithal ediliyorsa, ithal edilmeyen ne var, bunu bir düşünün.
ben demiyorum ki; daha önceki iktidarlar mükemmeldi de akp kötü. ama öncekiler yalan söylemeyi beceremiyordu. bu yüzden iktidardan bir veya iki seçim sonra iniyorlardı. recep tayyip erdoğanın farkı siyasi başarısından değildir. başbakanımız oyunu kuralına göre oynuyor. çok iyi yalan söyleyebiliyor.
iletişim, hukuk, siyaset bilimi tarzında bölüm okuyan arkadaşlarım varsa benden çok daha iyi bilirler, pr terimini. ve şunu da iyi bilirler "gelişmekte olan bir ülke en iyi manipülasyonla yönetilir." yani kandırarak.
ulu önderliği hitlerin sahip olduğu führer sıfatı ile karıştıranlar için açıklamak gerekirse türkiye için sadece bir ulu önder vardır o da atatürk tür gibi bir tanımlama yoktur.
dolayısı ile her lidere "ulu" sıfatı rahatça eklenebilir.
hele ki recep tayyip erdoğan a rahatça eklenebilir.
Ekonomik gücün, kas gücünden bile az olduğu, eğitim kalitesinin ve şartlarının berbat olduğu, bünyesinde türk'ten başka birsürü farklı ırk'ı barındırmasına rağmen, hala daha, 'T.C'ye vatandaşlık bağıyla bağlı herkez türk'tür' şeklinde bir anayasa maddesine sahip olan bir ülkede, normal karşılanması gereken olaydır.
Tayyip Erdoğan beyfendinin, eli ayağı düzgün herhangi bir ülkede, ulu önder görülmesi demek, Sabri Sarıoğlu'nun dünyanın en iyi futbolcusu olma olasılığından bile daha olanaksızdır.